"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Dindarca hürriyet=Dindara özgürlük mü?

Ahmet BATTAL
26 Aralık 2017, Salı
AKP iktidarı döneminde siyasî icraat anlamında hayrın şerden çok olduğunu varsayan dindarların en önemli delili, eğitim alanında ve bir de başörtüsü özgürlüğü konusunda yapılanlar.

Eğitim alanında yapılanlarla yapılması gerekirken ve yapılması mümkünken yapılmayanları kıyasladığımızda, yapılabilenler bizce hakikaten devede kulak kabilinden şeyler. 

Hatta bunların bir kısmı usulen ve “göz boyamak” türünden işler. 

(Sınav sistemi ile ilgili zikzak ve hataları “eğitim” açısından önemli görüp ciddiye almıyoruz. O hatalar, AKP’nin ve liderinin “tek adamcı” yönetim anlayışını göz önüne serdiği için önemli.). 

Özgürlüklere gelince: Eğitim özgürlüğünde, “dilediğini öğrenme özgürlüğü” açısından fevkalâde geriledik. 

Öyle ya, yasak kitap kavramı gündemimize yeniden girdi. Yasak site ve internet erişim kısıtlamaları da öyle. Hele wikipedia yasağı işin tuzu biberi. 

Eğitim türü ve okul seçme özgürlüğü konusundaki sıkıntılar aşikâr. Bilhassa öğrencileri imam-hatiplere “zorlama” sebebiyle ciddi sıkıntı var. Din adamı yetiştirme eğitiminin “ihlas eğitimi” ile başlaması gerektiği düşünüldüğünde, bu olumsuz gidişattan etkilenecek çocuklar bir “eğitim zayiatı” gibi kabul edilemez, görmezden gelinemez.

Dindarların kıyafet özgürlüğü açısından bir problem kalmadı. Şükürler olsun. 

Ancak dindarların fikir açıklama özgürlüğü açısından perişanız. Zira iktidar lehinde olunca serbest, ama iktidar aleyhinde fikir açıklamak dindarlar için de yasak. 

Hatta dindarların muhalif olması, dindar olmayanlara nazaran “daha fazla” yasak! “Hem bizim camidesin, hem partimize muhalifsin, olmaz öyle şey” zihniyeti maalesef yaygın.

Ey dindarlar, hürriyet sadece size lâzım değil ki? Dindar olmasını istediğiniz kişilere de lâzım. 

Eğer bir dindar “Benim özgürlüğüm yeterli başkalarının özgürlüğüne gerek yok” diyorsa, biz ondan kendi dindarlığını sorgulamasını istemeliyiz. Sorgulamıyorsa biz onun dindarlığını sorgulamaya girişebiliriz. Hatta bir aşamadan sonra “o kafa”da halen de ısrar ediyorsa, samimi dindarlığından şüphe etmeye ve hatasını deşifre etmeye başlamalıyız. 

Parmağında gümüş yüzük de olsa, arkasında tuğralı tablo da olsa, hatta dilinden “ben de hürriyet istiyorum” sözünü düşürmese de hürriyete şüpheyle bakan her dindarın dindarlığı şüphelidir. 

Zira hakiki ve samimi dindarca özgürlük, “dindarlara özgürlük”ten hele “dindarlara siyasî özgürlük”ten ibaret değildir. 

Bırakın insanlar özgür olsun. Özgürlük insanı insan yapar. O insan hazretleri, elbette Allah’ın takdiriyle, dindar olacaksa da “hakiki ve samimi dindar” olur. 

Okunma Sayısı: 2799
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Adil B.

    26.12.2017 18:20:03

    Avrupaya baktigimizda kendini sorgulamak bence müslümanlarda eksik bir meziyet. Demokrat hristiyan avrupalilar bizim icin ölçü olamaz dememek lazım, milyonlarca insan Avrupaya bosuna sığınmıyor , Pey.Ef.Muhammed sav. Emriyle hicret edip Necașiye sığınanları unutmayalım. Neyazıkki Müslümanlar biz kendimizi herzaman üstün ve haklı görüyoruz hak dine mensup olmakla haklı olmayı birbirine karıştırıyoruz. Devlet kavramının hükümet tarafından yutulması gibi müslümanlarda islamı yutup kendilerini islam olarak görmeleri hatasız olduklarını zannetmelerine yol açıyor. Bir önceki yazınızdaki soruya soruyla cevap vermek istiyorum, hristiyan avrupa medeniyetinin 2018 yıllık bir geçmişi var onlarda tarihte kendi icinde bircok çatışma yaşadı. Biz Müslümanlarda acaba hicri 2018 demi ittifak edicez? Hürmetler abicim.

  • Gündüz Alp-2

    26.12.2017 11:52:43

    Son çıkan KHK ile adeta temel hak ve özgürlüklerin altına dinamit konuyor. Sayın Battal siz hukukçusunuz. Milletin fertlerini paramiliter güçlerin gönüllü bir neferi haline getirecek, kaosu netice verebilecek bir KHK ile dahili barışı ve huzuru her daim bozabilecek böyle bir düzenleme demokratik hukuk devletinde olabilir mi? Keza tek tip kıyafet "Guantanamo'da hayat tarzı" diye emsal gösterilerek, davası devam etmekte olan, suçu sabit olmamış, darbecilerin dışında çoğu "şüphe" üzerine, "adil yargılama" ve "savunma hakkı" bile verilmeden OHAL KHK'si ile ihraç ve hapse atılmış iken, "masumiyet karinesi" gibi evrensel hukuk kaideleri çiğnenerek yapılan gayri hukuki ve gayri insani icraatlar zulüm değilse nedir? Dindarlar bunlara da mı "dindar iktidar" gerekçesiyle destek verecekler? El insaf! Hak, hukuk ve adalet dindara da dindar olmayana da lazımdır. "Allah adâleti emrediyor" iken dindarlara neler oluyor Allah aşkına!

  • Gündüz Alp

    26.12.2017 11:39:16

    Dindarların "dindar iktidar" argümanıyla destek verdiği siyasal İslâmcı iktidar ile ilgili destek söylemleri sadece iki meseleye (eğitim ve baş örtüsüne) münhasır ise, diğer meselelerdeki "tahribat"larını nereye koyacağız? Kaldı ki eğitimdeki hal-i perişanımız uluslararası PISA gibi raporlarla ve değişik Endeks çalışmalarıyla âdeta tescillendi. Öte yandan 15 Temmuz zalimane darbe girişimi bahanesiyle cezaevine konan on binlerce "başörtülü" kadın/annelere ne diyeceğiz? Zorlama tevillerle kendimiz kandırmayalım. Birinci destek argümanı "dindarlık" ise siyasal İslâmcı iktidar zamanında olabildiğince "boşaltıldı." Bugün millet fertlerinin önemli bir kısmının "Müslümanlık bu ise..." dediğine şahit oluyoruz. Dinin-imanın yerine bugün "partizancılık, particilik" almış "kutlu dava" olarak empoze ediliyor. Ümmetin lideri Resul-ü Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm iken bir başka şahısa "ümmetin lideri" denilerek lider kültü oluşturuluyor. Söylemler de eylemler de vahim bir gidişatı işaret ediyor.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı