Doğru İslam aynı zamanda İslam’ı doğru anlatmak demektir. Peki İslam’ı doğru anlatmak için ne lazım?
-İlişkilerde temel prensip: Şefkat ve merhamet. Zira asır gaddar. Şefkat herkese iyi gelir.
-Harekette prensip: Müsbet hareket. Hedefe kilitlenmemek ve hedefe ulaşmaktan değil sadece doğru vasıtaları kullanmaktan sorumlu olduğumuzu unutmamak lazım.
-Tebliğde genel prensip: Kavli leyyin. Üslubumuzun da yumuşak olması lazım.
Başka…
-Vicdan hürriyetine riayet lazım.
-Vahiy-ilham farkına dikkat lazım.
-Peygamber-evliya farkına dikkat lazım.
-Mucize-keramet farkına dikkat lazım.
-Mezhepleri abartmamak ve mezhep çatışmasına kapı açmamak lazım.
-Meslek-meşrep meselelerine dikkat lazım.
-Tenkitçi olmamak lazım. Boynunda akrep olana o akrebi gösterelim ama “bu benim evcil akrebim” diyene itiraz ve en azından ısrar etmemek lazım.
-Tahripçi değil tamirci olmak lazım.
-Kâfir ve münafık sıfatlarını mümkünse hiç kimseye atfetmemek ve kimseye karşı kullanmamak lazım.
-Hizmette ileri, ücrette geri olmak lazım.
-İsar hasletine sahip olmak lazım.
-Medar-ı niza meseleleri gündeme getirmemek en iyisi. Zira münakaşa caiz değil.
-Kışr ile değil lübb ile meşgul olmak lazım.
-Ne Haricî ne Mürcie olmalı. Hadd-i vasat en iyisi.
-Meal Kur’ân değil, unutmamak ve unutturmamak lazım.
-Ehl-i sünnet olmalıyız, ama Hz. Ali’nin adaleti ile…
-Hak namına girişilen haksızlıktan ve adalet perdesi altında icra edilen zulümden kaçınmak lazım.
-Akıl ile nakli çatıştırmamak lazım.
-İçtihat kapısını zorlamamak lazım. Sünnete riayet şart.
-Dinde reform bizde olmaz. Bilmek lazım. (Protestanlığı iyi gösteren ders kitapları halen de var. Bunlar bize kökten zarar veriyor.).
-Yaşamak anlatmak için yeterlidir.
-Konuşmaktan ziyade, okumak ve okutmak lazım. (Zira konuşma kişiselleştiriyor).
-Şeair en iyi hocadır, kıymetini bilmek lazım.
-Bid’attan ve taraftarlarından uzak durmak lazım.