"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Düşmana karşı uyanık olalım da…

Ahmet BATTAL
22 Mart 2018, Perşembe
Millet olarak düşmanımız kim? Hangi devlet, hangi açıdan, hangi konuda, hangi dönemde düşmanımız ve hangi konuda ve hangi dönemde de dostumuz?

Bu gibi keskin soruları cevaplayabilmek için önce bazı kurallara ve bir şablona ihtiyacımız var:

Şahıslar olarak asıl düşmanımız nefsimiz ve şeytanımızdır. Bu savaşta silâhımız Allah karşısındaki acizliğimizi ve fakirliğimizi bilmektir. 

Millet olarak da asıl düşmanımız cehalet ile onun oğlu olan fakruzaruret ve cehaletin torunu olan ihtilâf halidir. Bu üç düşmana karşı ise ancak ve sadece marifet, san’at ve ittifak silâhıyla savaşılabilir. 

Ama devlet ve toplum olarak ayrıca “dış düşmanlarımız” da vardır ve olacaktır. Zira şeytan bize insan suretinde de görünür, devlet biçiminde de. Onu da teşhis etmeli ve tedbir almalıyız. 

Belirtelim ki her vatandaşın “kendi kafasına göre” düşman tarifi ve tesbiti yapması doğru da değildir, mümkün de değildir.  

Dış düşman tarifini ve tesbitini devletin yetkili kurulları yapar. Vatandaş da -beğenmese de- bu tesbite uyar. Elbette vatandaş devletin bu konudaki kararını da eleştirebilir. Ama bu eleştiri makul sınırlar içinde kalmalı, fiilî bölücülük noktasına varmamalıdır. 

Ve vatandaşa düşen, her anlamda “uyanık” olmaktır. Bilhassa suret-i haktan görünen kötü niyetli kişilerin fikirlerini teşhis ve teşhir etmek gereklidir.

Bediüzzaman İngilizlerin İstanbul’u işgal ettiği dönemde işgale karşı çıkmak ve Kuva-yı Milliyeye destek vermek amacıyla yazıp İstanbul’da birkaç defa dağıttığı Hutuvat-ı Sitte adlı eserde, sinsi dış düşmanlar ve bilhassa İngiliz siyasetçileri tarafından milletin hamiyet duygusunun yıkılmasını sağlamak için adım adım zihinlere yerleştirilen vesveselerden oluşan “sahte fikirler”i teşhis etmiş. 

Bu teşhisler ve tedavileri bugün de önemli ölçüde geçerli. Bakalım:

1. Düşman der veya dedirir: Kaderinize razı olmanız gerekir. Bu inancınızın da bir gereğidir. 

C. Ey düşman, biz kadere razıyız, ama sana ve zulmüne razı değiliz. Zira sen dinimize düşmanlık ediyorsun. 

2. Der ve dedirtir: Madem başkalarına (o tarihte Almanya’ya) dost oluyorsunuz, bana da dost olun. Ne farkımız var?

C. Ey düşman, sana karşı mücadelede senin de düşmanın olan başka devletlerden yardım almak iyidir. Zira sen küfründen dolayı bize ve dinimize karşısın. 

3. Der veya dedirtir: İçeride sizi idare edenler yanlış icraatlarıyla size fenalık ettiler. Bana razı olun. 

C. Ey düşman, o hatalara da bilerek sen sebep oldun.  Gayrimeşrû evlâdını ve yanlış fikirlerini o idarecilerin içine saldın, böylece onların kafalarını da karıştırdın. Ama bizim kafamız yerinde.

4. Der veya dedirtir: İşgale karşı çıkmak hususunda sizi yönetenlerin önceliği din ve İslâmiyet değil. O halde din adına onlara tabi olmayın. 

C. Vesilelerde niyetin tesiri azdır. Ey düşman, önemli olan sana karşı dik durabilmektir. Bu hususta bize yardımcı olan bizdendir. 

5. Der: Anadolu Hareketine karşı fetva yayınlayan halife de benim gibi düşünüyor. Demek haklıyım.

C. Senin halife dediğin zayıf bir şahıstır ve kerhen söylediği sözün hükmü de yoktur. Önemli olan milletin büyük ekseriyetinden tecelli eden şahs-ı manevinin ne dediğidir.

6. Der ki: Bana boşuna direnmeyin, pes edin. Müttefikiniz (Almanya) varken direnemediniz. Şimdi hiç direnemezsiniz. 

C. Ey düşman, senin istibdada yol açan kuvvetinin çoğu hileye ve fitneye dayanıyor. Perde altında iş görüyor. Açığa çıkınca sönüyor. O halde ayağının altında ölsek de ayağını öpmeyeceğiz, suratına tüküreceğiz. Ta ki hileni teşhis ve bertaraf edelim. Hem İslâmiyet’e olan muhabbetimiz sana karşı husûmet etmemizi gerektirir. Cebrail şeytan ile barışmaz. 

Bediüzzaman’ın yüz sene önce yazdığı bu hileler ve teşhisler elbette bu günkü garip savaş hallerine doğrudan uygulanmaz, ama yine de ders alınabilir.

Okunma Sayısı: 3994
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı