"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Elek üstünde “şimdilik” bu dört parti var -2

Ahmet BATTAL
13 Ekim 2015, Salı
Aklı başında olan herkes gibi biz de, siyasette, parçalanıp ufalanıp elek altına atılan demokratların yeniden toparlanacağı günü hasretle bekliyoruz.

El’an elek üstünde bulunan -en büyüğü sun’i- dört partiden veya herhangi bir bileşiminden “demokratların iktidarı”nın çıkmayacağını, artık en net biçimiyle biliyoruz. 

Zira biliyoruz ki demokrasinin öznesi olan demokratlar olmadan demokrasi olmuyor. 

Zira biliyoruz ki demokrasi tam olmadan bu ülke ve İslam dünyası çoğulcu bir toplum ve devlet anlayışına sahip olamayacak. 

Farklılıkları bir arada ve barış içinde yaşatmanın ön şartı demokrasi. 

Batı yani Avrupa ve Batının batısı Amerika bunu bildi, denedi, demokrasiyi ve ittifakı başardı. 

Biz de hem kendi öz mukaddes kaynaklarımızdan ve hem de emsalimiz olan “doğru Batı”dan aldığımız ve alacağımız dersle bu barışı başarabiliriz. Hatta ittifakla yetinmeyip kendi aramızda ittihadı da elde edebiliriz. 

Bu yüzden demokratları istiyoruz. 

Elbette, eli boş beklemenin, tembelâne tevekkül mânâsına geleceğini de biliyoruz. O yüzden de bu tür yazılarla demokratların yolunu açmaya çalışıyoruz. 

Bu yazılarımıza şöyle bir itiraz geliyor: 

“Demirel bile söyledi, bir kere yüzde beşin altına düşen bir parti bir daha büyüyemez!” 

Önce şunu söyleyelim: Bu cümledeki hüküm yanlış. Zira Adetullah’a da sosyal fıtrata da siyasetin kendi dalgalarına da aykırı.

İkinci olarak delil yanlış. Merhum Demirel böyle bir şey söylemez. 

Nitekim Yeni Asya’daki son yazı serisinde de okudunuz: 

12 Eylül 1980 ihtilalini yapanlar demokratları adeta diri diri kuyuya gömmeye çalıştı. Bırakın yüzde beşi, binde beşi bile çok gördüler. 

Ama demokratlar, hem de Özal’ın ANAP’ına rağmen, yeniden siyaset sahnesine çıkmayı başardılar. Demirel o asil ve büyük mücadeleyi veren ekibin lideri idi. O lider, yukarıdaki gibi bir hüküm cümlesi kurmaz. Kaldı ki, önemli olan bizim pusulamız. Siyasetçinin tuttuğu direksiyon değil. 

Pusula bizim elimizde. Siyasetçi demokratların elindeki hürriyet ve adalet direksiyonu yönünü bizden alıyor. Alamadığında da zaten işe yaramıyor. 

Ama kabahatin büyüğü o direksiyonu tutanların değil. 

Asıl kabahat, demokratlara yol gösteren büyük pusulaya (Yeni Asya’yı) hakkıyla sahip çıkamayanların. 

Bakın etrafınıza… Onlardan, “çok” göreceksiniz! 

Sayılarını çoğaltmamak ve azaltmak hepimizin işi.

Okunma Sayısı: 2231
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ahmet Gündüzalp

    13.10.2015 22:34:48

    Düne kadar "gazete de neymiş, cemaatte ve dersanede gazetenin ne işi var" diyenlerin, bugün gizli veya açık açık havuz medyasını takip edip onların söylemlerini ve argümanlarını kullanmalarını sana arzediyoruz Allahım. Düne kadar "siyasette neymiş, cemaatte-dersanede siyasetin ne işi olur" diyenlerin, bugün adeta bir partinin mahalle bürosu gibi çalıştıklarını da sana arzediyoruz Allahım. Bizler mevcut konjektürlerin dayattığı öğrenilmiş çaresizlikle değil, üstadımızın çağları aşan tesbitleri ile meselelere yaklaşıyor ve bütün ruhu canımızla hakiki demokratları tekrar bu vatana nasib etmeni temenni ediyoruz Allahım. Sayın Ahmet Battal ve diğer Yeni Asya yazarları, bilinizki sizin bu mevzulardaki tahşidatlarınız günü geldiğinde sayha gibi yankı bulacaktır ve buluyor. Vesselam.

  • Mustafa Sabur

    13.10.2015 11:59:49

    pusula şaşmış bir kere daha doğruyu göstermez

  • Garib Doğu

    13.10.2015 09:50:36

    Makalenin can alıcı noktası şu cümlede; ''Asıl kabahat, demokratlara yol gösteren büyük pusulaya(Yeni Asya'ya) hakkıyla sahip çıkmayanların.Birinci derecede sorumlu;Yeni Asya ile beraber hizmet edip,sonradan ayrılanlardır. İkinci derecede,Demokratların dağınıklığıdır. Yeni Asya'dan ayrılanlar,Yeni Asya'nın içtima-i ve siyasi alanda yanlış yaptığını iddia edemez. İddia etse bile asla ve asla ispatını yapamaz.Yeni Asya hizmet sahasına çıktığı günden bugüne kadar Risale-İ Nur'un temel prensip,meslek ve meşrebinden hiç inhiraf etmemiş,daime cadde-i Kübrayı Kur'aniyede bulunmuş ve bu zeminde yürümüştür.İstikamet dairesinde hizmetine devam etmiş, Rızayı İlahiden başka bir hedefi olmamıştır. Hâlâ de bütün engellere,bütün fırtınalara,bütün fitnelere rağmen tam bir kararlılık ve cesaretle hizmetine devam ediyor. Ahmet hocam,bu yazıyla fikre bir ufuk daha açmıştır.Mükemmel siyasi tespit ve analizleriyle daime istikamet çizgisini gösteriyor.Allah ebeden razı olsun.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı