"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hangisi kimin CHP’si?

Ahmet BATTAL
15 Ocak 2015, Perşembe
AKP (bilhassa Erdoğan) ve camia (hususan medyası) arasındaki gerilimin siyasete ve seçime nasıl yansıyacağı merak ediliyor, tartışılıyor. Bu tartışma bize başka bir hususu hatırlatıyor.

Türkiye’de dindar aydınlar için “devlet” düşman değildi. 

Ama onların çoğu için CHP oy verilemeyecek bir “düşman” idi.  

Bunun tek istisnası Bediüzzaman’dı. 

O da, diğer dindarlar gibi, CHP’yi asla oy verilemeyecek bir parti olarak görüyordu. 

Ama o, diğer dindarlardan farklı olarak, CHP’yi asla “düşman” olarak görmüyordu. 

Zira o “inkılâp kusurları” dediği altı ok misyonuna ait hataları partinin içinde ve çekirdeğinde yuvalanmış yüzde beşlik kesime yüklüyordu. 

Böylece kurunun yanında yaşı da yakmaktan kaçıyor ve CHP içinde kalan yüzde doksan beşlik kitleye de Kur’ân siyaseti namına tam bir adalet (adalet-i mahzâ) ile muamele ediyordu.  

Bu durum yakın tarih boyunca genel olarak değişmedi. 

Ancak yıllar boyunca, zaman zaman, Risaleleri de okuyan, ama siyasî muhakemeden mahrum olan bazı kişiler ya da gruplar, günümüzde adına siyasal İslâmcılık denilen “dinî cephe siyaseti”nin etkisinde kaldılar. 

Bu zayıflar, siyasette ellerindeki kitabı değil başkalarını okuyup dinlediler ve maalesef CHP’ye “düşmanca” bakış yönünden radikalleştiler. 

(Ne de olsa CHP’ye bakış hakkında okunacak son ders denilen son mektup Emirdağ Lâhikası denilen son kitabın son sayfasında idi. Ve bu muhakeme fakiri dostlar bir türlü o sayfaya gelememişlerdi!).

Hatta bu muhakeme fakirleri belki de siyasî bazı proje sahipleri tarafından bilerek radikalleştirildiler.  

Garip bir çelişki. 

Ama bu gariplik normal! 

Zira siyaseti oydan ibaret gören ve “oy vermiyorsan düşmanımsın” diyen siyasetçi ve onun saf dostu için, en derin kavramlar bile çok sığ ve basit. 

28 Şubat ve benzeri dönemlerdeki CHP ancak koalisyon ortağı olarak iktidar olmuş zayıf bir CHP idi. 

Oysa 1950 öncesi CHP’si, devlet demekti, kudretli “tek parti” idi.  

Bu iki CHP arasında dindarlara zulüm ve müsamaha kapasitesi açısından fark olması da normaldir. 

Diğer dindarlar bu günkü CHP hakkında, tek parti CHP’yi hatırlayarak hüküm veriyorlar. 

Bu bakış bir yere kadar normaldir. 

Ama siyasî algı operasyoncuları bu günkü CHP’yi eski CHP üzerinden eleştiriyorlar. 

Bu yanlıştır. 

Meselâ başkanı CHP’li bir belediyenin gerçekten eleştiriyi hak eden icraatını haber yapmak lâzımdır. Ama haberde “siz zaten tek parti döneminde din düşmanıydınız” demek, dindar dinleyiciye, “CHP ezeli düşmanımızdır” hissini aşılar. 

Bu cephe siyaseti dini ve dine hizmeti kendi taraftar olduğu partiye münhasır gösterir. 

Bu ise CHP’ye de dine de fayda değil zarar verir. 

Ey dinde hassas dostlar, hamiyet namına rica ediyoruz. İstediğiniz partiye oy verin, ama lütfen, ne olursunuz, cephe siyasetinden kaçının. Ahiretimiz zarar görüyor. 

Not: Yazımızdan, asla istemediğimiz mânâlar çıkarmaya çalışacak kötü niyetlileri iyi tanıyor ve biliyoruz. Onları ancak “CHP’ye oy vermem ama” başlıklı eski yazımız durdurur, püskürtür. Hatırlatalım! 

Okunma Sayısı: 5344
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • İbrahim Faik Bayav

    20.1.2015 13:13:23

    Ahmet Battal yanlış demiyor. Ama açıkça da demiyor. Ben dedim kaç yıl önce. Eski CHP şimdinin AKP'sidir. Ahmet Battal, yazıyı okuyanlardan asla istenmeyen mana çıkarılmasın uyarısı yapmış. İstenmeyen mana işimdinin CHP'sine oy verilecek olması herhalde. Hiç kimse yazıdan öyle bir anlam çıkarmaz. Yeni Asya cemaatinin DP adlı partinin taraftarı olduğunu herkes biliyor. Hoşgörüsü yerinde Ahmet Battal'ın: ''İstediğiniz partiye oy verin, ama cephe siyasetinden kaçının''. İşte demokratlık bu!.. Hakkaniyet de bu. Siz nasılsanız öyle yönetilirsiniz uyarısı vardı, değil mi? Demokrasi gereği hak bilenler hak taraftarına oy verecek, yolsuzluk sevdalıları da yolsuzluk yapıp semirenleri seçecek elbette. Çoğunluk ne derse o!.. Müslümanlık mı?.. Laklak edenlerin ağızlarında.

  • mustafa yaprak

    16.1.2015 01:31:11

    (1) Bediüzzaman hazretleri günahkara değil.günaha karşıydı.O yalnız dindarların üstadı değil.vazifeli olarak her kesime üstat idi.Başkasının günahına ağlayan biri...Kendi ifadesi ile "Bunlar beni anlamadılar,beni skolastik bataklığına saplanmış bir medrese hocası mı?zannediyorlar"der.Başkalarının imanını kurtarma pahasına,cehennem'in alevleri içinde yanmaya razı olabilen bir üstat.Zira vücudum yanarken,gönlüm gül gülistan olur diyebilen bir üstat.O yalnız dindarların değil,milletinin imanını selameti için mücadele etmiş bir üstat.Hem nur hizmetinde bulunan her şahsın,yegane vazifelerinden biride bu değil midir?devamı...

  • mustafa yaprak

    16.1.2015 01:31:06

    (2) Küfrü mutlaka düşmüşleri dahi,bu tuzaklardan kurtarabilme gayretinde olmak,Cehenneme itercesine değil,Cennete çekercesine bir tavır takınmak gerekmiyor mu? Nur hizmeti partilere göre yapılmaz.Yeni Asya hakikat gördüğü yerde hakikate yapışır.Siyaset değil,hakperestlik tir bu.Neyse.Anlayana sivri sinek saz,..Asli vazife bu.Tebrikler Ahmet hocam.Selam ve dua ile...

  • Nazım AYDIN

    15.1.2015 14:37:04

    Muhterem Tahir Bey sen gitte chp oy ver demiyor;fakat %95 düşman olma diyor.Üstat onu yapmış,lakin sıkıysa senin akp M.kemal ve ya Öküz paşaya dalaşsın.Masum halka vuracağına erkekseler onlara vursunlar.

  • R.Kalyoncu

    15.1.2015 14:21:02

    Siyasi partileri tanımlayan unsur, parti programlarıdır. CHP programı incelenir ise bugünkü CHP'nin, eski CHP'nin devamı olduğu açıkça görülür. Parti Programında, "Atatürk İlke ve Devrimlerinin Bekçisiyiz, Gücümüzü Tarihsel Köklerimizden Alıyoruz" başlığı altında, Kemalist ideolojiyi yani Altı Ok'u sahiplendikleri, herhangi bir yoruma ihtiyaç bırakmayacak kadar açıktır. Zaten bu partinin uygulamadaki söylem ve davranışları da henüz o ideolojiden bir sapma göstermediğini kanıtlamaktadır. AKP veya Siyasal İslamcıları eleştirmek için CHP'yi masum göstermeye hacet yoktur. Onların, CHP'den bağımsız olarak, zaten yeterince eleştirilecek yönleri bulunmaktadır.

  • Tahir Kaplan

    15.1.2015 11:27:05

    ''Ey dinde hassas dostlar, hamiyet namına rica ediyoruz. İstediğiniz partiye oy verin, ama lütfen, ne olursunuz, cephe siyasetinden kaçının.''diyorsunuz.Ben cephe siyasetinde kaçıyorum peki C.H.P.oy vermek istiyorum bana tavsiye eder misiniz?.Yoksa bu millet C.H.P.sini Hür iradesi ile ktidar yapmaz diyen üstadımızın tavsiyesine mi uyayım.Selamlar.

  • TATAR RAMAZAN

    15.1.2015 11:19:55

    Bu konular bir ufuk ve kapasite meselesi hocam. fakir zengini hep yağ ile bal ile beslenir zanneder ama belki de zengin hiç yağ bal yemiyordur. Mevlana nın güzel bir sözü var '' insanın kalbinde ne varsa dilinde de o vardır'' mealinde. Karşımızdakinin nasıl olduğunu anlamak yerine onu nasıl görmek istiyorsak öyle anlatıyoruz. Bu aklen fikren olgunlaşamadığımızın bir göstergesidir. kaleminize yüreğinize sağlık hocam.

  • Garib Doğu

    15.1.2015 10:42:16

    Tebrikler Ahmed Hocam.Harika bir makale.Bu vesile ile ''CHP'ye oy vermem ama'' makalesini de gözden geçirdim,o daha harika..işte muhakeme-i akliye buna derler.Doğru anlama ve doğru ifade buna derler.İşte aydının vazifesi bu.CHP ile ilgili değerlendirme ne kadar doğru.Bunu bu şekilde bilenlerin sayısı fazla değil.Oy vermeyip,düşmanlık etmemek.Yüzde beşini mesul tutmak.Tesbitler doğru.Hele düşmanlık etmemek tesbiti harika.Risale-i Nur hizmeti ve bakışı açısından ne kadar isabetli.Çünkü derste parti farkı gözetilmez.Kimliği,siyaseti,ne olursa olsun o iman dersinin muhatabıdır.

  • Ahmet Akbaş

    15.1.2015 00:28:37

    2)bir önceki yorumumda üstad bütün kabahati, m. kemai, i. inönü ve f. çakmakın da içinde bulunduğu yüzde beşlik kesime verir. yüzde doksan beşinide tezyif ve itirazlara, zulümlere mâruz kalmaktan kurtarır. peki akepeliler veya siyasal islamcılar ne yapar. bütün kabahati yüzde doksan beşe verip onları tezyif ve itirazlara, zulümlere mâruz bırakırlar. yukarıda ismini saydığım kişilerin de içinde bulunduğu yüzde beşi de(haşa sümme haşa)adeta her türlü kusur ve noksandan münezzeh, pir u pak, tertemiz addederler. yani 'aslında m. kemal çok iyi ve mükemmel(!) biriydi de o zamanki chp yok mu o zamanki chp! işte asıl o chp bütün kötülükleri yapıyordu ve m. kemali de kesinlikle dinlemiyordu ve m. kemal o zaman ki chp ile kesinlikle baş edemiyordu' muhabbeti.

  • Ahmet Akbaş

    15.1.2015 00:20:27

    1)Meselâ, bir parti bana binler vecihle sıkıntı verdiği halde, hattâ otuz senede hapisler de, tazyikler de olduğu halde, hakkımı helâl ettim. Ve azaplarına mukabil, o biçarelerin yüzde doksan beşini tezyif ve itirazlara, zulümlere mâruz kalmaktan kurtulmaya vesile oldum ki, vela teziru vaziratun vizra uhra âyeti hükmünce kabahat ancak yüzde beşe verildi. O aleyhimizdeki partinin şimdi hiçbir cihetle aleyhimizde şekvâya hakları yoktur. (emirdağ lahikası son ders)

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı