"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hükümetin kalbine bakmak

Ahmet BATTAL
19 Mart 2015, Perşembe
Devlet ile vatandaşı arasındaki ilişkide hisler ve duygular ne kadar geçerli olmalı?

Devlet vatandaşını sadece niyetine göre yargılayabilir mi?

Vatandaş devlet yetkisi kullananların icraatını niyetine göre yargılayabilir mi?

Meşhur bir deyim vardır: “Hükümet ele bakar, kalbe bakmaz…”

Yani devlet vatandaşını yargılarken ve bilhassa suç işleyip işlemediğini tesbit ederken, fiiline ve eylemine bakar.

Ortada suç teşkil edecek bir “fiil” yok ise, savcı-hâkim kimseye “senin niyetin kötü, suçlusun” diyemez. Ancak vatandaşın devlet yetkisini kullananlara bakışında galiba durum farklı.

Devletin memuru elbette konumuz değil. Zira onun kanuna uygun bir icraat yapması gerekir ve beklenir. Devletin halktan oy alarak iktidar olan ve yeniden oy almayı uman kesimi farklı. Hatta muhalefet de bu kapsamda.

Yani siyasetçilerin sadece eline mi bakacağız, yoksa kalbine de bakacak mıyız?

Meselâ bir siyasetçi bir konuşmasında Risalelerden bir vecizeyi paylaştı.

“Bunu yaparkenki niyeti önemli değil, önemli olan söylemiş olması ya da söyleyebilmiş olması” diyebilecek miyiz?

O siyasetçinin, Risale-i Nur Külliyatına-Hüsrev’in müşahadesiyle- adını bile “Risale-i Nuriye” diyecek kadar yabanî olduğunu biliyorsak, niyeti hakkında ne diyebiliriz?

O siyasetçinin kitap okumaktan başka iş yapmadığı bir ara dönemde, en çok hamaset ve şiir kitabı okuduğunu ve okuduğu kitaplar arasında Risalelerle ilgili hiçbir eserin bulunmadığını biliyorsak, bu bilgiye önem vermeyecek miyiz?

Sorular çoğaltılabilir.

Maksadımız elbette düşmanlık etmek değildir. 

Ama önemli bir prensibi de hatırdan çıkarmamak lâzım: Hüsn-ü zan ve adem-i itimadı bir arada bulundurmak.

Yani siyasetçi hakkında zan gerekli ve geçerli iken, hüsn-ü zan beslemek, ama tedbiri de elden bırakmamak ve görünüşe itimat etmemek.

O halde netice: Hükümet edenlerin kalbine bakmak mümkün olmayabilir, ama herhangi bir hususu siyasetine alet edip etmediğini, yani niyetinin kötü olup olmadığını anlamaya çalışırken bütüncül bakmak ve çok dikkati olmak gerekir.

Okunma Sayısı: 2438
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Recep

    20.3.2015 23:02:14

    Bence kalbini göremediğiniz müddetçe herkes muhatabının eline bakacak.Kalbini görmeniz de mümkün olmadığına göre diplomatk tabirle "ihtiyatlı bir iyimserlikle" veya" tedbiri elden bırakmadanzararsız bir hüsnü zanla" bakılacak demektir.Aksine olan tüm nazarların hatadan hali olmadığı ve günaha kapı açacağı ve "zannın çoğundan sakının" emrine aykırı olacağı ise izahtan vareste olacaktır.Şiir kitabı okumak iyidir.

  • DEMOKRAT

    19.3.2015 10:40:57

    Arada bir-bilhassa da seçimlere yakın dönemlerde-risalelerden bahseden malum zevatın kandırma meyilli sözlerini esas zanneden sazanvari kardeşlere ne demeli..Üstad sözcüğünü bile yıllarca devletten ulufe dilenen örtülü ödenekçiye atfeden bu onulmaz demokrat zihniyet düşmanı siyasal dincileri anla(ya)mayan Nurcu geçinenlere ne demeli?Sahi ne demeli?!

  • Tahir Kaplan

    19.3.2015 09:16:57

    Tespitleriniz harika Cemaat bu ölçüleri kaçırdığı için şaşırmış durumdadır.Selamlar

  • Garib Doğu

    19.3.2015 08:57:18

    Bir siyasinin,dini siyasete alet edip etmediği sözlerinden,icraatından kolayca anlamak mümkündür.Birazcık dikkat anlamaya yeter.Yeter ki hür düşünce ile meseleye bakılsın.Yeter ki tarafgirlik marazıyla bakılmasın.Sevgili Üstadımızın,Rahmetli Menderese;''Birisinin hatasiyle başkası mesul olmaz''mealindeki ayeti kerime ile,''Kavmin seyyidi,kavmin hizmetkârıdır'' mealindeki hadisi şerifi hatırlatıp ikaz etmesi,günümüz siyaseti ve siyasetçileri için de çok manidar değil mi?Eğer bu iki kudsi prensibe riayet edilse toplumsal bütün meseleleriz rahatlıkla çözülecek,asayış ve emniyet sağlanacak,huzur ve sükün temin edilecektir.

  • garip talebe

    19.3.2015 03:45:36

    Istibdada karsi bir soz istibdad yanlisi olarak kullanilirsa bunun niyeti bellidir.Alet etmek

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı