"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İflas, konkordato ve garameye iştirak

Ahmet BATTAL
30 Ekim 2018, Salı
Ön not: Bazen böyle yazılar da yazmak lazım geliyor. İlgilisi okusun ve bilgilisi olsun yeter.

Son aylarda sık sık duyulan konkordato kelimesi ne anlama geliyor? Ana kavram nedir? Ne işe yarar?

Ana kavram “garameye iştirak”tir. Buna “yoklukta eşitlik” de denebilir. Şöyle:

Bir gerçek ya da tüzel kişinin mevcut parası ve malları borçlarını tamamen karşılamaya yetmiyorsa bu kişi “borca batık” demektir. “Batan geminin malları” anlayışı ya da bir tür yağma sebebiyle bazı alacaklıların, özellikle alacağı teminatlı olmayanların ve bilhassa durumdan geç haberdar olanların mağdur olacağı açıktır. 

Bu mağduriyeti önlemek amacıyla icat edilmiş olan sisteme “iflas tasfiyesi” denir. Bu tasfiye biçimi bir mahkeme kararı ve süreç takibi gerektirir. 

İflas tasfiyesinde borca batık kişinin borçlarının topluca ve adil bir biçimde ödenmesinde kullanılmak üzere borçlunun haczedilebilen malları devlet (icra-iflas dairesi) eliyle satılıp paraya çevrilir ve aynı amaçla alacakları da tahsil edilir. (Borçlunun bir malının üzerinde rehin/ipotek varsa o malın satışından gelen gelir önce o rehinli borcu ödemekte kullanılır. Kalırsa satış bakiyesi borçlunun genel malvarlığına dahil edilir.).

Böylece borca batık kişinin net toplam varlığı (iflasta masa/mass mevcudu) ortaya çıkar. Bu varlık ile önce devletin vergi ve SGK alacağı ile işçi alacakları gibi öncelikli alacaklar ödenir. Kalan varlık ise diğer imtiyazsız alacaklılara “eşit oranda” paylaştırılır. Bu paylaşmaya “garameye (garimeye) iştirak” denilir. 

Örnek verelim: 100 lira varlığı ve 150 lira borcu olan bir kişinin malı 2/3 oranına göre dağıtılır. 15 lira alacaklı olan 10 lira, 30 lira alacaklı olan 20 lira … alır. Yoklukta eşitlik gerçekleşir. 

Bir gerçek kişi bu tasfiyeden sonra da “müflis tüccar” olarak hayatına devam eder. Alacaklılar tasfiyeden sonra da alacaklı kalmaya devam eder. Borçlu yeniden ticaret yapabilir. Şu ya da bu şekilde para/mal sahibi de olabilir. Yeni malları eski borçlarını kapatmakta kullanılır.

Ama tüzel kişiler, bilhassa anonim ve limited şirketler ile vakıflar ve dernekler borca batık hale gelmişlerse, tasfiye aynı zamanda tüzel kişinin sona ermesi sonucunu da doğurur. Dolayısıyla alacağını kısmen alamayan alacaklıların bu dünyada yapacağı hiçbir şey kalmaz. 

İflas edip tasfiyeye giren şirketin eski ortağı ya da yöneticisi, tüzel kişilik perdesi sebebiyle, tasfiyede ödenememiş olan şirket borcundan hukuken sorumlu değildir. (Şirketin borcuna şahsen kefaleti varsa elbette sorumluluğu bu miktarca devam eder. Ayrıca yönetici sıfatıyla şirkete ve dolayısıyla alacaklılara kusuruyla zarar vermiş olan kişilerin şirkete karşı bu zarardan sorumluluğu da devam eder.). 

Şeklen borca batık borçlunun sıkıntısı, bazen, bilhassa kriz dönemlerine, malını zamanında ve iyi değerden paraya çevirememekten ya da alacağını zamanında tahsil edememekten kaynaklanır. Yani borcu ödeyecek gücü ve malı aslında vardır ama nakit sıkıntısı vardır ya da ödemeler dengesi bozulmuştur ve dolayısıyla da borcunu hemen ve vadesinde ödeyecek gücü yoktur. 

Bu halde alacaklılar oyçokluğu ile izin verir ve mahkeme de tasdik ederse borçlu alacaklılarla bir barış anlaşması (konkordato) imzalar. Borçlarını yeniden yapılandırır. Hacizler vs. şimdilik durur. Borçlu alacaklıların da (temsilcilerinin)  nezareti altında çalışmaya ve borç ödemeye devam eder. Yapılandırmadaki taahhüdüne riayet ederse iflastan kurtulur. Edemezse iflas kaçınılmaz olur. 

Konkordato ile iflas ertelemenin farkı ne?

Yakın zamana kadar yürürlükte olan iflas erteleme müessesesi de aslında bir tür konkordato idi ama erteleme için sadece mahkemeyi (ve bilirkişiyi) ikna etmek yetiyordu. 30’lu yıllardan bu yana İcra ve İflas Kanununda var olan, ama iflas erteleme denilen ara uygulama sebebiyle unutulmaya yüz tutmuş iken iflas ertelemenin kaldırılmasıyla yeniden gündeme gelen konkordatoda ise iflastan kurtulmaya yönelik erteleme ve deneme sürecine alacaklıların çoğunluğunu da razı etmek ve alacaklı temsilcilerini dahil etmek gerekiyor. 

Fark bundan ibaret. 

Okunma Sayısı: 3899
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı