Televizyon ve gazetelerin çok sesliliği kaybettiği ve kamplaştığı malumunuz.
Onlara baksanız sanki Türkiye savaşta. Hatta “Kurtuluş savaşındayız” diyorlar.
Kamplaşmanın sebebinin ne olduğu da açık. Kamplaştırma siyaseti etkili olmuş ve “ya o kampta ya bu kamptasın, ortası yok ve olamaz” deniyor.
Ortak alan yok. Ortak tartışma platformu kalmamış. Tartışma programları tek taraflı tartma ve tek yönlü atma programına dönmüş. (Bir iki istisna hariç).
Sonucu da açık: Aklı başında insanlar bıkmışlar. Okumuyorlar, izlemiyorlar.
Biz de, bundan şikâyet edenlere Yeni Asya’yı tavsiye ediyoruz. Size de tavsiyemiz, siz de medyadan şikâyet edenlere Yeni Asya’yı tavsiye edin.
Bu vesileyle bir kanalda bir konuşmacının konuyla kısmen ilgili cümlelerini kısaca şöyle not ettik. Aktaralım:
“Medyanın hükümet yanlısı olmasının ne mahzuru var, bunda ne yanlış var, patronları tercihi böyle olmuşsa bu da demokrasinin gereğidir, saygı duymak lazım.”
İlk bakışta çok isabetli bir cümle. Hiç bir problem de yok. (Gibi görünüyor). Ama var.
Şimdi yakın tarihi hatırlatıp o ak bıyıklı zata soralım.
Son on dört yılda TMSF tarafından grubun batık bankası sebebiyle el konulan şirket ve holdingler oldu.
O holdinglerin bazılarının medya organları da vardı ve onlara da el konuldu ve TMSF tarafından satıldı.
Birileri müşteri oldu ve satın aldı.
Şimdi dikkat. O medya organları arasında, hükümeti eleştiren bir gazete ya da televizyon var mı? Yok.
Bu ne demek?
O ihaleleri hep hükümet yanlısı iş adamları kazanmış.
“Olabilir, onlar parayı bastırmış ve onlar almıştır, ne var bunda” diyebilir misiniz?
Bir değil-iki değil, onlarca medya organından söz ediyoruz.
Türkiye’de halkın yarısı ve dolayısıyla –en azından AKP’nin kurulduğu yıllar itibariyle- işadamlarının yarısı, AKP’ye “birazcık da olsa” eleştirel bakanlardan değil miydi? Evet.
Bu işadamları medyadan uzak durmayı prensip olarak benimsemiş insanlar mıydı? Elbette hayır.
O halde asıl soru: Neden bu satılık medyanın “hepsi, ama hepsi” hükümet yanlısı iş adamlarının elinde.
İzah edebilen var mı?
İşte o medya bu gün bu halde.
Bıktık illallah...