Ezberindeki hutbe metnini, sanki kâğıttan ya da ekrandan okur gibi, ama hafızasından, hiç takılmadan, müthiş bir ses tonu ve güzel jest ve mimiklerle ve vurgularla okudu. 

Çıkışta bir amca, yanındakine, muhtemelen hutbenin konusundan da etkilenerek, “geleceğin cumhurbaşkanı yetişiyor” mealinde bir şeyler söyledi. Bu bizi düşündürdü: 

Demokrasi ve İnsan Hakları Dersi İmam Hatip Liseleri’nde de okutuluyor. Zaten meşveret Allah’ın emri. Ama biliyoruz ki meslek derslerinin hocaları öğrencileri yönlendirmede daha etkili. Acaba bu etki ne yönde gelişiyor?

Malatya İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde akademisyen Dr. Recep Uçar 2016/2017 eğitim yılında Malatya İHL’lerde görev yapan 25 meslek dersi öğretmeni ile yaptığı görüşmelerden elde ettiği bilgileri yorumladığı “İmam Hatip Lisesi Meslek Dersleri Öğretmenlerinin ‘İmam Hatipli’ Vizyonu” başlıklı makalesini Yakın Doğu Üniversitesi İslâm Tetkikleri Merkezi’nin Akademik Dergisinde yayınlamış. 

Bu makaleden bazı tesbitleri yorum yapmadan aşağıya alıyoruz:

İmam hatiplilik bireysel, insanî, ruhî, ahlâkî, dinî ve sosyal içerikli, hem geleneksel ve dinî, hem de modern ve demokratik değerlere sahip; bilişsel, manevî, dinî ve sosyal açıdan güçlü, idealist ve aktif; bireysel, ulusal hatta küresel amaç ve içerikli eylem tarzları sergileyen bir kimliktir.

(Görüşülen) Öğretmenlerin tamamı imam hatip lisesi öğrencisinin herhangi bir siyasî-politik oluşumun peşinden saplantılı bir şekilde gitmemesi, bir düşünceye körü körüne bağlanmaması gerektiği konusunda hemfikir olmakla beraber, ideoloji tercihi konusunda net bir fikir beyan etmemekte ve vakıaya ilkesel yaklaşarak öğrencilerin Kur’ân’ı temel alarak ideolojik siyasî tercihlerde bulunmaları gerektiği fikrini belirtmişlerdir.

İmam hatiplinin apolitik olması gerektiğini belirten öğretmenler yanında, günlük politik yaklaşımların imam hatip kimliğine zarar verdiğini belirten öğretmenler de bulunmaktadır. Genel olarak İslâmî değerleri üst bir dünya görüşü olarak ele almakta ve politik yaklaşımların kimi zaman İslâm’a ve imam hatipli duruşuna olumsuz etkileri olabileceği endişesini taşımaktadırlar.

İmam hatiplinin ‘başkalarının inanç ve düşüncelerine saygılı olmak’, ‘baskı yapmamak’, ‘adaletli olmak’, ‘eşit davranmak’, eleştirel yaklaşıma sahip olmak’, ‘yönetime meşrû katılımda bulunmak’ gibi ifadelerle demokratik sayılabilecek tutumları sergilemesi gerektiğini belirten meslek dersleri öğretmenlerinin çoğunlukta olduğu gözlemlenmiştir.

Bazı öğretmenlerin özellikle cemaat ve tarikatları toplum kültürünün bir özelliği olarak gördükleri, imam hatip öğrencisinin tarikatlar konusunda daha analitik bir anlayışa sahip olmaları gerektiği yönündeki düşüncelerini belirttikleri görülmektedir.

Öğretmenlerin öğrencilerinin diğer inançlar ve mezheplere karşı yaklaşımlar açısından daha demokratik tutumlar bekledikleri anlaşılmaktadır.

Öğretmenler öğrencilerin sahip olması gerektiğini düşündükleri siyasî özellikleri sayarken ortak olarak kullandıkları kavramlar, vatan, millet, bayrak, bağımsızlık, birlik, bütünlük, kardeşlik, özgür irade ve demokrasi olmuştur.

Bu akademik tesbitleri okuyunca düşündük: Bediüzzaman’ın imam hatip okullarının açılmasını alkışlarken aynı zamanda her imam hatip okulunun karşısına bir Nur Medresesi de açılmasını istemesinin bir sebebi kanaatimizce işte bu arzuların nasıl hayata geçirileceğini gösterecek kılavuzu buldurmak. 

İş mühim. Ümit yüksek. Gayret lâzım.