"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İmza ve yerine imza

Ahmet BATTAL
07 Şubat 2019, Perşembe
Bir okuyucumuz kötü örnek niteliğindeki bir somut olayı da aktararak soruyor: Siz hukukçusunuz. İnsanların bilir bilmez başkasının yerine imza attığını görüyoruz. Bunun ne zaman imza sahteciliği olacağı hususunda bir ikaz yazısı yazsanız faydalı olmaz mı?

Cevabımız: Olur elbette. 

Önce imzaya dair bazı ön bilgiler: 

1. İmza kişinin el yazısıyla adını ve soyadını ya da en azından soyadını yazması demektir. Sahtelik karşılaştırmasına uygunluk ve özgünlük açısından en iyi imza, en okunaklı olanından “el yazısı”dır. 

2. İmza daima “ıslak imza”dır. Yani kâğıdın üzerine kalem bastırılarak atılan imzadır. İmzanın fotoğrafı ise imza değildir. Fotokopi de bu yüzden ıslak imzalı “belge” sayılmaz. Kâğıt para ve hisse senedi gibi çok miktarda ve “matbaada basılarak” düzenlenen senetlerde durum farklıdır. 

3. E-imza ise bir “şifre kullanma” hakkı ve sorumluluğudur. Bu yetki kime ait ise onun tarafından kullanılmalıdır. Aksi durumlar bazı hallerde suç olur.  

4. İmzaya en uygun kalem, zannedilenin aksine dolmakalem değil tükenmez kalemdir. Zira ucundaki minik top (ball), kâğıdın üzerine bir yağlıboya fırçası gibi iz bırakır ve böylece sahtelik incelemesine yardımcı olur. 

5. “Paraf” imzanın küçüğüdür. Taklit incelemesi zor olduğundan tümüyle imza yerine geçmez. Bu yüzden de genellikle çok sayfalı bir belge düzenlenirken son sayfadan önce gelen sayfalara ve bir de sıralı imza gerektiren resmî belgelerde “ön imza” olarak paraf atılır. 

Şimdi imza sahteliğine dair çeşitli ihtimaller: 

1. Bir öğrenci, sınıfta, yoklama çizelgesine başkasının yerine imza atarsa suç işlemiş olur. Çünkü bu halde bir “kandırma” var ve cezalandırma için bu yeter. 

2. Bir öğrenci, arkadaşının yerine ve “onun hakkını korumaya yönelik olarak” bir dilekçe yazsa ve arkadaşının adının altına arkadaşının imzasını taklit ederek atsa ya da bizzat kendi imzasını atsa ve dilekçeyi öğrenci işleri şefliğine verse bu eylem tek başına suç olmaz. Çünkü burada bir “kandırma” yok. Aksine şifahen verilmiş bir “vekâletin gereğini yapma” ya da “vekâletsiz iş idaresi” denilen hak koruma durumu var. 

Böyle olduğu ise şuradan belli: Adına imza atılan kişi, “bu dilekçedeki imza senin mi?” diye sorulduğunda, “evet benim iznimle ve vekilim tarafından atılmıştır, kabul ediyorum” dese yeter. Hiç kimsenin o imzanın gerçekten kim tarafından atıldığını araştırmak hakkı kalmaz. Dolayısıyla imzanın sahteliği de gündeme gelemez. 

3. Bir senette başkasının adına yani sahte imza suçtur. Sebebi açık. Burada bir “dolandırma” var. Buna karşılık bir senedi “açığa senet” olarak yani miktar, tarih veya başka bir kısmı boş bırakılmış olarak düzenlemek ise suç değildir. Hatta bu durum senedi geçersiz de yapmaz. Ama bu tür bir açık senedi alanın boşluğu doldurma hususunda da bir yetki devraldığı varsayılır. Bu yetkiyi kötüye kullanması ise suçtur. 

4. Bir doktorun, çalışmasının yasak olduğu bir tıp merkezinde, başka bir doktorun yerine ve onun adını kullanarak rapor vb. düzenlemesi suçtur. 

5. Bir eczacının gerçekte çalışmadığı bir eczanede, devlete karşı ve kayden sorumlu eczacı olarak “görünmesi” ve bu sıfatla belge imzalaması suçtur.

Bu gariplikler nereden doğuyor? 

Bazen bizzat kanunlar ve diğer mevzuat insanları yanlışa teşvik edecek türden kural koyuyor. 

Bazen bizzat devlet bürokrasisinin yanlış uygulamaları insanları yanlış yönlendiriyor. 

Meselâ, bir zamanlar, Bakanlar Kurulu varken, Bakanlar Kurulu Kararı “oluşturmak” için bürokratlar tarafından kurul üyelerinin boş tutanak kâğıdına atılmış imzalarını içeren kâğıtların kullanıldığını duyuyor ve şaşırıyorduk. 

Aynı şekilde bazı siyasî veya bürokratik amirlerin cebinde bazı memurların tarih kısmı boş bırakılmış istifa dilekçelerinin bulunduğunu duyuyor ve şaşırıyorduk. 

Şaşırmalı mıyız? Evet. 

Düzelmeli miyiz? Evet. 

Nasıl? Kavramları hakkıyla kavratarak. 

Nasıl? Kuralları ve sebeplerini hakkıyla öğreterek.

Okunma Sayısı: 18311
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Neriman

    20.9.2020 17:27:12

    Sayın hocam merhabalar. yaklaşık 4 ay önce bir emlakçı ile kira sözleşmesi yaptık. kira tutarına aidat dahildi ve ev sahibine kirayla birlikte ödüyorduk. apartman yönetimi aidatın ödenmediğini söyledi. Ev sahibinin aidat dahil kiralama yapıldığından haberi yokmuş sadece kira diye biliyormuş. emlakçı da emlakçı değilmiş araştırınca farkettik. kontratta ve senette ev sahibinin imzasını taklit ederek belge düzenlemiş. bu senedin hukuki geçerliliği ve aidat alacağımız için nasıl bir yol izleyebiliriz? yardımcı olabilirseniz minnettar olurum.

  • Şükrü koksu

    25.12.2019 18:51:46

    Slm uzun zaman önce bir işyerinde çalışıyorum işyeri usulsüz elektrik kullanımı yapmış Enerjisa görevlileri geldiğinde iş sahiplerinin yerinde olmadığı için siz atabilirsiniz herhangi bir sorun olmaz deyip tutanağı bana imzalattilar ve şimdi e devlet sayfamda 3tane icralık dosya bulunuyo kaaldiki adıma elektrik abonesi iş yeri çalıştırma belgesi yaninhic bir belge yok ne yapmaliyim

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı