"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Katılım bankaları iflâs edemez

Ahmet BATTAL
25 Ekim 2014, Cumartesi 09:15
Bu günlerde, malûm nahoş vesileyle, katılım bankaları hakkında sıkça muhatap olduğumuz sorulardan birinin cevabı bu:

Katılım bankaları iflâs edemez. 

Neden? 
Çünkü katılım bankalarının bilânçoları eksi bakiye veremez. 
Ne demek?
İflâs, bir şirketin varlıklarının, borçlarının tamamını karşılayamayacak kadar azaldığının mahkeme kararıyla tesbit edilmesi demek.
Ya da iflâs, bir şirketin borçlarının, varlıklarıyla ödenemeyecek kadar artması ve bunun mahkeme kararıyla tesbit edilmesi demek. 
Bir şirketin kendi ortaklarından kuruluşta aldığı kuruluş sermayesi ya da sonradan sermaye artışında aldığı sermaye payı şirketin öz varlığını gösterebilir. Ancak bu rakam asla şirketin ortaklara borcu değildir. 
Kuruluştan itibaren her yıl fiilen zararla azalan ve kârla artan bu sermaye rakamı, borcu ödemekte kullanılacak asıl kaynaktır. 
Katılım bankalarının öz sermayesi borçlarla azalsa dahi tümüyle bitmez. 
Katılım bankalarının yabancı kaynaklarına gelince: Kâra ve zarara ortaklık şartıyla kendi müşterilerinden topladıkları paralar aynen iade borcunun konusu değildir. 
Katılma hesaplarında biriken para, aynı vade ve döviz türündekilerle birleşerek bir havuz oluşturur ve katılım bankası tarafından çeşitli kredi usûlleriyle işletilir. 
Bir kredi kârla sonuçlanırsa havuza kâr gelir. Zararla sonuçlanırsa da havuz bu ölçüde zarar etmiş olur. 
Havuz kendi dönemini kârla kapatırsa banka hesap sahibine anapara ile birlikte kâr dağıtır. Ki, risk iyi ölçülür ve küçük parçalara dağıtılırsa riskin dağıtılması ilkesi ya da bütün yumurtaları aynı sepete koymama prensibi sebebiyle genellikle kâr dağıtır. 
Banka dönemi zararla kapatırsa dönem sonunda hesap sahibinin anaparasının bir kısmı eksilmiş olur. Zaten işlemi helal yapan da budur. Yani –Allah’ın emrinden ve illet meselelerinin anlaşılmasından sonra- kâr kadar zarar riskinin de varlığıdır işlemi caiz yapan. 
Katılım bankalarının niçin iflâs edemeyeceği sanıyoruz anlaşılmış oldu. 
Edemezler. Zira katılım bankaları geleceğe etkili olarak sabit faiz vaat edemediklerinden hesap sahiplerine borçları da değişkendir. Ne kadar kâr elde ediyorlarsa hesap sahiplerine de o kadar borçlu olurlar. Zarar borçlarını azaltır. Kâr da borçlarını artırır. 
O halde katılım bankaları için eksi bakiye söz konusu olamaz. 
Nitekim 1999-2000 krizinden sonra “batan” İhlas Finans Kurumundan alacaklı olanlara “şirketin bu borcu karşılayacak malı yok” dendi. Ama olsa dahi ödeyemeyebilirdi. 
Yönetim yetkisini kullananlar hata ya da hile yapmışlarsa ayrı mesele. Ama hata yoksa şirketin zararından ve iflasından yöneticiler sorumlu tutulamaz. Ortakların da sorumluluğu yok. Zira borç şirketin borcudur.  
O halde, özetle söyleyecek olursak, katım bankalarının borçları varlıklarını ve alacaklarını geçemeyeceğinden sabit faiz vaat etmedikçe –ki kanunen yasaktır ve suçtur- bu kurumlar iflâs edemezler. (Batırırlarsa o ayrı mesele). 
Nasıl? Battı zaten deyip el koyarak. Yönetimi uygun kişilere devrederek. Bu halde dahi katılım bankası için iflâs kararı verilmez, olsa olsa şirket el değiştirir veya kapanır. 
Zira, alacaklı borçlu banka yönetimine güvenmiş ve “benim paramı al sen çalıştır” demiş, sonucuna da katlanacak. Devleti yardıma çağırmayacak. Bütün bunları anlayınca mesele de netleşiyor, değil mi? 

Okunma Sayısı: 9318
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • turşu

    26.10.2014 22:05:54

    bu mantıkla, katılım fonuna para yatıran kişinin bir kazancının garanti edilmemesi gerekir. tmsf anaparayı garanti ederse bu da caiz olmaz

  • Volkan gökhan

    25.10.2014 16:23:19

    Ahmet bey konu hakkında yazdığınız yazı ile günümüzdeki katılım bankacılığından ne kadar uzak olduğunuzu gösteriyor.. Alanınızda yazılar yazarsanız daha makul olur..

  • ahmet sert

    25.10.2014 00:55:16

    Bankacılık kanununa göre Bankalarda ve katılım bankalarındaki 100.000 tl kadar olan hesaplar TMSF nun GARANTİSİ altındadır.Bu nedenle katılım bankalarındaki aylık-yıllık gibi katılım hesaplarındaki paralarım da batacak diye bir durum sözkonusu değil.İlgili kanunu inceleyebilirsiniz..İhlas Finansın batmasından sonra katılım bankaları da TSMF nuna karlarından belli bir fon ayrılması düzenlemesi getirilmiş ve Katılım Finans kuruluşlarında parası olan vatandaş ta güvence altına alınmıştır.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı