"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Köprü dergisini mi bekliyordunuz?

Ahmet BATTAL
07 Ocak 2017, Cumartesi
Beklediğiniz sayı çıktı. Hem de güncele dair: Başkanlık ve Adem-i Merkeziyet.

Tavsiyemiz şu: Dergiden bol miktarda edinin. Bilhassa yerelde ve Ankara’da bürokratlara, siyasetçilere, televizyonculara, gazetecilere, akademisyenlere, entelektüellere … dağıtın ve okutun.

Bizim de bir yazımız var. Başlığı “Yönetim Modelleri ve Yeni Model Kurmakta Usul Meseleleri”.

Giriş kısmını aşağıda paylaşıyoruz:

«««

1. Bir mü’min için dünya bir ara duraktır. Bu durak tekâmül kanununa tabidir. Dünyayı mamur etmeye ve geliştirmeye çalışmak Ahireti kazanmanın önemli bir şartıdır. Dünyayı mamur etmek, bir üst yapı kurumu olarak “devlet”le ilgilenmeyi de gerektirir. Devletle ilgilenmek ise devletin sistemini ve işleyiş modellerini de bilmeyi, düşünmeyi ve kurgulamayı gerektirir.

Kur’ân’da, Müslümanlar için bir emir olarak, bu gün bilinen devlet modellerinden herhangi birine doğrudan ve açık atıf yoktur. Ancak bazı köşetaşları ve sınır çizgileri vardır. Bunları geliştirmek ve çağın aradığı netlikte şekilli bir modele dönüştürmek İslâm müçtehitlerinin vazifesidir.

2. İslâm müçtehitleri, devlet konusunda da cehdetmiş olmakla birlikte, bilhassa “yeni şey icat etmek” anlamına gelen bid’a kavramının dinî olumsuzluğu sebebiyle, reform niteliği taşıyan yenilik arayışlarından genellikle uzak durmuşlardır. Devlet sistemleri üretmek konusunda ise bu geri duruş adeta zirveye çıkmıştır.

Modern çağlarda devlet büyümüş, sistemleşmiş, yazılı anayasaların da katkısıyla sistemleri adlandırılabilir ve birbirinden ayırt edilebilir hale gelmiştir. İslâm müçtehitlerinin bu dönemi de verimli bir şekilde değerlendirmedikleri açıktır.

3. Kâinattaki tekâmül kanununun ve ihtiyaç ve daha iyiyi taklit gibi sebeplerin de etkisiyle hemen hemen bütün İslâm ülkelerinde ve Türkiye’de, mevcut devlet modelleri az ya da çok sorgulanmakta ve daha iyisi için gayret edilmektedir.

4. İslâm dünyasında devlet sistemleri geliştirmek hususunda çalışmış ve eserler ortaya koymuş müçtehitlerden biri ve belki de en önemlisi Bediüzzaman Said Nursî’dir. Bu hususla ilgili yapılmış onlarca çalışma ve yayın bunu doğrulamaktadır.

Said Nursî’nin hayatı ve eserleri ile ortaya koyduğu içtimaî içtihatların, heyetler ve yayınlar yardımıyla değerlendirilmesi ve geliştirilmesi gerekir. Bu yazı da bu gayretin küçük bir numunesidir.

5. Makalede, başkanlık sistemi tartışmalarına da katkı yapmak üzere, sistem tartışmasında usûl ve öncelikler meselesi üzerinde durulacaktır. Ancak daha önce bu arayışın neticesinde bulunabilecek modellerin olmazsa olmazları ve arayışın ana hedefleri tesbit edilmeye çalışılacaktır.

Diğer ifadeyle ve pratik söyleyişle, hükümet sistemlerinden hangisinin (parlamenter sistem, başkanlık ve yarı başkanlık sistemleri vd.) tercih edileceğinin belirlenmesi için öncelikle devlet sistemlerinden hangisinin tercih edileceği ya da devletin sisteminin asgarî özellikleri belirlenmelidir. Zira başkanlık sistemine ilişkin diğer müzakereler, ancak ve sadece, ideal devlet sistemi hedefine götürecek bir araç olarak hangi hükümet sisteminin daha isabetli olduğu tartışması çerçevesinde bir mana ifade eder.

«««

Yazının gerisini artık Köprü’den okur ve okutursunuz.

Okunma Sayısı: 3478
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ferzah Ali

    8.1.2017 18:51:21

    Nevsehir'den dergilerinizi nerden edinebilirim

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı