Ey bu milletin fertlerini temsil etmek iddiası ile o yüce müessesede bulunan yüksek heyetin üyeleri…
Bu fakirin bir kaç sözünü, zahmet edip lütfedip dinleyiniz:
1. Sizler ehl-i hall vel akd’siniz. Devlet iktidarını kimin kullanacağını da muktedirlerin hangi sınırlar içinde hareket edeceğini de siz belirliyorsunuz.
Yetkinizi bu güne kadar iyi bir performansla kullanmadığınız için ülkemiz adalette ve kalkınmada olması gereken yerden hayli geride.
Bu yetkinizi hiç değilse bu sefer, gündeminizde olan güncel ve kalıcı sistem tartışmasında hakkıyla kullanmalısınız.
2. Şunun ya da bunun veya benim ya da komşumun vekili değilsiniz. Milletten oy ve destek istediniz ve aldınız. O halde, sizi listeye başkaları da koysa, doğrudan ve sadece milletin vekilisiniz. Hem sokakta ve hem de sıratta yakanızı millet tutacak. Bunu unutmayınız.
3. Sizler bu günlerde mühim bir inkılâp başında görünüyorsunuz. Millet için hayırlı olacağına inandığınız şeyi yapacaksınız. O halde kendi geleceğinizi değil milletin istikbalini düşününüz.
4. Padişahlık meraklılarına lütfen itibar etmeyiniz. Eski hal artık muhaldir. İmkânsıza oynamak intihardır.
5. Tek adamcılık yaparak o tek adam üzerinden kendi menfaatlerini ya da asıl patronlarının sinsi politikalarını takip etmeye niyetlenenleri iyi teşhis ediniz.
6. Demokrasi denilen güzel rejim, iktidarın denetlenmesi ve sınırlanması ile yerleşir ve gelişir. İktidar sahiplerini sınırlamakla görevi olanlar sizlersiniz. Vazifenizi yapmazsanız tarih nazarında mesul olacaksınız.
7. Cumhuriyet denilen imtiyazsız toplum, “sorumsuz yetkili”lerin yerine sorumlu yetkililerin geçirilmesi ile ortaya çıkar. Cemiyeti ve devleti hakikî dindar cumhuriyetle tanıştırmak sizin göreviniz. Umarız başarırsınız.
8. Hukuk devleti denilen düzen, ancak ve sadece suç işleyenlerin, hem Allah’tan ve hem de kanundan korktuğu bir adil düzendir. Siz birilerinden korkarsanız vazifenizi hakkıyla yapamazsınız. Suçsuzların cesaretini metanetinizle destekleyiniz.
9. Tamam, hukuku yazmak sizin işiniz. Ama devletin ve iktidarın hukuka uyup uymadığını denetlemek de sizin vazifeniz. İktidar sahiplerinin keyfiliğe kaymalarını siz engellemelisiniz. Aksi halde vicdan mahkemesinde “görevi ihmal”den yargılanırsınız.
10. Öncelikle masumun hukukunu koruyan ve bu şartla suçluya ceza veren bir adalet düzeni kurmak sizin vazifeniz. Bu düzeni denetlemek de sizin işiniz. Görevinizi yapmazsanız “bilmiyorduk” demeniz gerçek bir özür teşkil etmeyecektir.
Elhasıl:
Bütün doğruları aktarmakla görevli olan, ama genellikle sadece iyi doğruları abartan ve kötü doğruları gizleyen “besleme basın”a itibar etmeyiniz.
Görevinizi hakkıyla yapmak istiyorsanız halkın arasına karışınız. Size oy vermeyenlerle de görüşünüz. Kalabalıklarda yağcılar konuşur. Siz susanları konuşturabilirseniz maharetlisinizdir.
Unutmayınız, muhalefetini sevmeyen gerçek demokrat olamaz.