"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Meczuplar ülkesine nereden gidilir?

Ahmet BATTAL
05 Şubat 2019, Salı
Nereden nereye gidileceğini sona bırakalım. Doğru yönde ve doğru hızda dönerseniz, gözünüz de açıksa, kimseye çarpmazsınız, çarpılmazsınız. Hareketinizden hararet doğar ve enerji de üretebilirsiniz.

Cazip bir cazibe merkezi etrafında dönme kapasitesine sahip olup da dönebilen kişiye “meczup” denir. 

Dünyanın diğer memleketleri gibi Türkiye Cumhuriyeti ülkesinde de cezbesiyle kainatın cazibesine eşlik eden akıl ve kalp sahipleri elbette var. 

Ama bilhassa bizim buralar, aynı zamanda kendi etrafında dönenlerle ve onları seyrederken başı dönenlerle dolu bir memleket. Akıl baştan gidince yerine neyin geçtiği ise nâmâlum.

Ne demek istiyoruz? 

Sosyal medyada bir video var. Siz de görmüş olabilirsiniz. 

Kim olduğunu bilmediğimiz, merak da etmediğimiz bir meczup zat, bir mekânda, arkasında Lafzullah yazısı ve kelime-i şahadet ve sair mübarek kelam yazılı bayrak bulunan bir kürsüde, belli ki bir tür cezbe halinde şunları söylüyor:

“Yani şu anda görünen o, yani zuhuratlar o ki, o birinci Türkiye Cumhuriyeti son buldu yani şu anda. Bunu söyleyen biz değiliz yani. Avrupa basını yani. Osmanlı şeyi kuruluyor yani, heh heh. Birinci Osmanlı şeyi kuruluyor. Onun başı da herhalde Tayyip Bey, birinci padişahımız olarak, efendim, gözüküyor. Şet kuşatma vazifesi de mutasavvıfların yani. Bu da görüyor ve gösteriyor ki inşallah, yani böyle bir süreç geçecek, kanaatim yani, bir kaos ortamı, bir şey, ama son sahne iyi bitirilebilirse, bu iş de biter artık yani, efendim, tekrar yüz senenin nahiyetinde Medine-i Münevverede kurulan devletin devamı hüviyetindeki bir devletin yeniden ihyasıyla, efendim, asr-ı saadetin kokularının geldiği bir süreci bu ümmet, bu millet başlatsın inşallah.”

Kaosu hoş gören, hatta sanki kaosu isteyen birine ait bu cümlelerdeki imla ve ifade hatalarına takılmayınız. Önemli olan içindeki manalar. 

Ahilikteki şet (şal) kuşatma töreni ile tahta çıkma (cülus) töreninin arasındaki farkı galiba bilmeyen birine ait bu ifadeler size neler anlatıyor? 

Anayasa’nın değiştirilemez hükümleri, anayasal çoğunluk, Anayasa Mahkemesi, cumhuriyet, demokrasi gibi kavramlar bu konuşmanın neresinde? Konuşmacı bunlardan ne kadar haberdar?

28 Şubat hazırlıklarını andıran bu garip beyanatla kim neye hazırlanıyor?

Biz eskiden bu memleketin bütün dindarlarının cumhuriyetten geri dönüşün olmadığına inandığını sanırdık. Son yıllarda bu iyimser ümidimizde yanıldığımızı anladık. İyiye gittiğimiz de söylenemez. Müsebbibi kimdir? Bulmak için herkes kendisine ders çıkarsın.

Kalb ehli olan tasavvuf erbabının akıl işi olan siyasetle ilişkisi daima sıkıntılıdır. Ama bilhassa temel siyasi kavramlar hakkındaki yetersizlikleri malumdur. 

Bunların cezbesiyle bir yere gidilir. Ama orası istikbal memleketi olamaz. Biz bu cazibede yokuz. Olmayacağız!

Okunma Sayısı: 3800
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Gündüz Alp-2

    5.2.2019 15:20:56

    Uyarıcı yazılarınız dolayısıyla uyanıp da meczupların peşine takılmaktan bir kişi bile kurtulursa kârdır. Bu olaydan daha acı olan olay ise, bu hezeyanların din adına sözde dindar geçinenler tarafından yapılmasıdır. İslâm'ın dırahşan çehresine kara çalan bu meczuplar, bunu bilerek yapıyorlarsa büyük bir cinayet işlemektedirler. Zaten 17 yıldır iktidarda olan siyasal İslamcı kadrolar, maneviyatta yeterince tahribat yaptılar. Dindarlığın azalıp, ateizmin 3 kat yükseldiğini söyleyen araştırma raporları bunu teyit ediyor. Kaldı ki, "maneviyatta sınıfta kaldıklarını" kendileri ikrar ettiler. Milletin ortak mukaddes malı olan din, siyasete bu kadar alet, iktidara bu denli basamak yapılmamalıydı. Siyasal İslamcılar geçmişten ders almaz, ısrarla ve inatla yanlışa devam ederlerse, korkarım ki, çoğalttıkları "meczuplar" ile kendileri de baş edemez hale gelecektir. Ziya Paşa diyor ki: "Nâdanlar eder sohbet-i nâdanla telezzüz / Divânelerin hemdemi divâne gerektir." Biz de onlarda değiliz.

  • Gündüz Alp

    5.2.2019 15:03:35

    Sayın Battal, adı geçen videoyu izlemedik fakat benzeri film ve senaryoları ülkede kaç defa izledik sayısı belli değildir. Belli ki bir yerlerde hazırlanıp sahnelenen oyunun amacı yine bir yere mesaj gönderirken öteki yere alet ve basamak olmak. Başı ve sonu"yani" ile başlayıp biten bozuk bir hezeyan demeti. Her dönemin vazifeli "meczupları" vardır. Bir dönem öyleleri gözleri tırmalayan acip kılık ve elde sopalarla, kulakları tırmalayan söylemler ile meydanları doldurur hedef odaklara mesaj yollardı. Bu meczupların birinci ve asli vazifesi, "şartları olgunlaştırmak"tır. Dertleri ne vatan ne millet. Hürriyetçi demokrasi ve hukukun üstünlüğü de onları zerrece ilgilendirmez.İşleri suyu bulandırmak ki birileri bulanık suda balık avlasın. Bunlara değil de peşine takılanlara Allah akıl, fikir, iz'an versin. Hep aynı film hep aynı senaryo. Hâlâ yiyen varsa pes doğrusu. Lütfen sizler bıkmadan uyarıcı ve aydınlatıcı ikazlarınıza devam edin.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı