"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Menderes’e derslerin bu güne aksisedası

Ahmet BATTAL
22 Kasım 2014, Cumartesi
Bediüzzaman’ın Menderes’e yaptığı ikazlar güncel. Erdoğan’ın yeni bir Menderes olup olmadığı ayrı bir mesele.

AKP’nin demokrat bir parti olup olmadığı ve DP’nin devamı olup olmadığı da ayrı. Hele parti olup olmadığı bile şüpheli iken. 
Ama o dersler kıymetli. Bu gün de geçerli. 
Bediüzzaman Menderes’e mektuplarında adaletle hükmetme dersi veriyor.
Özetle; 
-Kurunun yanında yaşı yakma, diyor. 
-Küçük-büyük deme, masumun hakkını muhafaza et, diyor. 
-Din kardeşliğini esas tut, diyor.
-Irk milliyetçiliğini de grup milliyetçiliğini de terk et, diyor. 
-İslâmiyet milliyetini ana prensip yap, diyor. 
-Memurlarına sahip çık, milletin tepesine basıp zulmetmesinler, hizmet etsinler, diyor. 
-Doğru ve müsbet din hizmeti yapan dindarların önünü aç, hizmetlerini kolaylaştır, teşvik et, cesaretlendir, diyor. 
Bediüzzaman, İslâm dünyasında Mısır ve İran gibi bazı ülkelerde 50’li yıllarda yaşanan sosyal çalkantıların ve iktidar mücadelelerinin de aslında bu temel Kur’ânî prensiplere uyulmamasından kaynaklandığını söylüyor. 
Ve ekliyor: Türkiye diğerlerine benzemez. Allah etmesin bu kargaşa hâli bizde olsa pek dehşetli olur.
Menderes bu tavsiyelere ne kadar uyabilmiş bilemiyoruz. Önemli ölçüde tutmuş olmalı ki büyük sosyal doku problemleri ve sosyal âfetler yaşamadık. 
Ama ilginçtir; 23 Mart 1960’ta Bediüzzaman’ın vefatından iki ay sonra 27 Mayıs 1960 ihtilâli Menderes’i deviriyor. 
Menderes’in zaten sallantıda olan iktidarı, her halde, Bediüzzaman’ın manevî desteğinin vefatla sona ermesi sebebiyle bitiyor. 
İnce bir sır var. Demokrat partiyi devirenler bir buçuk ay sonra Bediüzzaman’ın Şanlıurfa’daki kabrini de adeta deviriyorlar. 
O dönemlerde ve bu dönemde olanlardan kim sorumlu? 
Toplumsal barışı ve sosyal dokuyu bozanlar yaptıklarından sorumludur. 
Hırsız elbette suçludur, ama hırsıza dâvetiye çıkarmak da affedilebilecek bir davranış değildir. 
Yani suçu kim işlemişse cezayı da ona vermek lâzım. Ama suçluya yardım ve yataklık etmek de suçtur. Suçluyu teşvik veya tahrik etmek de suçtur. 
İktidarlara düşen, insanları suç işlemeye teşvik veya tahrik edecek veya mukabele-i bilmisil arayışına sürükleyecek türden icraattan ve hatadan uzak durmaktır. 
Ders ortada. İnşallah sahip çıkan olur. Sahip çıkan muvaffak olur. Biz ise ancak memnun oluruz.

Okunma Sayısı: 2417
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Garib Doğu

    22.11.2014 10:12:22

    Üstadın bu zikredilen tavsiyeleri uygulanmış olsaydı bu günkü kargaşalar asla olmazdı.Çünkü Üstadın yapmasını istediği emir ve prensipler,toplumun istikamet,huzur,selamet ve emniyet sigorta ve subaplarıdır.Her zaman geçerli olan esaslardır,temellerdir.İnşaallah mevcüt iktidar bunları nazara alır,uygular ve toplumun emniyet ve asayişini böylece temin eder...

  • hakan kagan

    22.11.2014 01:38:10

    Meslekleri tahrip olanlar bunlara sahip cikmaz cikmayacakta...Aldanmayalim lutfen..iştahlarini arttiracak temenniler gereksizdir diye dusunuyorum.bazi cizgiler coktan asildi.bu saatten sonra millete verecekleri zarari minimize etmeye bakalim.Hakkin yaninda duralim yeter.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı