"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Meşveret uzmanıyla mı yapılır?

Ahmet BATTAL
10 Mayıs 2016, Salı
Hayır. Meşveret işin sahiplerince yapılır.

İşin sahipleri uzmana danışabilir, ama kararı uzman vermez.

Mesela matbaa işletmeciliği de yapan bir grup yayıncının, matbaa hususunda uzman olması gerekmez. Matbaa konusunda uzmanlar bulup, işte onları istihdam etmeleri ve gerektikçe kendilerine danışmaları yeterlidir. 

Yayıncılık işinde ise, kendi aralarında hakkıyla meşveret etmeleri gerekli ve yeterlidir. Yeter ki matbaa işi ve piyasası hakkında hepsi tam olarak bilgilensinler de öyle meşveret etsinler.

Mesela siyasî konularda da birlik (teklik/tekillik) ve bütünlük hedefleyen bir sosyal grubu düşünelim.  

Herhangi bir siyasî oylama konusunda, meselâ anayasa referandumu konusunda, bu sosyal grubun üyelerinin ehil olmaları yeter. Esasında böyle temel bir konuda hepsi ehildir. Dolayısıyla kendi içlerinden ya da dışarıdan anayasa hukuku uzmanlarını bulup onların meşveretine tabi olmaları yanlıştır. Böyle yaparlarsa fena halde yanılırlar. 

Bu hususta yakın geçmişte yaşanmış olan tipik bir örnek var. 

12 Eylül 1980’de yapılan ihtilalden sonra askerlerce hazırlatılan ve usulsüz biçimde halkoyuna sunulan 1982 Anayasasına evet mi hayır mı denmesi gerektiği hususunda Türkiye’deki bütün siyasî gruplar bir tercihte bulundu.

Bunların pek azı, az-çok, şöyle-böyle meşveret ettiler. 

Kıdemli Yeni Asya okuyucularının da hatırlayacağı üzere, o dönemde bazı kıdemli Yeni Asya okuyucuları, işe bizzat sahip çıkıp konuyu anlamaya ve meşveretin hakkını vermeye çalışmak yerine “uzman”a danışarak o ne diyorsa onu yapmayı tercih ettiler. (Aslında bu tercihlerinin başka saikleri de vardı. Neyse). 

O zatlar, o dönemde bu konuyu, bizim de İstanbul Hukuk Fakültesinde Anayasa Hukuku dersinden hocamız olan Prof. Dr. Servet Armağan’a sordular. 

O da bir inceleme yazısı ile cevap verdi. Yazısında anayasaya “evet” demek gerektiğini içtihat etti. Yazısını Yeni Asya’da yayınlatmak istedi. Yayınlanmayınca da Tercüman’da yayınlattı. 

Aradan uzun zaman geçti. Hemen hemen herkes o anayasadan şikâyet etmeye başladı. Bunların bazıları o tarihte o anayasa referandumunda hayır oyu verilmesi gerektiği fikrine geldiler. 

Bunlardan biri de bizzat Prof. Dr. Servet Armağan idi. 

Yeni Asya adına Hasan Hüseyin Kemal, Servet Armağan ile bir röportaj yaptı. 03 Mart 2009’da yayınlanan röportajda Servet Armağan “Halk anayasaya keşke ‘hayır’ deseydi!” dedi. 

Bu röportaj aynı zamanda büyük bir gazetecilik başarısıydı. Ve bize, meşveretin kiminle yapılmayacağını en güzel biçimde göstermişti. 

Okunma Sayısı: 2882
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mustafa Aksu

    10.5.2016 16:53:48

    Değerli hocam ben yazınızı şöyle anladım. Meşveret te iki husus olduğu; birincisi üzerinde çalışma yapılacak belirli bir dünya görüşüne ait bir konu, ikincisi bu dünya görüşündeki uzman insanların o konuda yan yana gelip konuyu masaya yatırması. Heyete başka insanlar dahil olduğunda fikir bütünlüğü bozabileceği.Meselenin kendi içinde tutarlı olamayacağı, ayrıca kısır döngüye dönüşebileceği kaygısı. Aslında ince bir ayrıntıya dikkat çekmişsiniz. Selam ve dua ile.

  • Osman koyuncu

    10.5.2016 05:12:09

    Çok güzel bir yazı Allah razı olsun. taşı tam yerine koydunuz. O. Koyuncu

  • Süleyman Yaprak

    10.5.2016 01:43:34

    istifadeye medar bir konuyu kaleme almışsınız, teşekkür ederiz. Şunları da belirtmekte fayda görüyorum; meşveret isabet etmeye de bilir. Servet Armağan'ın kanaati isabet etseydi bile, konuda uzman olmayan kimselerin hata etmiş meşveretlerine karşı rüçhaniyeti olmazdı. Esas olan meşveret edilen konu değil; hangi ölçü ve prensiplerin nazara alınarak meşveret edildiğidir. Ehil olmak da ancak ölçü ve prensipler noktasında önemlidir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı