İnsan için ailesi de ailenin içinde yaşayacağı mahallesi ve ülkesi de kıymetlidir.
Mahalle ve ülke için demokrasi kıymetlidir.
Demokrasi için muhalefet kıymetlidir.
Muhalefetin kıymetini elbet en çok demokratlar bilir ve bildirir.
Ülkemizde maalesef muhalefet kendi şanına ve değerine yakışacak biçimde yapılmıyor. Zira memlekette demokrat “az” hatta “eser miktarda”.
Mesela iktidarın on üç yıldan bu yana aslında problemli bir durumda olduğu demokrasinin geliştirilmesi hususunda ve bilhassa inişli çıkışlı bir seyir takip eden AB ile ilişkiler konusunda sıkı biçimde eleştirilmesi lazımdı.
Bu konularda hakkıyla eleştiri yapmayanların, son bir yıldan bu yana yolsuzluk üzerinden hükümete eleştiri yöneltmesi gariptir.
Garipliğin sebebi şudur:
Hiçbir hükümet “yolsuzluk yapacağım” diye yola çıkmadı ve çıkmaz.
Yolsuzluk ne kadar genelleşse ve kurumsallaşmış gibi de görünse neticede bir “sapma”dır.
Dolayısıyla bu suçun suçlusu kim ise sorumlusu odur. “Bir kurum olarak” hükümet ve onu kuran parti bir kriminal eylem olan yolsuzluktan sorumlu değildir ve olmamalıdır.
Oysa demokratikleşme, AB süreci gibi konularda iktidar adayı partilerin hepsi kendince bir vaadde bulunur. Yani “iktidar olursak şunu şöyle bunu böyle yapacağız” derler.
Dolayısıyla iktidar olduklarında bu vaadlerini gerçekleştirmeleri beklenir.
Gerçekleştirememişlerse eleştirilmeleri normaldir, makbuldür. Hatta bu eleştiri, halkı bu partiye oy vermekten vazgeçirme gayreti şeklinde de olabilir. Tercihtir, makuldür.
Oysa muhalefet eden partiler de gazeteler de genellikle böyle yapmıyorlar. İşte bu yüzden bizde iktidar kadar muhalefet de “evlere şenlik”.
Memleket namına rica ediyoruz.
Hak namına muhalefet etmek isteyenler şu küçük listeye göz atsınlar yeter:
Dış politikada ne durumdayız?
Demokraside gidiş nereye?
AB süreci hakikaten ne durumda?
Toplumsal barış, sosyal adalet, asgari ücret ne durumda?
Liberaller başta olmak üzere on dört sene önce ikna edilenler hangi vaadlerle ve nasıl kandırıldılar? Bu gün ne düşünüyorlar?
Devleti küçülteceğiz diye diye iktidar olanlar bilhassa son altı yıldır ne yapıyorlar? Devleti Ankara’da Ulus-Kızılay tarafından küçültüp devasa ve yeni devlet kurumları ile Eskişehir Yolu tarafından büyütenlere kim dur diyecek?
İşte küçük bir liste, yapın muhalefetinizi. Ama mantıklı olsun, yapıcı olsun.
İlla yolsuzluk eleştirisi yapmak istiyorsanız, o zaman da şu soruyla başlayın ki işe yarasın:
Yolsuzluk sıradan adliyelik veya yüce divanlık bir adlî olay olarak mı sürüyor yoksa fetvalarla kurumsallaştırılmış da fetva kurumuna ve dine zarar verecek bir biçimde mi yürüyor?