"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Neden ümitlisiniz?

Ahmet BATTAL
27 Kasım 2018, Salı
Bazıları sizdeki/bizdeki hali görüyor ve soruyor: Gerçekten ümitli misiniz? Neden ümitlisiniz?

Evet … ümitliyiz, zira “ye’sin burnunun rağmına” olarak çok engelleri aştık. Aştığımız son ümitsizlik burnuna da Ümit Burnu dedik. 

O zamandan bu yana artık kalp haritamızda ümitsizliğe yer yok. Artık yüzümüz güneşe doğru. 

Evet, ümitliyiz. Zira mukaddes kitabımız ümidi emrediyor. Biz bu emrin gönül erleriyiz.

Ümitliyiz, zira asrımızın kitapları da ümidi teyit ediyor. Biz bu müeyyidenin sahipleriyiz.

Ümitliyiz, zira gençliğimiz var. Geleceğimiz var. 

Biliyoruz, ümitsizliğe sevk eden çeşitli sebepler ve bahaneler de var. 

Ama ümitvâr olmak için de çok hakiki sebepler var. 

En başta geleni de şu: 

Cin şişeden çıkmış. Artık girmez, girdirilemez.

Hürriyet ateşi bir kere yandırılmış, artık söndürülemez. 

Zira ne milletin kalbinden ne de ferdin kalbinden, asla çıkarılamayan bir kordur o. 

Bu toplum artık muhalefete alışkındır. 

Bakmayın korkulara teslim olmuş gibi yaptığına. 

Sanmayın ölmüş. 

Ölü taklidi yapıyor. 

Vaktini bekliyor. 

Şartları tamamlanınca yeniden kalkacak ve hakiki ve samimi hürriyetin bayrağını kendi aleminde de dalgalandıracak. 

Hem, böyle gelmemiş ki böyle gitsin.

“…muş/mış gibi” yapmayı öğrenenler korkmuş ve susmuş gibi yapmayı da öğrenmiş olabilirler.

Ama insan ikiyüzlülüğü de iki gönüllülüğü de uzun süre saklayamaz. 

Ademoğlunun kalbinden idrak kaldırılmadığı sürece bu böyledir. 

O halde bize düşen… 

Çalışmaktır yazmaktır, okumaktır. 

Bize düşen konuşmaktır. Konuşana sus dememektir. 

Hedefimiz “Konuşan Türkiye”ye yeniden kavuşmaktır. 

Yolumuz yöntemimiz bellidir: Müsbet hareket. 

Hareket ama müsbet olanından…

Ve müsbet ama hareketli olmaktır. 

Hem tarih şahittir: 

Muhalefetli toplumda korkuya dayalı muhalefetsiz iktidar ilanihaye sürdürülemez. 

Haydi gayret...

Okunma Sayısı: 2985
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Gündüz Alp-2

    27.11.2018 09:21:46

    Demokrasi, hukukun üstünlüğü ve hürriyet çağında bunun aksi bir yola girmek, yönetim ve politika takip etmek; siyasal, sosyal ve ekonomik hayatta krizlere sebep olsa da elbette ümitsiz değiliz. Zira ümitsizlik sadece tekçi sistemin işine yarar, onun ömrünü uzatır. Yeisin/ümitsizliğin ölmesi ümidin ihyası demek, bu da çağdışı iktidarların mematı demektir. Onun için millete ümit veren, umut aşılayan Yeni Asya gibi medyanın ve sizlerin varlığı böylesi zamanlarda daha da önem arz etmektedir. "İdrakimize giydirilen deli gömleklerinden (C.Meriç)" kurtulmamız için -bizleri- lütfen yazılarınızla uyarmaya, aydınlatmaya ve cesaretlendirmeye devam ediniz.

  • Gündüz Alp

    27.11.2018 09:04:08

    Sayın Battal, aydınlatıcı ve uyarıcı yazılarınızın yanında medeni cesaret veren bu tür yazılarınız için de teşekkür ediyorum. Zira konuşmaktan ziyade "susma hakkını" kullanmayı müspet hareket zanneden ve bu zanla hareket eden kitleler vardır. Muarız olanları ve muhalefeti sevmeyen iktidar ve küçük ortağı, kendileri dışındaki oluşumları "zillet" ya da "şer ittifakı" diye nitelendirerek tahkir ve tahrik politikası takip etmektedirler. İstenen seviyede güçlü ve etkili bir toplumsal muhalefetin olduğu da söylenemez. 600 vekilli işlevsiz bir meclis, muhalefetsiz bir iktidar, yandaş bir medya, susmuş bir toplum... Yani dikensiz bir gül bahçesi. Oh ne âlâ iktidar!

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı