"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Öğretici skandallar serisi

Ahmet BATTAL
02 Nisan 2020, Perşembe
Yardım Toplama Kanunu adında 1983 tarihli bir Kanun var. Çoğu zaman kimse ciddiye almasa da var. Biz de birkaç kez yazılarımıza konu ettik.

Kanunun özeti şu: Dileyen dilediği gibi başkası adına aleni toplayıcılık/dilencilik yapamaz. “Toplama” işi izinle yapılmalı. Denetimi gereken bir konu ve yöntemi de Kanunda yazılı. (Bu arada hatırlatalım, “sadece verenden almak”, “toplamak” değildir. Toplamada aleniyet ve rastgelelik vardır.)

Mantıklı bir düzen. Aksini düşünmek devletin duygu sömürüsüne göz yumması anlamına gelir. Bu Kanunun varlığını herkese öğreten önceki günkü skandalı biliyorsunuz.

İçişleri Bakanlığı sokağa çıkamayanların mağduriyetlerini gidermek için yapılan yardım toplama işlerinde suiistimali önlemek ve düzeni sağlamak adına bir genelge yayınlayarak bu Kanunu hatırlatıp özetle “önüne gelen kafasına göre yardım toplayamaz, Kanuna uyun, denetlenmeye hazır olun” dedi. İyi de etti.

Ama İçişleri Bakanı’nı yanlış yönlendiren birileri bu arada bir şey daha yaptı ve Belediyelerin yardım toplamalarını da bu kapsamda sayıp engellemeye çalıştı. 

Haklı olarak konu hukukun ve siyasetin gündemine oturdu. 

Genelge “Belediyeler de bu Kanun kapsamındadır ve Validen izin almadan yardım toplayamaz” dedi. 

Bunun siyasî anlamı “muhalefetin elindeki belediyelerin şirinlik yapmasına izin veremeyiz” idi. Zaten herkes de böyle anladı. 

Kanunun 3. maddesi kimlerin yardım toplayabileceklerini sayıyor: “Kamu yararına uygun olarak, amaçlarını gerçekleştirmek, muhtaç kişilere yardım sağlamak ve kamu hizmetlerinden bir veya birkaçını gerçekleştirmek veya destek olmak üzere gerçek kişiler, dernekler, kurumlar, vakıflar, spor kulüpleri, gazete ve dergiler yardım toplayabilirler.”

Her nasılsa İçişleri Bakanlığı bir anda bu kanunun Belediyeleri de kapsadığına karar veriverdi. Ama burada sayılanların arasında Belediyeler yok. “Kurumlar” diye ne idüğü belirsiz bir lâf var, ama Belediyeleri kapsamadığı belli. Öyle olsaydı açıkça yazılmalıydı. Kanunu yazanlar Belediyeleri unutmuş da olamaz. 

Genelgenin bu yönünün yanlış olduğunun basit delilleri var. Bu Kanun kamu denetimine dahil kamu idarelerini değil “özel sektör”ü düzenliyor.

Kanunun 29. maddesi bu Kanuna uymadan yardım toplayanlara verilecek idarî para cezalarını düzenliyor. 

Bu da demektir ki bu Kanundaki izinsiz yardım toplama fiili ancak ceza verilebilecek gerçek veya tüzel kişilerce işlenebilir. Zira “İdare İdareye ceza veremez”. 

Belediyeler ne tür tüzel kişi?

Anayasal statüte kamu tüzel kişisi. Yürütmenin bir parçası. Daha basit ifadeyle “yerel Devlet!”.

Yani bu Kanunun Belediyelerle ve diğer mahallî idare tüzel kişilikleri ile hiçbir alâkası yok ve olamaz. Başka yere bakmaya ya da başka delil aramaya gerek yok. 

Şu bile yeter (29. maddenin son fıkrası): 

“Yukarıdaki fıkralara aykırı davranış sonucu izinsiz toplanan mal ve paralara elkonularak mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilir.”

Yani Kanun özel sektörün elindekini Kamuya/Devlete veriyor. Zaten Devlet demek olan Belediyelerin elindekini Belediyeden alıp Devlete vermek ise mümkünsüz bir şey!

Netice: 

Zaten kayyım uygulamalarıyla çoğu çivisi çıkarılan mahallî idare sisteminin o son çivilerini de bu yolla söküp çöpe atmaya kalkanlara bir şey hatırlatalım: 

Yirmi beş sene önce Erdoğan ve diğer Refahçı siyasetçileri parlatan neydi bilir misiniz? O zamanki muktedir merkezî otoritenin Refah Partisi’nin elindeki mahallî idareler üzerindeki baskısı ve onları “adam yerine koymaması”ydı. Sonrası malûm. Parlayan yıldızlar vesaire…

Bugünün muktedirleri de benzerini yapıyorlar. 

Ömrü olan yirmi beş seneye kalmadan bu hikâyelerin sonunu görecek demektir. 

İşte öğretici skandal…

Okunma Sayısı: 2668
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İlhan

    2.4.2020 13:01:44

    Hocam Allah razı olsun.İdare hukuku adına fevkalade yapıcı ve yol gösterici bir yazı.İnşaallah hayrı engelleyen alil kafalrda okuyup ders alırlar.

  • Toygar

    2.4.2020 08:15:16

    Tebrik ve teşekkürden başka bir şey diyemiyorum, bu yazıya.

  • Hasan Fevzi

    2.4.2020 04:13:07

    İnşaAllah dua hükmünde Rabbime niyazımdır bu iktidar denen rezil düzencileri ve en başta akit, ve havuz medyasının rezil rüsva olmaları dünya gözüyle görürüz inşaAllah

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı