"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Özetle meşveret

Ahmet BATTAL
13 Ocak 2015, Salı
Meşveretle ilgili son yazılarımızı bizimle meşveret etmek niyetiyle ve munis istişare üslubu içinde değerlendiren ve böylece bize de yol gösteren değerli okuyuculara çok teşekkürler.

Herhalde mevzu ile ilgili meseleler mutabakata bağlanmış oldu. Şöyle özetleyebiliriz:

-Dindarların din hizmeti için yaptığı meşverette, asıl maksat din ve ahirettir. Bu sebeple meşveret de bir ibadettir. 

-Bu meşveretlerde konuşulan dünyaya ait meseleler, asıl hedefe giden yolun araçları ve talî basamakları ile ilgili oldukları için önemli ve değerlidir. 

-Hakikat için yapılan meşverette hakkı söylemek hak değil vazifedir. 

-Meşverette oylama gerektiren konularda en isabetli tercihi yapmaya dikkat ve gayret etmek hak değil vazifedir. 

-Şeklen dünyevî organizasyon niteliğinde de olsa hakikatte din hizmeti maksadıyla kurulan müesseselerde işi ifa için seçilen kişiler açısından yönetme ve temsil işi bir “hak ve yetki” değil “hizmet ve vazife”dir. 

-Dinî hizmetler için yapılan meşveretler şahsî hak arayışı tavrıyla değil hizmet ve vazife şuuru ile yapılır. 

-Dindarların meşveretinde fikri ekseriyetle kabul gören kişi ya da taraf bu durumdan bir galibiyet hissi ile memnun olmaz. Aksine fikrinin kabul görmüş olması sebebiyle bir adım öne (metbuiyet makamına) geçmiş olmaktan doğan mesuliyet riski için titrer. 

-Heyete dahil olmak ya da heyeti seçmek suretiyle bir meşvereti oluşturan kişi o heyetin kararını beğenmese de kararı aklına uygun bulmasa da o meşveretin kararına tabi olmalı ve bunu hem nefsine hem de aklına kabul ettirmelidir. 

-Her şey gibi meşveretler ve sistemler de tekamül kanununa tabidir. İlgililerin vazifesi tekamülü teşvik ve iyileşmeye destek vermektir. 

-Kendisini meşverete yakın ve ehil görüp meşverete tabi olmaya niyetlenen herkes, meşveretin tatbikatında gördüğü yöntem eksikliklerinin de üzerinde durmalıdır. Ancak bunları küsme, darılma ve ayrılma sebebi değil, aksine, sistemi destekleme ve hataları gidermeye gayret etme vazifesi için başlangıç saymalıdır. 

-Hem sistemi geliştirmek ve hem de ehil kişilerin de katkısıyla iştiraki artırmak herkesin hayrınadır. 

-Gıybet günahtır. Günah olan gıybet, kişinin ya da grubun “işitseydi hoşlanmayacak olduğu türden” şeyleri gıyabında konuşmaktır. Ancak Uhuvvet Risalesinin Hatimesinde bildirilen ve gıybeti günah olmaktan çıkaran dört istisna vardır. Bunlardan biri de meşverettir. Demek ki ihtiyaç var ise meşveret niyetiyle ve “meşveret ortamı” mânâsını da tahakkuk ettirerek kişiler ya da gruplar hakkında gıyaplarında konuşmak caiz ve hatta bazen lazımdır. 

-Meşveret heyetleri hakkında ileri geri konuşmak caiz değildir. 

-“Şu fikri bu fikre tercih etme” kararı gibi fikir içerikli kararların konusu olan fikirler hakkında her ne zaman olursa olsun konuşmakta mahzur yoktur. Zira fikrin namusu o fikre davet edilenlerin zihnine emanettir, fikrin isabeti de doğru anlaşıldıktan sonra kabul edilip edilmemesine bağlıdır. 

-“Şu fiyata şu şeyi satın alma” kararı gibi ifa/infaz edilmiş veya infazından önce yeniden müzakeresi imkânı ortadan kalkmış meşveret kararları hakkında konuşmak, gereksiz ve faydasız gevezeliktir, doğru da değildir. 

-“Bundan sonra böyle davranalım” türünden süreklilik taşıyan kararların, tatbikat bilgileri ve yeni gelişmeler yardımıyla yeniden gözden geçirilmesi amacıyla gündeme getirilmesini istemek ise meşverete ve hakka sadakatin gereğidir. 

Elbette bütün bunlarda aslolan niyettir ve herkes kendi ihlâsından mesuldür.

Okunma Sayısı: 2909
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • nuri taş

    13.1.2015 23:15:02

    meşveret heyeti hangi ölçülere göre belirleniyor.liyakat esasmı.benim gibi az buçuk risale bilgisi olanların alacağı karar ne kadar doğru olur.zira üstadın talebelerini beğenmez onları yanlış ve hatalı bulup elleştirenlerin olduğu bir zamanda.

  • mustafa yaprak

    13.1.2015 01:05:59

    "Heyete dahil olmak ya da heyeti seçmek suretiyle bir meşvereti oluşturan kişi o heyetin kararını beğenmese de kararı aklına uygun bulmasa da o meşveretin kararına tabi olmalı ve bunu hem nefsine hem de aklına kabul ettirmelidir." "Elbette bütün bunlarda aslolan niyettir ve herkes kendi ihlâsından mesuldür."Bu iki paragraf konuyu neticeye bağlayacak nitelikte yazılmış. Allah razı olsun,çok istifade ettiğimi söyleyebilirim.Cenab-ı Hak halisane hizmet etmeyi bizlere nasip etsin.saygılarımla...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı