"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şehir hastane

Ahmet BATTAL
09 Kasım 2019, Cumartesi
Başlıkta hata yok. Şehir hastaneleri meselesi “hastane şehirler”i ya da “şehir hastane”leri ortaya çıkaracak kadar önemli ve netameli bir mevzu haline geldi.

Önceki gün İstanbul Tabip Odası’ndan aldığımız “Şehir Hastaneleri Sempozyumu” dâvet maili şu ifadeleri içeriyordu:

Şehir hastanelerinin heybetini anlatmak için kullanılan “mega” tabiri aslında ona harcanacak paradan geliyor. Kimileri “cebimizden beş kuruş çıkmayacak” demeye devam etse de artık herkes biliyor. Devasa yapılarıyla, sağlık çalışanlarının dayanışmasını bozan yönetim anlayışıyla, alış veriş merkezine benzer tasarımıyla, içinde kaybolanlar için kurulan çağrı merkezleriyle, ulaşılması imkânsız yer seçimleriyle, bugüne kadar harcanan paranın milletvekillerine bile “sır” kalmasıyla, şirketlere verilen “hasta etme” garantileriyle artık herkes biliyor, şehir hastaneleri bizim için değil, bizim değil, bizim faydamıza değil.

Mailin devamında Türk Tabipleri Birliği’nin şehir hastanelerine karşı 10 yıldır mücadele ettiği anlatılmış ve geçtiğimiz günlerde İstanbul Sancaktepe Şehir Hastanesi ihalesinin iptal edilmesinin yıllardır dile getirilen kaygı ve itirazları doğruladığı yazılmış.

Ankara Etlik’te yapılan ikinci şehir hastanesinin hastane olmasından vazgeçildiği dedikoduları da zaman zaman dolaşıma sokuluyor. 

Sağlık sektörü ve sağlık planlaması işi anladığımız bir iş değil. Hükümetin şehir hastanelerine ilişkin eleştirilere sağlıklı ve tatmin edici bir cevap verip vermediğini anlamak için Sağlık Bakanlığı’nın web sayfasına baktık. Ama orada da makul bir cevap bulamadık. 

Geçen hafta bir avukat arkadaşımız ayak kırığı için önce semtindeki hastanenin aciline başvuruyor. Uzman doktor bulamayınca Ankara Bilkent’teki şehir hastanesine gidiyor. Ama orada da bir uzman ortopedi doktoru bulamıyor. 

Kötü örnekler de iyi örnekler de her zaman bulunur. Önemli olan bu örneklerin genellemelere yardımcı olup olmadığıdır. Bu olay bir istisna mıdır? Keşke öyle olsa, ama pek sanmıyoruz. Zira gidilen yer alelâde bir devlet hastanesi değil. Adı üzerinde, bir şehir büyüklüğünde bir hastane. 

Basında bu hastanelerin bilhassa yatırım yönü ile ilgili bilgilerin kamuoyundan saklandığı hususu yazılıp çiziliyor. Üstelik buna “ticarî sırları açıklarsak suç işlemiş oluruz” türünden savunmalar eşlik ediyor. 

Hâlbuki işin ticarî sır boyutu gayet nettir: Duyulursa imajı bozacak bilgiler ve rakiplerin eline geçerse para kaybettirecek bilgiler ticarî sırdır, uluorta yazılması ve konuşulması elbette suçtur, yasaktır. 

Bir hastanenin inşaatına ve işletmesine dair sözleşmelerin ise hiçbir sır niteliği yoktur. 

Hele bu hastane kamu hastanesi ise bu bilgilerin bilinmesi zarar değil fayda verir. Zira yatırım kamu parası harcanarak yapılmıştır. Kamu harcamalarının denetlenebilmesi şarttır ve denetim için de bilgilerin şeffaf olması şarttır. 

Okunma Sayısı: 3485
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Demokrat

    9.11.2019 21:31:05

    İşleri güçleri para ve rant.

  • Abdullah Tunç

    9.11.2019 09:24:53

    Ya Rab! Bu kötü gidişatı durdur,bu kötü rüyayı hayra tebdil et, diye du edeceğim ama,bu iş kavli dua işi değil.Fiili dua gerekiyor.Topyekün uyanmamız, Yanlışlar karşısında or tak bir tavır almamız lazımdır.Bu oyu muzla olur, sözümüzle olur,kalbimizle olur.Kötü gidişatı durdurmak için bü tün meşru,kanuni yolları kullanmak durumundayız.Aksi halde sıkıntılar birbirini takip eder ve gittikçe şiddet lenir.Maddi, manevi zararlar devam eder gider.Yanlış fiil ve hareketlerimiz le kadere fetva verip, zaman çarkları nı aleyhimizde döndürmeyelim.Hani cezalar amel cinsindendirler ya...

  • erhan

    9.11.2019 09:19:59

    şehir hastaneleri yapılarak, mevcut hastanelerin yok olması, ve bu sebeple de kupon arazilerin ortaya çıkması mı sağlanıyor bilmem. bunları yapmaktansa eğitime önem verilmesi geleceğimiz açısından çok daha hayati önem arz etmiş olacaktı. eğitim kalitesi yükselecek, okuyan, araştıran, sorgulayan bir toplum ortaya çıkmış olacaktı. tabi bu kimi insanların işine gelmez bu nedenle bu gerçekler her zaman saklanmıştır halkımızdan. bu nedenledir ki, son Başbakanın İstanbul seçim çalışmalarında Avcılar'da ikamet eden vatandaşlarımıza, bu 40,ak kişilik sınıflar size yakışıyor mu diye sormuştu. ayrıca bana göre bu gibi ölü yatırımların halkımıza yıllık maliyeti milyarlarca dolarları bulacak ama atı alan Üsküdar'ı, iş ise işten geçmiş olacak.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı