Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Başkanı Robert Spano insan hakları açısından önemli bazı görevler ifa ederek Türkiye’den ayrıldı.
Öncelikle Türkiye Adalet Akademisindeki konuşmasında önemli şeyler söyledi. Özeti şöyle:
1. Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesiyle uzun ve zengin bir ilişkisi vardır.
2. Hukukun üstünlüğü ilkesi bu sözleşmenin kurduğu sistemin kutup yıldızıdır.
3. Bu ilke demokrasi ve insan onuru temel ilkeleriyle birlikte bugünkü hukukî ve ahlâkî temeli ortaya koyuyor.
4. Hukukun üstünlüğü bağlamındaki değerler özellikle birey ile devlet arasındaki ilişkilerde, bireyleri keyfilikten korumaya odaklanmıştır.
5. Ekonomik kalkınma ve refahın devamı için de devletler hukukun üstünlüğüyle yönetilmeli. Zira bir toplumda yargının fonksiyonsuz olması ve hukukun üstünlüğü ve insan haklarının esas alınmaması halinde o ülkeye yabancı yatırım çekilmesi mümkün olmaz.
6. Kanunların, kanunları yapan kurumlardan farklı, bağımsız ve tarafsız kurumlarca yorumlanması ve uygulanması gereklidir. İktidardaki kişiler mahkemeleri kontrol edemez.
7. Kanunlar sadece halka değil, aynı zamanda gücü elinde bulunduranlara da her an uygulanabilmelidir. Kanunun üzerinde hiç kimse yoktur.
8. Hukukun üstünlüğüyle yönetilen devletlerde mahkemelerin kesin ve bağlayıcı kararları istisnasız infaz edilir. Üye Devletlerin Mahkemenin otoritesine saygı gös- termesi, yargıya duyulan güven ve daha geniş yorumuyla hukukun üstünlüğü için kaçınılmaz ön koşuldur.
9. AİHM’nin içtihadı çok net şekilde ortaya koymaktadır ki Türkiye’de 15 Temmuz sonrasında hâkimlerin tutukluluğu çok ciddî bir gözetim altındadır.
Alparslan Altan (15 Temmuz’dan iki gün sonra önce darbeye karıştığı gerekçesiyle ve güya suçüstü yapılarak gözaltına alınan ve daha sonra terör örgütü üyesi olduğu iddiasıyla tutuklu yargılanan eski Anayasa Mahkemesi Başkanvekili) hakkındaki AİHM kararında söylenmiş olduğu gibi AİHS’nin 5. maddesi çerçevesinde tutukluluğun hukuka uygunluğunda üç unsur gözetim altında olacaktır:
Birincisi, yargının toplumda önemli bir rolü vardır çünkü adaletin garantörüdür.
İkincisi, yargı mensuplarına koruma sağlanması gerekir, çünkü ancak böylelikle bağımsız bir şekilde faaliyetlerini yerine getirebilirler.
Üçüncü olarak da yargının, bilhassa demokratik toplumda yasama ve yürütme kuvvetleri karşısında önemli bir rolü vardır.
10. Bu noktada kuvvetler ayrılığı ve yargı bağımsızlığını sağlayabilmek için Mahkemenin yargı mensuplarının korunmasına özellikle dikkat etmesi gerekir.
Spano’nun nezaketli, ama işaret fişeği niteliğindeki şu cümlesi çok önemli:
“Anayasa Mahkemesince konuyla ilgili son kararlarda kullanılan ifadeler, yüksek mahkemelerimiz arasındaki bu diyaloğa çok fazla uymuyor. Bu tartışılması gereken bir konu ve adlî diyalog çerçevesinde bunu tartışacağımızı ifade etmek istiyorum.”
Ayrıca Spano’nun Cumhurbaşkanını ziyaretinde de önemli şeyler söylemiş olduğu anlaşıldı.
Zira BBC’deki habere göre AİHM’den ziyaretle ilgili yapılan açıklamada, görüşmede Türkiye’nin AİHM nezdindeki durumunun ele alındığı belirtilmiş ve şu ifadelere yer verilmiş:
1. Spano, hukukun üstünlüğü ve demokrasinin özellikle de yargının bağımsızlığı ile ifade özgürlüğünün korunması alanlarında taşıdığı önemin altını çizdi.
2. Mahkeme bir olayda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ihlâl edildiğine hükmederse, üye Devletlerin de bu karara uymak ve gerekli sonuçları ortaya koymak yükümlülüğü vardır!
Daha önemlisi Spano Erdoğan ziyaretinde ceketini iliklememişti! Galiba ceketinin düğmesi Yeni Asya ziyareti sırasında yaşanan izdiham ve arbedede düşmüş…