"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Susam sokağında arpa bitiyor!

Ahmet BATTAL
29 Ağustos 2017, Salı
Karadeniz’de bir yerlerde, bizim bildiğimiz uzun-dar bir sokak var. Yazları uğrar ve içtimai-siyasi havayı koklarız.

Elbette adı susam sokağı değil. Ama o dizinin moda olduğu dönemlerden beri, o sokakta da “dindarların siyaseti” moda.

On beş sene önce o sokakta AKP heyecanı vardı. Esnaftan bazıları AKP’nin ilçe kurucuları olmuştu. Diğerleri de onların gönüllü yardımcılarıydı. (Şimdilerde, bir alt sokakta, adı henüz konulmamış bir başka siyasetin heyecanı var. Ona da ayrıca bakmak lazım. Neyse.).

Bu yaz da bir kaç kez o sokağa uğradık. Havayı yokladık. İzlenimlerimiz şunlar:

Birinci gün:

Esnaf oturmuş çay içip sohbet ediyor.

-Duydunuz mu bizim ziraatçi ... hocanın kızına da yedi buçuk sene ceza vermişler. (Bu arada söyleyelim: O ziraatçi de o sokağın esnafı, o sohbetin müdavimi ve eski AKP’nin hem kurucusu hem de yakın zamana kadar en şiddetli gönüllüsü!).

-Yapma yahu. Tüh tüh tüh. O kızın ne alakası varmış o işlerle?

-Üniversitedeyken ev ablalığı yapmış. Ondanmış.

-Bylock çıkmıştır, kesin.

-Ev ablasından bylock çıkmayacak da benden mi çıkacak!

-Eeee, o zaman bylock nasıl suç delili oluyor?

-Canım ben suçlu demedim ya. Zaten bu bylock işinde kafam karışık. Darbeden dört ay önce o programı kullanmayı bırakmışlar ...öcüler. Demek darbeyle alakası yok.

-Ben onu bunu bilmem, olan garibana oluyor her zaman.

İkinci gün:

Esnaf yine çay sohbetinde....

-Duydunuz mu bizim çocukların eski öğretmeni ...öcülükten soruşturma geçiriyor ya. Savcıdan memleketine gitmek ve haftalık imzayı memleketinde atmak için yine izin istemiş ama savcı yine izin vermemiş.

-Olur mu canım, yanlış haberdir, adamın kanuni hakkı. Karakol orada da burada da aynı karakol. Ne farkı var. Elbette gidebilir. Yalandır o.

-Sen öyle san, kanuni hakkını alabilen kaç kişi var buralarda ki o zavallı hoca alsın...

-Hukuk-mukuk bitmiş abi. Her şey keyfe göre... Hem kılıfı da hazır zaten.

-Ben bundan sonra “savcı ne yapsın, onun da işi zor” demeycem abi. İşini bari doğru yapsın. Göndersin adamı memleketine. Böyle rezillik mi olur yahu.

Üçüncü bir gün:

Esnaf yine çay sohbetinde. Aralarında bir de hukukçu var.

-Yahu sen hukukçusun bilirsin. Geçen gün bizim ... Usta beni aradı. İşyerine vasıfsız eleman arıyormuş, bulmuş. Tam işe başlatacak, adam demiş ki: “Ben eskiden ...öcülerin okulunda çalışmıştım. Başkasından öğrenmeden önce benden duyun ve ona göre işe alın istedim”. Tabii bizim ... Usta’nın kafası karışmış. Beni aradı, “ne yapalım” dedi. Ben de “sigortasını yapacaksan ve ücretini de tam vereceksen al gitsin. Sana ne eski işinden” dedim. Bir taraftan da “ya yarın öbür gün ... Ustanın başına da birileri ...öcü çorabı örerse” diye de korktum ama yine de içim dayanmadı. Sen şimdi söyle: Yanlış mı dedim?

-Hadi ordan, bu sorduğunu hukukçu ne bilecek. MİT’te tanıdığınız var mı? Ona sorun!

-Valla doğru söyledin, bu iş hukuk işi olmaktan çıktı. Benim bildiğim hukuka bakarsan sabıkalıyı çalıştırmak zorunlu zaten. Ama bunun sabıkası da yok ve ...öcüymüş. Ne olacak şimdi?

-Böyle saçmalık olmaz abi. Pes!

Dördüncü bir gün:

Esnaf sohbet halinde. İçlerinde tecrübeli ve gün görmüş biri de var ama hayli kızgın ve öbürlerini de hayli ateşlendiriyor.

-Kaymakamlığın yayınladığı “ihaleye giremeyecek sakıncalı ...öcü işyerleri listesi”ne bizim oğlanın işyerini de almışlar. Ne hakları var bizi sabıkalı yapmaya. Böyle iş olmaz arkadaş.

-Ooo hooo sen nerde kaldın Hacı dayı. O liste sadece ihale yasağı listesi değil ki. Memurların hiç biri girmez artık sizin oğlanın dükkânına. Hoş ben de girmem artık bundan sonra, neme lazım, riski var. (Gülüşmeler!)

-Desene artık Mason C...’in dükkânı müşteri kaynar, çocukları da zil çalıp oynar. H...’nın dükkânı komünistlikten 35 yıldır sabıkalı zaten. C... oldu tek tabanca. İyi işmiş yahu...

-Hangi ihale gerçekten ihale olarak yapılıyor, bilen söylesin arkadaş. Hani bizim iktidarımızda her şey hukuka uygun, şeffaf ve denetime açık olacaktı.

-O senin dediğin ...öcüler çıkmadan önceydi. Şimdi hukuka uyma zamanı değilmiş. Devleti koruma zamanıymış. Ama bu devlet bizim dediğimiz devlet mi, artık ondan şüphem var!

-Hocam sen çayını içiyorsun ama susuyorsun. Neden?

-O susar, ben söyleyeyim. AKP hayalini bu sokağa o taşımıştı. En son terk eden olmak istiyor da ondan susuyor.

-Burası susan sokağı değil, konuşan sokak. Konuşacaksın!

-Evet burası susam sokağı değil artık. Artık arpa da bitti hayalim de bitti buralarda! Ben gidiyorum. Haydi hoşçakalın...

Okunma Sayısı: 3805
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • cumali kara

    29.8.2017 12:56:58

    super bir yazi hocam ARO

  • Zeliha ozpamukcu

    29.8.2017 12:44:23

    Allah razı olsun şu Ahir Ahir zamanda yaşanan bu dehsetli zulumler seyirci kalma uzdirabina bu yazıların yazlması ve okumasına fırsat veren Rabbime ne kadar sukretswk azdır Allah kabul etsin

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı