"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Takım tutar gibi parti tutmak iyiymiş!

Ahmet BATTAL
03 Ocak 2019, Perşembe
Yanlış anlaşılmasın, taraftarlığın abartılı hali olan tarafgirlik her zaman kötüdür. Taraftarlık iyidir veya iyi olabilir, ama holiganlık her zaman kötüdür.

Takım tutar gibi siyasî parti tutmak da aslında iyi değildir. Zira “takım tutmak” sadece duygularla hareket etmeyi ifade eder. Zira takım tutmanın çoğu zaman “rasyonel / akılcı” bir gerekçesi yoktur. 

Oysa parti tercihi aklî bir tercihtir. Zira siyasette duygulardan ziyade akıl devrede olmalıdır. Zira siyasette “sevgi” ve “nefret” gibi duygusal kavramlardan ziyade “fayda” ve “zarar” gibi akılla ölçülebilen kavramlardan yola çıkılır.

Dolayısıyla siyasî tercihler zaman içinde değişir, gelişir, olgunlaşır. Bu normaldir. Takım tutar gibi siyasî parti tutulmamalı. Tamam. 

Ama siyasette “dost” ve “düşman” gibi ya da “melek” ve “şeytan” gibi kutuplaştırıcı kavramlardan da lânetlemelerden de uzak durulması lâzım. 

İşte bizde şimdilerde siyaset bu olgunluktan çok uzaklaştı. 

Önde görünen siyasî tercih sahipleri bu tercihlerini parti tutar gibi yapmıyorlar. “Ordu tutar” gibi parti tutuyorlar. Taraftarlarını kendilerine, “askerin komutana bağlanması” gibi bağlamaya çalışıyorlar. Kısmen de başarıyorlar. 

Dolayısıyla “takım tutar gibi parti tutmak” artık “kötünün iyisi” oldu. Hatta “yunmuş yıkanmış” hale geldi.

Önde görünen siyasetçilerin sosyal dokuyu getirdiği noktayı görünce, “parti tutarken bari takım tutar gibi tutun, bu daha iyidir” demeye başladık. 

Partiler ordulaşınca ne olur? 

Ordular partileşince ne oluyorsa o olur! (Bakınız 1920-50 arası dünya siyaseti…)

Meselâ geçen hafta Yeni Asya Meral Akşener’in bir beyanını manşete taşıdı. 

Şöyleydi: “Siyasette gerginleşen üslûp toplumda huzursuzluğa sebep olurken, Akşener’den kardeşlik hatırlatması geldi.” 

“SİYASET BİZİ AYRIŞTIRMASIN.”

Aktarılan sözün bir tesbit olarak doğru olup olmadığı tartışılabilir, ama bir temenni olarak doğru olduğunda kimsenin şüphesi yok ve olmamalı. 

Ama holiganlar ortalıkta. 

Nitekim hemen aynı gün internet medyasında ve sosyal medyada, bazılarını şahsen de tanıdığımız o holiganlar harekete geçti ve elbirliğiyle Yeni Asya’ya hücum ettiler. 

Suçlamalarının hiçbir mantığı ve haklı gerekçesi yok. Onlar da biliyorlar. 

Ama bir kere AKP’ye “ordu bağlılığı” ile bağlanmışlar. 

Ve galiba bilgisayarlarında ya da cep telefonlarında savaş oyunlarını fazla kaçırmışlar. 

Tek tavsiye: Gerçeğe dönün ey zavallılar!

Okunma Sayısı: 3660
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı