"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tasarıdaki Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi hakkında

Ahmet BATTAL
12 Ocak 2017, Perşembe
Hükümet tarafından “Cumhurbaşkanlığı sistemi” adı verilerek anlatılmaya ve benimsetilmeye çalışılan sistem tasarısı Meclis’te görüşülüyor.

Bir kere böyle bir sistem yok. Biz kurarsak olacak… Daha iyi işleyip işlemeyeceğini, yani “hakikaten de sistem” olup olmadığını gelecekte göreceğiz. 

Ama bu “yeni” şeye illâ bir isim lâzımsa “Başbakanlıksızlık Sistemi” diyebiliriz. 

Bizce en önemli yönlerinden biri “Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi” adıyla hukuk sistemimize girmesi planlanan düzenleme. 

Öncelikle adı problemli. Adı “Cumhurbaşkanı Kararnamesi” olmalıydı. Zira Anayasadaki diğer Kararname, “Bakanlar Kurulu(nun) Kararnamesi” olduğuna göre, bu kararname de “Cumhurbaşkanı(nın) Kararnamesi” olarak adlandırılmalı. 

Geçelim. Asıl mesele muhtevasında. 

Bu yeni kararname türünün normlar hiyerarşisindeki yeri taslakta iyi tarif edilmediği (“edilemediği” değil, “edilmediği”) için niteliği tam olarak belirli değil ve problemli. 

Daha da önemlisi Bakanlar Kurulu Kararnamesini ve “Üçlü Kararnameyi” nasıl bir statüde tutacağı da belli değil. Zira yeni sistem Bakanları danışmanlara ve “başicracı”nın vekillerine dönüştürüyor. Bakanlar Kurulu’nu da fiilen danışmanlar kuruluna dönüştürerek karar mekanizmasında tamamen devreden çıkarıyor. 

Nitekim 1924’ten sonraki tek adam rejiminde de “bakanlar kurulu” değil, “icra vekilleri heyeti” vardı. 

Konunun uzmanlarından ve Atılım Üniversitesinin eski öğretim üyelerinden Prof. Dr. Levent Köker kendi blog sayfasında konu ile ilgili ayrıntılı bir yazı paylaştı. 

Biz burada, yazının sonuç kısmını paylaşıp -son paragrafına özellikle dikkatinizi de çekerek linkini verelim:

***

SONUÇ: 

Teklif, kendi içinde çelişkilidir. 

Teklif yasalaştığı takdirde Anayasa’nın belirli maddeleri birbirleriyle çelişkili hâle geleceklerdir. 

Teklif, salt bu sebeple Anayasa’yı değersiz, tutarsız bir kurallar yığınına dönüştüreceği için, Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk devleti olma niteliği ile bağdaşmamaktadır. 

Bu anlamda  “Anayasa’ya aykırı bir anayasa değişikliği teklifi” ile karşı karşıya bulunduğumuz söylenebilir. 

Buna, yasama yetkisi verilen tek kişilik yürütme organına “cezâî” olan dışında hiçbir sorumluluk yüklenmemesi ve bu organın hiçbir etkin denetim mekanizmasıyla dengelenmemesi eklendiğinde, ortaya “demokratik hukuk devleti” olarak nitelemenin imkânsız olduğu bir iktidar ve yönetim tarzının çıkacağı âşikârdır.

Yazının tam metni için linki: 

http://leventkoker.blogspot.com.tr/…/cumhurbaskanlg-kararna…

Okunma Sayısı: 7161
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı