"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tek seçim yeter mi?

Ahmet BATTAL
30 Ocak 2016, Cumartesi
Başkanlık sistemini tartışmaya devam ediyoruz. Bir bakan tartışmaya katkı yaptı, derinlik kattı. Gerçi başkanlık sistemini çok isteyen bir başkan adayının akrabası idi, ama olsun kayda değer.

Belediye başkanlığı seçimini örnek verdi. “Bir beldeye başkan seçiyoruz da bir ülkeye başkan seçmek neden garip olsun, bu da ona benzer” mealinde bir örnekleme yaptı.

Hakikaten bu kadar basit mi? Bakalım.

Meselâ belediyede yasama, yargı var mı? Belediyenin anayasası var mı ve varsa kuvvetler ayrılığı ilkesi diye bir ilke olmalı mı?

Yoksa belediye başkanı kendisini denetleyecek olan idare mahkemesi hâkimini veya suç işlediği iddia edildiğinde yargılayacak olan ceza mahkemesi hâkimini de kendisi mi seçip atayacak?

“Başkan yanlış iş mi yaparmış, başkan suç mu işlermiş, bu nasıl soru” diyenler yazının gerisini okumasın!

Ya da belediye başkanı belediye meclisini de kendisi mi seçip oluşturacak?

Doğrusu merak ediyoruz. Yukarıdaki sorulara evet diyecek kaç bakan var kabinede?

Neyse, geçelim. Ciddiye alınırız da yanlış anlaşılırız. Başka bir yönüne bakalım.

Bu günlerde bir “model” yeniden gündeme taşındı. Hem de üstelik, sayın cumhurbaşkanı  -bazılarına göre sürpriz bir biçimde- bazı büyük üniversitelere rektör olarak kendi üniversitesinde en çok oy alan altı adaydan birinci sıradaki adayları atayınca.

Bazı derin devlet kalıntıları, yeniden, “Rektör seçimlerini kaldıralım, biz bu işi beceremiyoruz” demeye başladılar.

Sorsanız en büyük demokrat onlar. Ama “neden seçimi kaldıralım ki?” diye sorunca “demokrasi bize yaramıyor, seçmeyi beceremiyoruz” diyorlar.

O “demokratlar”, başkanlık sistemini de şiddetle istiyorlar. Hem de bu isteklerini demokratlıklarına delil gösteriyorlar. Sizi gidi “çakma demokratlar” sizi...

Acaba doğrusu, rektör seçim sistemimizi ıslâh edip geliştirmek mi yoksa “beceremiyoruz” deyip atama usûlüne mi dönmek.

İşte bu yüzden onlara ve herkese başlıktaki soruyu soruyoruz: Tek seçim yeter mi?

Yani millet başkanı seçsin. Seçilmiş başkan da yüksek hâkimleri atasın. Milletvekili adaylarını belirlesin. Beğendiklerini her dönem listeye koysun. Beğenmediklerini “üç dönemin doldu” diyerek kenara koysun. Rektörleri atasın. Üst kurulların üyelerini belirlesin. Beğenmediğini değiştirsin. Savaş ilânı da onun yetkisinde olsun, düşmana teslim olmak da. Anlaşma yapmak da, anlaşmayı bozmak da onun kararı ile olsun.

İşte demokrasi! Hakikaten güzel bir demokrasi, değil mi?

Belediyedeki gibi. Başkan seçer gibi!

Yahu belediyede bile başkan adaylarını partilerin mahalli yöneticileri ve ileri gelenleri seçiyorlar. Sonra da halk içlerinden birini başkan yapıyor. Başkan bir meclisle çalışmak zorunda ve meclisi de sandıktan çıkan oylara göre, sistem oluşturuyor. Eğer sistem doğru işliyorsa başkan kendi kafasına göre bir meclis oluşturamıyor. Zira başkanı denetleyecek olan meclistir.

Ülkenin “tek adam-tek başkan”ını içeriden ve dışarıdan kim nasıl yönlendirir? Fikri olan var mı?

Okunma Sayısı: 2117
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı