"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

TRT Genel Müdürü Şenol Göka’ya - 2

Ahmet BATTAL
16 Aralık 2014, Salı
Muhterem Genel Müdürüm, Bu size ikinci yazımız.

Bu sefer kendi düşüncemizi değil okuyucularımızdan gelenleri yazacağız. (Meğer okuyucularımızın size söylemek istediği ne çok şey varmış.) 

Tebrikleri de iletiyor ve geçiyoruz. Zira siz de bilirsiniz ki sizler gibi icracılar için, kıymetli “dönüt”, takdir ve tebrik değil teklif ve yapıcı eleştiridir. 

Bir ön rica: Biz biziz, bizi başkalarına benzetmeyin, benzetmenizi sağlamak isteyen vakumculara da itibar etmeyin lütfen. 

Biz sizin akınıza ak karanıza kara dedik, diyoruz ve diyeceğiz. Bir zamanlar karanıza da ak derken, şimdi akınıza da kara diyen başkaları gibi değiliz. 

Sizin, kendi ayaklarının üzerinde duran bir bürokrat-hizmetkâr olduğunuza inanmak istiyoruz. Seyyidimiz olmak istemez misiniz?

Okuyucularımızın iki önemli ricası var:

Birincisi yayınladığınız belgesellerde kullanılan dille ilgili. 

Materyalizme ve mutsuzluğa sebep olan bazı kelimeler var ki metin yazarlarınızın onları kullanmaktan bilhassa kaçınması lâzım. İnancımızın ve geleneğimizin daha fazla bozulmasına izin vermemek lâzım. 

Bu hususta, çalışanlarınıza özel dersler aldırmanızın faydalı olacağını düşünüyoruz. Siz bile verebilirsiniz.  

İkincisi, hakkında tartışmalar süren “çok yakın” tarihî “belgesel” yapmaktan vazgeçiniz. Zira–siz daha iyi bilirsiniz ama–“belgesel” tartışma programı değildir. Çok yakın tarihteki konular yaşanmış bitmiş ve belgesi tamamlanmış konular değil. Yaşanmakta olan hayatla ilgili. 

Bırakınız o konuları, “taraf olanlar” yazıp çizsin. Siz devlet televizyonusunuz. Size yakışan, taraf olmak değil tarafsız olmaktır. 

Onun yerine, “hakikaten tarih” haline gelen ve milletin merak ettiği, ama bu güne kadar maalesef tabu sayılan konuları belgesel yapınız.

Meselâ Bediüzzaman’ın, talebelerinin ve eserlerinin ayrıntılı belgeselini yaptırınız. 

*** 

Gündemi neden yazmıyorsunuz diyen dostlara not: 

Bu günün demi bize bayat, biz günün demini önceden yazmıştık da ondan. 

Dileyenler, misal kabilinden, “sosyolojik yargılamalar” ve “korkanlardan korkutanlara” başlıklı yazılarımıza baksınlar yeter.

Bir örnek cümle: “Hakikî adalete bu dünyada dahi ulaşmak için, kanal kanal dâvâ izlemekten vazgeçip var gücümüzle iman hizmeti yapmaya devam etmek gerekir. Sosyoloji bunu der.”

Hem Sayın Başsavcı da açıklamış: Silâhlı terör örgütü kurmak ve üye olmak iddiası ile başlatılan bir operasyon var. Neyini (!) yazıp konuşalım…

Okunma Sayısı: 2787
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • A. Demir

    16.12.2014 13:05:44

    “dönüt” kelimesine takildim ve de katilarak güldüm. "-it", "-at", "-üt" vb. ekleri öztürkce erbabina böylesine cazip kilan sebebi anlamaya ugrasiyorum. Türkceyi "pat-küt" tarzi kelimelerle doldurarak öztürkce yaptiklarini mi saniyorlar?

  • Mustafa BİTER

    16.12.2014 06:43:12

    Sayın Hocam,Risale-i Nurlara ve Yeni Asya'ya peşin ve kesin hükümlerle bakan ve hayatının hiçbir safhasında yer vermeyen insanlara nasihatın faydasını 45 senedir biz görmedik.Son 12 sene bunun açık senedidir.Bundan sonra olabilir mi ? Onu ancak Cenab-ı Allah bilir. Sizi vazifeniz olan uyarıcı yazılarınızdan dolayı tebrik ederken,nefesinizi ve kaleminizi (ya da klavyenizi) ve mürekkebinizi boşa harcamayın diyorum.Neden derseniz... Risale-i Nurları bilen bir Diyanet İşleri Başkanı böylesine lüks ve pahalı bir arabaya binmekten hicap duymuyorsa diyerleri için nasihat sadece bir vızıltıdır. Çünkü 45 yıllık tecrübe konuşuyor...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı