Karayolları Genel Müdürlüğü bunca senedir çalışıyor.
Bilmem şu kadar yolu bölünmüş yol haline getirmiş, şu kadar tünel yapmış, bu kadar otoyol ilâve etmiş vs. vs.
Yapılan güzeldir. Tebrike lâyıktır.
Meselâ uzun bir süre önce köşe yazımıza da konu ettiğimiz bir mevzu vardı. Karadeniz sahil yolunda dağınık yerleşim yerleri ve evler, ardı ardına mahalleler ve kasabalar sebebiyle yolun çoğu kısmı şehir içi yol gibi.
Dolayısıyla gündüz trafiği zor. Ama akşam trafiği daha zor. Bu yüzden mutlaka sürekli yol aydınlatması yapılması lâzım.
Bu konuda büyük ölçüde mesafe alındı. Yolun önemli kısmı aydınlatılmış durumda. Meselâ Samsun’dan Fatsa’ya kadar yolun tamamı ışıl ışıl. Güzel, rahat bir yolculuk güzergâhı.
Ama yapılamayanın yapılmasını istemek de lâzımdır. Bu eleştiri değil, tavsiye ve taleptir.
Bu bağlamda ilgililerden önemli bir ricamız var. Ankara Kırıkkale yolunda uzun süredir yol genişletme çalışması var.
Ama asfalt kalitesi bir türlü düzeltilemedi. Tangır tungur gidilen bir yol, bu çağa hiç yakışmıyor.
Daha da önemlisi, karanlık saatlerde iki yönlü trafikteki far ışıkları ve yol kenarı aydınlatmaları sebebiyle bu yol da çok zor ve meşakkatli bir yol halinde.
Acilen aydınlatmaya ihtiyaç var.
Her halde planlanmıştır, ama yıllar içindeki gidişatına bakılınca sanki sahipsiz gibi duruyor.
Ankara Valiliği de Kırıkkale Valiliği de meselenin çözümü için adım atmalı.
Bu vesileyle bir hususu daha hatırlatalım.
Karayolları Genel Müdürlüğü yöneticileri bu yollardan hiç mi geçmiyorlar? Geçmeleri için ne lâzım?
Geçiyorlarsa mahcup olmuyorlar mı?
Bir de merak ediyoruz. Acaba Karayolları Genel Müdürlüğü’nün üst yöneticileri bir yerlere uçakla gitmeye kalkışıyorlar mı?
Kanaatimizce bu yöneticilere uçak seyahati yasaklanmalı.
Hatta sık sık karayoluyla Avrupa seyahati yapmaları sağlanmalı.
Görgü ve görenek ancak böyle gelişir.
Garbın neyini nasıl alacağımızı bildiğimize göre…