"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Uzaktan eğitim ve sınavları

Ahmet BATTAL
10 Ocak 2021, Pazar
Pandemi dünyaya eğitim ve sertifikalandırma usûlleri ve teknolojinin imkânlarının sınırları hakkında da ciddî bir ders verdi.

Anaokulundan liseye kadar uzanan ve devam mecburiyeti bulunan eğitim kurumlarında, internet üzerinden ve uzaktan verilen eğitimin, sadece şeklen ve sadece devam mecburiyetini tamamlamak adına yürütülmesinin verimsizliğini, dikkatli bakan herkes görebiliyor. 

Öncelikle internet yayınına ulaşabilmek yönünden fırsat eşitliğinin olmaması sebebiyle bu eğitimin sınava dönük kısmı ciddî şekilde sorgulanır oldu. 

Ayrıca sanal sınıflar üzerinden yürütülen ve “sınıf yönetimi” kavramının işlemediği bir eğitim modelinin “sınıf içi etkileşim”e ve “akran eğitimi”ne ne kadar açık olabileceği belli. 

Örgün eğitimden kısmen mecburen vazgeçilerek “eğitimi dilediğiniz yerden ve dilediğiniz şekilde alın, sadece sınavınızı biz yapacağız, sınavı geçen diplomasını ya da sertifikasını alır” denilmesi ise aslında “ne haliniz varsa görün”ün başka bir versiyonu. 

Esasen, uzaktan online sınav, bilhassa bankalar gibi bazı kurumların işe giriş sınavlarında uzun zamandır uygulanıyordu. Ama online eğitim yüz yüze eğitimin yerine geçemeyeceği gibi online eğitimin sınavını online yapmak da her zaman benimsenebilecek bir durum değil. 

Üniversite eğitimine gelince… 

Burada derbederlik ve keyfilik had safhada. Zira orta öğretimin tek patronunun olmasına karşılık yüksek öğretimde karar mercii, bırakınız rektörlükleri ve dekanlıkları, neredeyse program bazında değişir halde. 

Bu tecrübe de gösterdi ki YÖK, Kanundan kaynaklanan yetkisini kullanarak bu konuda bir standartlaştırma gayretine girişmeli. 

Bu söylediğimizin, öteden beri yazıp savunduğumuz, üniversitelerin bilim ve eğitim özgürlüğü ilkesi ile ilgisi yok. Zira konu, dersin muhtevası ve bilginin sübjektif doğruluğu meselesi ile ilgili değil. Konu, doğrudan ve sadece yöntem meselesi ile ilgili. 

Dolayısıyla yapılacak düzenleme bu sınır içinde kaldığı takdirde üniversitelerin Anayasal özerkliğini ve akademik özgürlükleri de ihlâl etmiş olmaz. 

YÖK bu konuda mevcut kanuna göre bir yetkisinin ya da görevinin olmadığını varsayıyorsa o zaman da Kanun değişikliği için TBMM’yi harekete geçirecek adımları atmalı. 

Böylece YÖK, sadece bu pandemide değil, bundan sonraki tüm benzer olağanüstü dönemlerde ve hatta olağan eğitim süreçlerinde neyin nasıl yapılacağını belirlemeli ve içerik denetimine girmeksizin dersleri, sınavları ve sertifikalandırma süreçlerini şekil yönünden değerlendirmeli. 

Okunma Sayısı: 3188
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı