Herkesin ve siyasete dair bir renk taşıyan her sosyal grubun bir siyasi tercihi var. Bu son derece faydalı ve gerekli.
Yeni Asya, siyasi tercihini sadık okuyucularının en geniş biçimde ve tam temsil edildiği istişare heyetleriyle belirliyor.
Bu kural 24 Haziran ve sonrası için de geçerli.
Peki Yeni Asya ne istiyor? Kimi tercih ediyor?
Yeni Asya demokrat olamayan dindarların değil dindar demokratların yeniden iktidar olmasını istiyor.
Bunun için de Demokratlar önce Meclise girmeli.
Bu sebeple de Yeni Asya Demokrat Parti’li milletvekillerini Meclise taşıyacak olan İYİ Parti’ye ve onun cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener’e oy verilmesini tavsiye ediyor.
Gerekçelerini bir broşürle açıkladı: Öncelik “tek adam” rejimi dayatmasından Türkiye’yi kurtarmak ve parlamenter sisteme geri dönmek.
Dolayısıyla Yeni Asya’nın oy istemeyeceği ve oy vermeyeceği parti ve aday baştan belli.
Yeni Asya açısından bu tercih CHP ile ilgili değil. Birileri öyle göstermek ve böylece AKP’nin ekmeğine yağ sürmek istese de o yağ çoktan eridi, aktı…
Dolayısıyla Yeni Asya şu cümleleri hiç ciddiye almıyor: “Şu partiye verdiğiniz oy bu partiye verilmiş sayılır”.
Yeni Asya inanıyor ki: “Biz vazifemizi yapmakla mükellefiz, Allah’ın işine ve takdirine karışmayız.”
Yeni Asya diyor ki: “Biz en uygun partiye oy verelim, eşimizi-dostumuzu da uygun bulduğumuz bu partiye yönlendirelim. Çalışalım. Neticesi Allah’a aittir.”
Diğer ifadeyle Yeni Asya bilgilendirme amaçlı gibi görünen ama aslında yönlendirme maksatlı olan anketlere itibar etmiyor. Bunları izlemiyor da. “En temiz anket sandıktır” ilkesini biliyor.
Yeni Asya, tercihini, “başkalarının tercihine göre” yapmıyor. Başka rüzgarların arkasında gitmiyor. Kendi rotasında ve kendi rüzgarında seyahat ediyor.
Yeni Asya birilerinden etkilenen değil. Hak namına etkilemeye çalışan bir gazete.
Yeni Asya kimsenin gıybetini yapmıyor. Tezvirat, iftira yayınlamıyor.
Yeni Asya ayrı düşen eski dostlarından da bunu bekliyor…
Hem ahireti de hatırlatıyor.
Duyuyor musunuz!