"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yüzde altmışın nasihatçi ihtiyacı

Ahmet BATTAL
13 Mayıs 2017, Cumartesi
Halkımızın ve elitlerimizin büyük çoğunluğunun dinî konularda desteğe ve nasihatçiye ihtiyacı var.

Nasihat kapasitesine sahip ehil insan sayısı ise oldukça az. İnşallah çoğalsın. Meselâ…

Yarı resmî durumda olan -ve özerk olmasını ısrarla istediğimiz- Diyanet İşleri Başkanlığının nasihat kalitesi ve kapasitesi gelişiyor. Bu güzel.

Sivil hocalar ve bilhassa ilahiyatçılar da yayın organları vasıtasıyla nasihat gücüne sahipler ve gittikçe daha kaliteli bir hal alıyorlar. Bu da güzel.

Cemaatlerin ve grupların/ekiplerin dine hizmet kapasitesinin artıp artmadığı, bilhassa  On Beş Temmuz sonrası yaşananlardan ve yanlış algılardan doğan korkular sebebiyle tartışılabilir. Ama en azından hizmetlerinin önündeki resmî engeller kısmî olarak kalkmış durumda. Diyelim ki bu dahi güzel. 

Ama yanlış olan çok önemli bir şey var. Üstelik yukarıdaki olumluları bir çırpıda silip atacak kadar vahim (Bu yanlışın sorumlusunun kim ya da kimler olduğu ayrı bir konu ve ferasetinize bırakıyoruz):

Yukarıda saydığımız ve gittikçe daha kuvvetli hale geldiğini kabul ettiğimiz üç yapının (resmî, yarı resmî ve sivil yapıların) muhatap kitlesi oldukça sınırlı.

Şöyle ki: Yukarıda saydıklarımız, dinî hizmete ve nasihate muhtaç olan geniş kitlenin sadece AKP’ye oy vermiş olan yüzde kırklık kısmına nasihat edebilecek durumdalar.

Zira AKP’ye oy vermeyenler, dinî nasihate talip de olsalar, muhatap oldukları nasihatçilerin fazlasıyla siyasallaşmış olmasından rahatsızlar. Dinî nasihatçinin siyasete ve bilhassa iktidara “angaje” olmuş olmasını bir “ihlâssızlık” alâmeti olarak görüyor ve bu sebeple bunların tümünden uzak duruyor.  

Hele AKP’ye oy vermeyen ve üstüne üstlük AKP’nin dini siyasete alet ettiğine inanan kesimin yukarıdaki üç grupla ilişkileri “kopuk”. Bu grup o ehl-i hizmeti muhatap olarak bile kabul etmiyor. 

Peki bu yüzde altmışlık kitleye dinî nasihati kimler verecek?

İktidardan haksız ve adaletsiz olarak nemalandığını düşündüğü dinî hizmet gruplarına güvenini kaybetmiş olan bu kitleye kim nasihat ederse etkili olur?

Bu konuda görev, AKP’ye ilkeli biçimde mesafeli durabilen dinî cemaatlere düşüyor. 

Elbette, ancak ve ancak, diliyle, kalemiyle ve bilhassa müstağni tavırlarıyla ve ihlâslı haliyle nasihat edebilecek cemaatler ve ekipler lâzım.

Hakkın hatırını âli tutacak. Siyasetin merhametsiz gereklerini reddedebilecek…

Var mı böyle bir cemaat ve nasihatçi?

“Var!” dediğinizi duyuyor gibiyiz. 

O halde, haydi şimdi, o mevcutlar göstersin kendisini o muhtaç yüzde altmışa. 

Bütçesi küçük, ihlâsı büyük projeleriyle, serbest ve azade basın yayın eliyle, ama bilhassa birebir ilişkiyle, kapanarak değil açılarak, kof bilgiyle değil samimî ilgiyle, hiddetle değil şefkatle…

Tam zamanı! Hatta geç bile…

Okunma Sayısı: 3179
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Emre gören

    13.5.2017 22:37:21

    Bilinen bir gerçeği komprime bir şekilde nazara vermişsiniz Ahmed abi

  • Özcan Erkiş

    13.5.2017 18:31:49

    ( 3 ) Meselâ, kendi adıma görüştüğüm her şahsa Yeni Asya ve değerli kalemlerinden, hakkaniyetli hizmetlerinden bahisle bayiye gelen 3 gazeteyi her gün alıyor 3 değişik yere bırakıyorum. Tanıtmak, tanış olmak işimizi kolay kılacaktır . (Yunus Emre deyişiyle )Vazife büyük yük ağır. Çok ellere ve omuzlara ihtiyaç vardır. Zaman da şahsı manevi zamanı olduğundan nasihatçılardan müteşekkil bir şahsı manevi hâlinde daha şümullu bir nasihat hizmeti deruhte edilebilir. Fakat başta da ifade ettiğimiz, sizin de "angaje " olarak işaret ettiğiniz şüpheli hallerden uzak durarak.

  • Özcan Erkiş

    13.5.2017 18:13:40

    ( 2 ) Meselâ, şu süreçte bilhassa kalem erbabı tarafından çokça zikredilen "Siyasal İslâm faşizmi " gibi İslâm ile asla yan yana gelmeyecek faşizm, totaliter ve otoriter diktatörlükler, diktacı ve baskıcı istibdatlar ve bilumum "-izm"ler üzerinden İslâm'a veryansın edilmektedir. İslâm'ın muhalif ve muarızları da pekâlâ biliyor ki, şu anki yöneticilerin ne siyaset ne yönetim tarzı İslâmi düsturlardan fersah fersah uzaktır. Fakat suçlama ve taarruz onlar üzerinden doğrudan dine yapılmaktadır. Demek efalimizle ve sözlerimizle buna sebebiyet veren bizleriz. Ahvâlimiz böyle iken böyle bir ortamda din adına nasihat edeceklerin gerçekten işleri fevkalâde zor. Fakat imkansız değil. Meselâ Yeni Asya camiası bu mânâda, emniyet ve güveni yayınları ve kalemleriyle vermiştir. Bizim de onlara maddi manevi desteğimizle nasihat dairesi genişletilebilir.

  • Özcan Erkiş

    13.5.2017 17:56:29

    Sayın Battal, "Din nasihattır"nurlu beyanınca, nasihat edicilerin durumu fevkalâde ehemmiyet arz ediyor. Âcizâne kanaatimce, bahsini ettiğiniz üç grup nasihatçi (Diyanet, hocalar ve cemaatlar) evvelen ve bizzat -varsa- üzerlerindeki "siyasal" şaibeyi temizleyip, fertler üzerinde emniyet ve güveni tesis ederek, İslâmaın kemalât ve hakâiki üzerinden nasihat etsinler. Aksi hâlde fertlerin kafasında "Acaba? " suali, yapacakları nasihatın hep önünde duracaktır. Zira maalesef sözde "dindar " siyasal İslâmcı bir iktidar döneminde din ve dindar öylesine menfi tarzda istimâl ve âlet edildi ki, fertlerin kafalarında ciddi şüpheler uyandı. Malumdur ki, zararın def'i menfaatin celbinden önce gelir.

  • özkan

    13.5.2017 09:57:28

    Çok önemli bir konuya degindiginiz için teşekkürler

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı