"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Cenneti gören var mı?

Ahmet Cemil Çökren
20 Aralık 2018, Perşembe 01:47
Dedi arkadaşım. “Evet.” Peygamberimiz Hz. Muhammed (asm) Miraç’ta hem Cenneti hem de Cehennemi gördü.

Peygamberimiz (asm) bir hadîs-i şerîflerinde de şöyle buyurmuşlardır: “(Mî’râc esnâsında) Cennetin kapısında durup içeri baktım. Oraya girenler ekseriyâ fakirler idi. Zenginler de (hesap vermek için) mahpus idiler. Bunlardan Cehennemlik olanların ise ateşe atılmaları emredilmişti. Cehennemin kapısında da durdum. Oraya girenlerin ekserisi kadınlardı.” (Buhârî, Rikâk, 51; Müslim, Zühd, 93)

Abdurrahmân bin Avf’ın (ra) Cennetle Müjdelenmesi

Hadîs-i şerîfte buyrulur: “O gece (Mî’râc Gecesi’nde) Abdurrahmân bin Avf’ı gördüm. Cennete, oturduğu yerde emekleyerek giriyordu. Ona dedim ki: Niçin bu kadar ağır geliyorsun? Dedi ki: Yâ Resûlallâh! Malımın hesâbı dolayısıyla, çocukları bile ihtiyarlatacak kadar ağır sıkıntılar geçirdim. Öyle ki, bir daha sizi göremeyeceğimi zannettim…” (Muhammed Pârsâ, Faslu’l-Hıtâb, s. 403)

Peki başka neler gördü?

Diğer peygamberlerle görüştü. Sohbet etti, Mescidi Aksa’da namaz kıldırdı. 

Daha  başka? 

Cenâb-ı Hakk’ın makamına gidip, Ruyet-i cemalini gördü. Kâinattaki bütün mevcudatın tesbihlerini sundu. (Risale-i Nur Külliyatı 6. Şuâ) 

Ne müjde getirdi? 

1. Peygamberimizin (asm) ümmetinden olup Allah’a şirk koşmamak şartıyla, büyük günahlar affolup  Cennete gireceğimizi müjdeledi. (Müslim, iman: 279)

2. Bakara Sûresi’nin son iki âyetini getirdi (perdesiz, Cebrail -as- olmaksızın).

3. Beş vakit namaz (iki namaz arası küçük günahlar affolacağı) (Müslim, iman: 74)

Bazı rivâyetlerde Peygamberimiz (asm), Cenâb-ı Hak’tan dönerken Hz. Musa aleyhisselâmın yanına uğruyor ve şöyle bir konuşma mealen geçiyor; “O zaman Allah ümmetime elli vakit namaz farz kıldı. Bu farziyeti yüklenerek döndüm. Derken Mûsâ Aleyhisselâma rast geldim. Mûsâ (as) bana, ‘Rabbin ümmetine neleri farz kıldı?’ diye sordu. Onlara, ‘Elli vakit namaz farz kıldı’ dedim. Musa (as) bana, ‘Rabbine dön de şefaat et, zira ümmetin buna tâkat getiremez.’ dedi. Bunun üzerine Rabbime mürâcaat ettim. Allah Teâla şartını indirdi. Ben yine Mûsâ’nın (as) yanına dönerek durumu kendisine haber verdim: ‘Bir kısmını indirdi’ dedim. O yine, ‘Rabbine mürâcaat et, zira ümmetin tâkat getiremez’ dedi.

Ben yine Rabbime mürâcaat ettim. Alah Taâla kalanından bir kısmını indirdi. Mûsâ Aleyhisselâmın yanına yine döndüm. O tekrar, ‘Rabbine dön, zira ümmetin buna dayanamaz’ dedi. Bir daha müracaat ettim. Allah Teâlâ, ‘Onlar beştir, yine onlar [sevap itibariyle] ellidir. Benim nezdimde hükm-ü kaza değişmez’ buyurdu. Musa’nın yanına döndüm. O yine, ‘Rabbine dön’ dedi. Ben de, ‘Artık, Rabbimden utanır oldum’ dedim.” (Müslim, iman: 263)

Bütün bunları yapıp, döndüğünde hala yatağı sıcaktı. Belki de bütün bu hadiseler dünya yılı ile kaç sene sürmüştü. Cenâb-ı Hak hüsün yılında Habibullah’ına böyle bir hediye verdi. Bu hediyeden inşallah biz ümmeti olarak ibret alırız ve istifade ederiz. 

Ne dersin Ahiret kardeşim? 

Okunma Sayısı: 9694
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı