"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hangi Avrupa?

Ahmet Cemil Çökren
28 Ekim 2018, Pazar
Avrupa Birliği üyeliğinin tekrar gündeme geldiği bu günlerde, Şükrü Bulut’un “Hangi Avrupa” kitabını tavsiye ederim.

Risale-i Nur ve Bediüzzaman Hazretleri’nin perspektifinde yazılan eser Avrupa üzerine çok muhteviyatlı olmuş, devamını bekliyoruz.

Öncelikle, I. Avrupa (müsbet) ve II. Avrupa’yı (menfi) çok iyi tahlil etmemiz gerektiğini vurgulamaktadır.

II. Avrupa (Neocon ve Neoliberal) finanse ve organize ettiği IŞİD gibi terörist grupları dünya üzerinde tahrip etmede ve sömürmede kullandığından bahsetmekte. Bu tahribatın I. Avrupa (Avrupa Birliği / İsevilik şahs-ı manevisi) tarafından düzeltilmeye çalışılıyor.

İkincisi, Müslümanlar olan biz Türklerin (Türkiye’nin) Avrupa Birliği’ne girerek, İsevilik şahs-ı manevisine destek vermemiz gerektiği, sefahatin ve komünizmin uzantısı olan Neocon ve Neoliberal güçlerle savaşan I. Avrupa’ya destek olmamız gerekmekte olduğunu anlıyorum.

Üçüncüsü, Avrupa’daki Demokrasi ve Hürriyet hareketlerinde, ölçülerin İslâmî ve ‘şeriatı garra’nın düsturları olmadığı için II. Avrupa’nın sefahatı ve bencilliği körüklemesiyle Avrupa Birliği’nin dezenformasyona uğraması söz konusu.

Yani Münâzarât adlı eserde Bediüzzaman Hazretleri’ne;

“Sual- Hürriyeti bize çok fena tefsir etmişler. Hattâ âdeta hürriyette insan her ne sefahet ve rezalet işlerse, başkasına zarar etmemek şartıyla birşey denilmez diye bize anlatmışlar. Acaba böyle midir?

Cevap- Öyleler hürriyeti değil, belki sefahet ve rezaletlerini ilân ediyorlar ve çocuk bahanesi gibi hezeyan ediyorlar. Zira nâzenin hürriyet, âdâb-ı şeriatla müteeddibe (edeplenmiş) ve mütezeyyine (süslenmiş) olmak lâzımdır. Yoksa sefahet ve rezaletteki hürriyet, hürriyet değildir. Belki hayvanlıktır, şeytanın istibdadıdır, nefs-i emmareye (kötülüğü emreden nefse) esir olmaktır.

Dördüncüsü, Bediüzzaman Hazretleri’nin “Bu asrın Kur’ân’a şiddet-i ihtiyacını hissetmekte İsveç, Norveç, Finlandiya’dan geri kalmamak size elzemdir. Belki onlara ve onlar gibilere rehber olmak vazifenizdir.” dediği Avrupa’nın bu zamanda en demokratik şehirleri olduğundan bahsetmektedir.

Beşincisi, Avrupa’ya İslamofobiyi yaymak isteyenlerin (Neocon ve Neoliberal) aslında Avrupa’ya Müslümanlığın yayılmasından değilde, Hıristiyanlıkla güç birliği yapıp II. Avrupa’yı yani sefahatçı komitelerin planlarını âkim bırakmaktan korktuklarıdır.

Son olarak Avrupa Birliği’nin bize, bizim de Avrupa Birliği’ne neden ihtiyacımız olduğu vurgulanmaktadır.

Okunma Sayısı: 1454
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı