"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İttihad-ı İslam ve Yeni Asya

Ahmet DEMİRDÖĞMEZ
12 Temmuz 2016, Salı 19:03

“Bu zamanın en büyük farz vazifesi, ittihad-ı İslam’dır.”1 hakikatine dikkat çeken çağın büyük mütefekkiri Üstad Bediüzzaman Hazretleri, “Ben bu ittihadın efradındanım ve bu ittihadın tezahürüne teşebbüs edenlerdenim.”2 diyerek bütün himmetiyle bu vazifeyi ifa etmeye çalışmıştır.

Üstad Bediüzzaman hazretleri, İttihad-ı İslam’ı yani İslam birliğini, Müslümanların uhuvvetini esas alan ve dünya barışının temini olan ittihad-ı İslam idealini her daim gündemde tutarak, bu uğurda manevi mücahededen hiçbir zaman vazgeçmemiştir. Diğer adı İttihad-ı Muhammedî olan İttihad-ı İslâm’ın tarifini de kısaca şu şekilde yapmıştır: “İttihad-ı İslam olan ittihad-ı Muhammedî (asm) dediğimiz vakit, umum mü’minlerin mabeyninde bilkuvve veya bilfiil sabit olan ittihad murattır… Esas temeli, şarktan garba, cenuptan şimale mümted ve merkezi Haremeyn-i Şerifeyn ve cihet-i vahdeti tevhid-i İlahi, peyman ve yemini iman, nizamnamesi sünnet-i Ahmediye (asm), kanunnamesi evamir ve nevahi-i şer’iyye, kulüp ve encümenleri umum medaris, mesacid ve zevaya; o cemaatin ilelebet ve muhallet naşir-i efkârı başta Kur’an ve tefsirleri ve bu zamanda bir tefsiri Risale-i Nur ve ila-yı Kelimetullahı hedef ve maksad eden umum dini ve müstakim ceraiddir. Müntesibîni, umum mü’minlerdir. Reisi de Fahr-i Âlemdir (asm).”3 İttihad-ı İslâm’ın tesisi ve tezahürü için kendi dönemindeki gazetelerde makaleler neşrederek davasını anlatan Üstad Bediüzzaman hazretleri, bu birliğin tesisinde gazete unsurunun son derece ehemmiyet arz ettiğini de göstermiştir. O dönemde daha çok Volkan Gazetesi’nde yazdığı makalelerinde İslam Birliğinin ehemmiyetini anlatarak kamuoyunu irşad ve tenvir etmiştir. Kendisine sorulan, “Volkan’a nedir bu kadar münasebet? İttihad-ı Muhammedi bununla ne hizmet görecek” sualine verdiği cevap çok manidar ve mühimdir. “Din nasihatten ibarettir. Nasihatte tesir lazım. Tesir de hamiyet-i İslamiyenin heyecanı ve vicdanların ihtisasine vabestedir. Biz de, cazibedar olan unvan-ı ittihad-ı Muhammedi ile herkesin vicdanına karşı bir pencere açıyoruz. Volkan gibi ceraid-i diniye ile nasayih-i diniyeyi, o mütehasis (duygulu) ve müteheyyiç (heyecanlı) vicdanlara yağdırmak istiyoruz.”4

Üstad Bediüzzaman hazretleri, “İla-yı kelimetullahı hedef-i maksad eden umum dini gazeteler”5 yoluyla ittihad-ı İslam idealini ve zaruretini her daim anlatmış, bu vesileyle bilhassa dini ve ciddi gazetelerin ehemmiyetli vazifeleri olduğunu da şu ifadelerle beyan etmiştir: “Gazeteler iki vazife-i mühimmeyi deruhte etmiştir. Birincisi dellalü’l mehasinü ve’l-meayib (ayıpları ve güzellikleri ilan eden), ikincisi hatibü’l umumi veyahut mürebbiyü’l efkâr. (umum adına konuşan ve fikirleri terbiye eden, olgunlaştıran)”6 Bilhassa “İla-yı Kelimetullahı hedef-i maksad eden günlük dini gazete”7 ifadesiyle tarihe not düşen Üstad Bediüzzaman hazretleri, gelecekte de böyle gazetelerin olmasını istemiş, hususan Nur Talebelerine böyle bir gazetenin lüzumu mesajını vermiştir. Buradan hareketle, Nur Talebeleri de başta Zübeyir Gündüzalp olarak büyük gayretler neticesinde önce haftalık İttihad ve sonra da günlük olarak Yeni Asya Gazetesi’ni çıkarıp efkâr-ı ammenin hizmetine sunarak Üstad Bediüzzaman hazretlerinin bu isteğini yerine getirmişlerdir. Halen Üstad Bediüzzaman hazretlerinin idealini aynen üstlenerek hizmetini devam ettiren Yeni Asya, hem gazete hem camia olarak İttihad-ı İslâm’ın tezahürü yolunda büyük gayretler sarf etmektedir. Yeni Asya, her gün başta Üstad Bediüzzaman olmak üzere, onlarca nuranî yazarıyla Kur’ânî hakikatleri kamuoyuna anlatmakta ve yağdırmaktadır. Bu neşriyatıyla, doğru İslamiyet’i, hakiki adaleti hakiki hürriyeti, dünya barışını, âlem-i İslâm’ın uhuvvetinin ve birliğinin tesisini hedef almaktadır.Bu noktada fikirlerin talim ve terbiyesine çağın tefsiri Risale-i Nur’la ufuk açmakta, basın ve gazete diline ölçü ve parlaklık kazandırmaktadır. Bu tarzıyla da Üstad Bediüzzaman hazretlerinin vasiyetini yerine getirerek Nur talebelerini de ind-i İlahi’de mesuliyetten kurtarmaktadır Bu yüzden Yeni Asya’nın ehemmiyeti çok büyüktür. Ülkemizin yüz akıdır. Yalan yanlış haberciliğin, iftiracılığın, haksız, hukuksuz, saldırgan gazetecilik anlayışının çoğaldığı günümüzde, Yeni Asya gibi bir gazetenin varlığı büyük nimettir ve rahmete vesiledir. Bu yüzden Üstad Bediüzzaman hazretleri, “haysiyet kırıcı bir neşriyatla ahlak-ı İslâmiyeyi sars(an) ve efkâr-ı umumiyeyi perişan ed(en gazetelere)”8de dikkat çekmiş ve yine gazete yoluyla onlara şu nasihatte bulunmuştur: “Ey gazeteciler! Edipler edebli olmalı; hem de edeb-i İslamiye ile müteeddip olmalı. Ve onların sözleri, kalb-i umumi-yi müşterek-i milletten bîtarafane çıkmalı… Hâlbuki siz,… efkâr-ı umumiyeyi bataklığa düşürdünüz ve şahsî garazları ve fikr-i intikamı uyandırdınız”9 “Hedef-i maksadımız olan ittihadı sizin cerbeze ile yaptığınız mugalatalar ile inhilal-i anasırı (birliğin bozulmasını) netice vermekte olduğundan, bizim delil-i hayatımız olan mukaddemat-ı ittihadı akim bırakıyorsunuz. Hâsıl-ı kelam: evvel “Haydar ağalık” vardı. Şimdi siz de “Haydo” yaptınız. Hâlbuki bize lazım “Haydar”dır. O elmas kılıca benzeyen lisan-ı matbuata itidal ile saykal vurun; ta ki ifrat ve tefrit ile pas tutmasın”10 “Burası İslamiyet memleketidir, Yahudi memleketi değildir. Cumhur-u mü’minin kabul etmediği bir şeyin gazete ile ilanı, milleti dalalete davettir, hukuk-u ümmete tecavüzdür.”11

Doğru ve ciddi gazete ve neşriyatın milleti irşad ve tenvir etmede büyük bir kuvvet ve tesiri olduğunu belirten Üstad Bediüzzaman hazretleri, bu sebeple “matbuat âlemi ile tezahüre başlamak, ders vermek ve matbuat lisanıyla konuşmak”12 gereğini her daim tekrarlamıştır. Üstad Bediüzzaman hazretlerinin sesine mikrofon olan Yeni Asya, camiasıyla, neşriyatıyla “bu müdhiş zamanda ve dehşetli düşmanlar mukabilinde ve şiddetli tazyikat karşısında ve savletli bid’alar, dalaletler içerisinde, gayet az ve zaîf ve fakir ve kuvvetsiz olduğu halde, gayet ağır ve büyük ve umumî ve kudsî bir vazife”13 olan irşad ve tenvir ve İttihad-ı İslâm’ın tesis ve tezahürüne vesile olmaktadır. Allah muvaffak eylesin.

Dipnotlar: 1-Eski Said Dönemi Eserleri 67, 2-age.127, 3-age.70, 4-age.98, 5-age.126, 6-age.187, 7-age.126, 8-age.124, 9-age.124, 10-age.188, 11-Mesnevi-i Nuriye 142, 12-Mektubat 812, 13-Lem’alar 390 

Etiketler: yeni asya
Okunma Sayısı: 4216
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı