"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Mersin’de Hakk’a yürüyen iki koca çınar

Ahmet DEMİRDÖĞMEZ
26 Mart 2015, Perşembe
Mersin’de geçen günlerde, iki gün arayla vefat edip aramızdan ayrılan ve Rahmet-i Rahmana ve berzah âlemine uğurladığımız Muhiddin Özdemir ve Fuad Dede Ağabeyler, ömürlerini Risale-i Nur hizmetine adamış adeta birer koca çınar gibiydiler.

Her iki ağabeyimizin de hayat seyri büyük, kıymetli ve çileli nuranî hizmetlerle geçmiş ve bu kudsî dâvânın birer rükünleri olmuşlardı.

Kıymetli bir ağabeyimiz olan Basri Özdemir’in babası Hacı Muhiddin Ağabey, Elazığ’dan başladığı nuranî hizmetini Mersin’de devam ettirmiş ve uzun yıllar maddî ve manevî himmetleriyle ve yetiştirdiği mümtaz evlâtlarıyla Risale-i Nur hizmetini fedakârca omuzlamıştı. Onun bir zamanlar Mersin’deki “Nas Gıda”sı büyük hizmetlere vesile olmuş; Mustafa Sungur, Bekir Berk, Bayram Yüksel, Mahmud Allahverdi gibi büyük ağabeylerin de sık sık uğradığı nurlu bir mekân haline gelmişti. Muhiddin Ağabey, dâvâsına sadık, samimî ve ehl-i hizmet mühim bir rükündü. İhtilâlcilerin hışmına uğramış, o zamanlar Sivas esir kampına kadar götürülmüş ve hakkında mahkemeler açılmış çilekeş bir Nur hadimiydi. Mersin’in ağabeyiydi. Koca bir çınardı. Allah ondan ebeden razı olsun ve mekânını cennet-i Firdevs yapsın inşaallah.

Mersin’den âlem-i berzaha terhis tezkeresini alan ve dünyanın zahmet ve meşakkatinden ve kaht-u galasından kurtulan bir diğer koca çınarımız da Muhiddin Ağabeyden iki gün sonra vefat eden Fuad Dede Ağabeyimizdi. Fuad Ağabeyimiz de Diyarbakır Silvan’da başladığı nuranî hizmetini Mersin’de devam ettirerek, Nur mesleğinden ve Zübeyrî çizgiden son nefesine kadar ayrılmadı. Fuad Ağabeyin, Nurculuğun o zor dönemlerinde, Silvan ilçesinde yaptığı takdire şayan hizmeti şahit olanlar iyi bilirler. Yetmişli yılların o anarşi ve kaoslu döneminde Silvan ilçesindeki küçük terzihanesi hizmetin adeta merkezi olmuştu. Evi misafirhane, dükkânı dershane ve Yeni Asya bürosu gibi hizmet veriyordu. Büyük ağabeylerin her daim ziyaret ettiği ve misafir oldukları mekânı, Nur fabrikasını andırıyordu. Bundan dolayı bir gün rüyasında; Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm, yanında Hazret-i Ebubekir’le (ra) birlikte dükkânına gelip kendisini selâmladıklarını görmüştü. Bu rüyasını yıllar sonra, Sertaç kardeşimizin ısrarı üzerine anlatmıştı. Evet, bu rüya, hizmetinin makbuliyetinin ve takdir edilişinin bir göstergesidir. Fuad Dede Ağabey, Silvan’daki hizmetleri anlatırken, o dönemlerde oraya tayin edilen Nur Talebesi genç bir astsubay olan ve şu an Adapazarı’nda yine Nur’un mümtaz isimlerinden Sadettin Ağabeyin hizmetlerinden çok bahsederdi. Sadettin Ağabey Silvan’a gittikten sonra orada Fuad Ağabeyin desteğiyle de dershane açmış, cemaati toparlamış, hizmete maddî ve manevî büyük yardımları olmuş. Bu vesileyle halen hayatta olan bu fedakâr ve cefakâr Sadettin Ağabeyimize buradan tebrik ve şükranlarımızı ve de selâm ve duâlarımızı yolluyoruz. Allah bu ve benzeri bütün Nur hizmetkârlarından ebediyyen razı olsun.

Fuad Dede Ağabey, daha sonraları, seksenli yılların başlarında Mersin’e yerleşerek, terzilik mesleğine bir müddet devam etti. Nur hizmetlerini ve derslerini hiç aksatmadı. Yeni Asya Gazetesini hiç bırakmadı. Son dönemlerinde hastalığı sebebiyle terziliği bırakarak, kendisini tamamen nuranî hizmete verdi. Gücü yettiğince derslere ve hizmetlere katıldı. Bizlere her zaman manevî destek oldu. Yeni Asya bürosunu sık sık ziyaret edip, sohbetlerde bulundu. Dersleri dinlemesi takdire şayandı. İlerlemiş yaşına rağmen bitmez enerjisi ve şevki vardı. Bu bizlere de tesir ediyordu. Şefkati had safhadaydı. Anlattığına göre, İstanbul’da ikamet eden kızının komşusu olan ve şu anda hayatta olmayan Prof. Dr. Toktamış Ateş’le tanışıp samimî olmuş ve kendisine “Münâzarât Risalesini” hediye etmişti. Merhum Toktamış Bey ve eşinin Risale-i Nur’a ve Bediüzzaman Hazretlerine bakış açışında bu samimiyetin ve Münâzarât’ın müsbet tesirleri olduğuna inanıyoruz. Fuad Dede Ağabey, huzurlu bir vefatla seksen bir yaşında Hakk’a yürüyerek Rabbine kavuştu. Allah gani gani rahmet eylesin, mekânı cennet olsun inşaallah. Rabbim bu mübarek zatların sayılarını arttırsın. Fuad Dede Ağabey, Nur hizmetine miras olarak oğlu Veysi Dede kardeşimizi bıraktı. Veysi kardeşimiz, büyük bir fedakârlıkla, iyi bir evlâda yakışan tavırla babasını hiç yalnız bırakmadı. Annesinin vefatından sonra, babasını son nefesine kadar evinde ağırladı. Veysi kardeşimiz fedakâr hanımıyla birlikte nur babasına çok güzel baktı. Onu hiç incitmedi. Hep duâsını aldı. Allah razı olsun. 

Cenâb-ı Hak, hem Fuad Dede, hem Hacı Muhiddin Özdemir Ağabeye ve bu vesileyle Mersin’de Nur’a hizmet etmiş ve şu anda Rahmet-i Rahmana gitmiş olan İhsan Paşalıoğlu, Nazım Macit, Mustafa Yıldız ve Recai Ağabeylere ve vefat etmiş Nurun daha nice çınarlarına rahmet ve mağfiret eylesin, geride kalanlara da iman-ı kâmil, istikamet ve hüsn-ü hatime nasip eylesin inşaallah. El-Fatiha.

Okunma Sayısı: 2680
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı