"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Neden Yeni Asya?

Ahmet DEMİRDÖĞMEZ
18 Şubat 2018, Pazar
Bu zamanın farz vazifesinin ittihad-ı İslâm olduğunu belirten Üstad Bediüzzaman Hazretleri, ittihad-ı İslâmın tarifini de, Eski Said döneminde gazetelerde yazdığı makalelerinde defaatle yapmış ve bu ittihadın tesisi için çalışmıştır.

“İttihad-ı İslâm olan ittihad-ı Muhammedi (Aleyhissalâtu Vesselâm) dediğimiz vakit, umum mü’minlerin mabeyninde bilkuvve veya bilfiil sabit olan ittihad murattır” diyen Üstad Bediüzzaman Hazretleri, bu ittihadın “ilelebet ve muhallet naşir-i efkârı umum kütüb-ü İslâmiye ve her vakit naşir-i efkârı başta Kur’ân ve tefsirleri ve bu zamanda bir tefsiri Risale-i Nur ve ilâ-i kelimetullahı hedef ve maksad eden umum dini ve müstakim ceraiddir (Gazetelerdir)”1 diyerek, fikir ve düşüncelerin ve hakikatın neşri için gazetelerin son derece ehemmiyet arz ettiğine dikkat çekmiştir. 

Bazıları için gazete çok da mühim olmazsa da, Üstad Bediüzzaman Hazretleri için gazete gibi tesirli bir neşir vasıtasının çok ehemmiyetli olduğu son derece açıktır. Kendi dönemindeki gazetelerde yazdığı makaleler de bunu göstermektedir. O makaleler ki, isyanlara, boykotlara, karışıklıklara set çekerek asayişin muhafazasını sağlamıştır. Hem ittihad-ı İslâmın tesisine de sağlam bir temel olmuş, hem de hakikî hürriyetin, adaletin ve haklı şûrânın derslerini vermiş ve Risale-i Nur’un da çekirdeğini teşkil etmiştir. 

Ve makaleleri için şöyle söylemiştir: “Bütün kuvvetimle derim ki: Gazetelerde neşrettiğim umum makalatımdaki umum hakaikte nihayet derece musırrım”2 Dikkat çekmek istediğimiz nokta; bu makaleler, gazeteler yoluyla neşredilmiş ve kamuoyuna arz edilmiştir. Öyle ki, Üstad Bediüzzaman Hazretleri o dönemde belki sekiz gazetede yazıyordu. Gazetelerle çok alâkadar olduğunu görmekteyiz. Bilhassa Volkan Gazetesi’yle olan münasebeti dikkat çekiyordu. Bu yüzden şunu sormuşlardı: “Volkan’a nedir bu kadar münasebet? İttihad-ı Muhammedi bununla ne hizmet görecek?”3 Tıpkı bugün sorulan benzer sorular gibi: “Nedir bu Yeni Asya’ya bu kadar münasebet? Gazeteyle hizmet mi olur?” O günkü benzer suallere Üstad Bediüzzaman Hazretleri’nin verdiği cevap şöyledir: “Din nasihatten ibarettir. Volkan gibi ceraid-i diniye ile nasayih-i diniyeyi o mütehassis ve müteheyyiç vicdanlara yağdırmak istiyoruz.”4 Ve bu neşriyatın umum âlemin faydasını ilgilendirdiğini de belirten Üstad Bediüzzaman Hazretleri’nin, o dönemde bizzat gazete çıkarma teşebbüsünde bulunduğuna dair kayıtlar da var bu teşebbüs bugün Yeni Asya olarak tezahür etmiştir diyebiliriz.

Üstad Bediüzzaman Hazretleri, Risale-i Nur’un telifini tamamladıktan sonra, artık Nurlar’ın matbuat âlemi ile tezahüre başlaması zamanının geldiğini şöylece beyan etmiştir: “Risale-i Nur bu mübarek vatanın manevî bir halaskârı olmak cihetiyle şimdi iki dehşetli manevî belâyı defetmek için matbuat âlemi ile tezahüre başlamak, ders vermek zamanı geldi veya gelecek gibidir zannederim.” 

Diğer ifadesiyle de “matbuat lisanıyla konuşmak lâzım gelmiş diye kalbime ihtar edildi”5 Matbuat, şimdiki Basın-Yayın manasını taşımaktadır. O dönemde daha çok gazete manasındaydı. Yeni Asya Gazetesi Üstad Bediüzzaman Hazretleri’nin “Matbuat lisanıyla konuşmak” tesbitini yerine getirmektedir. “O elmas kılıca benzeyen lisan-ı matbuata itidal ile saykal vurmaktadır.”6 Risale-i Nur’u ve Üstad Bediüzzaman Hazretleri’ni her gün kamuoyuna arz ederek gündemde tutmaktadır. Yeni Asya’yı okuyan okuyucu, her gün en az onbeş Nur Talebesi yazarla muhatap olmakta ve istifade etmektedir. Yeni Asya Risale-i Nur’u okuyan ve okutan mümtaz bir gazetedir ve adeta manevî bir ders salonudur. Günlük Lâhika vazifesini yapmaktadır. Üstad Bediüzzaman Hazretleri’nin Lâhikalar için söylediği “Bir meclis-i nuranîdir ki, Kur’ân’ın şu münevver, mübarek şakirdleri, içinde birbiriyle manen müzakere ve müdavele-i efkâr ediyorlar. Ve yüksek bir medrese salonudur ki, Kur’ân’ın şakirdleri onda her biri aldığı dersi arkadaşlarına söylüyor. Ve Kur’ân-ı Mu’ciz-ül Beyan’ın hazine-i kudsiyesinin sandukçaları olan Risalelerin satıcı ve dellâllarına muhteşem ve müzeyyen bir dükkân ve bir menzildir. Her biri aldığı kıymetdar mücevheratı birbirine ve müşterilerine orada gösteriyor.”7 ifadelerine masadak olmaktadır. Bu büyük bir kıymet ve hizmettir. “Kendi kadrosunu kendi yetiştiren gazete” olarak tarihe geçen Yeni Asya, ülkemizin ve matbuat âleminin medar-ı iftiharıdır. Ve ilâ-i kelimetullahı hedef ve maksad eden ve başta imana, İslâm’a, Kur’ân’a, Üstad Bediüzzaman Hazretleri’ne ve Risale-i Nur’a gelen hücumlara karşı duran; hak ve hakikatin gür sesi olan yegâne gazetedir. “Risale-i Nur Talebelerinin hakikî ve en mühim vazifesi olan neşir hizmetini”8 bihakkın yapmaktadır.

Bu sebeple, Risale-i Nur Talebesiyim diyenler başta olarak; hak, hakikat ve hürriyetten yana herkesin Yeni Asya’ya sahip çıkması lâzım ve elzemdir.

Dipnotlar: 1- Eski Said Dönemi Eserleri 70. 2- age.145. 3- age.98. 4- age.98. 5- Mektubat 812. 6- Eski Said Dönemi Eserleri 188. 7- Barla Lâhikası 95. 8- Kastamonu Lâhikası 280.

Okunma Sayısı: 3804
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Said Yüksekdağ

    18.2.2018 16:57:31

    Allah razı olsun ☺️ Rabbim sizleri ve bizleri Yeni Asya camiasından ayırmasın inşallah..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı