Yeni Asya için bu bir şereftir ve medar-ı iftihardır. Yeni Asya deyince akla gelen bir isim de Zübeyir Gündüzalp’dir.

Yeni Asya, Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin işaret ettiği, “İ’lâ-yı kelimetullahı hedef-i maksad eden günlük gazete”1 olarak merhum Zübeyir Gündüzalp Ağabeyin talimatıyla, onun projesi olarak yayın hayatına başlamıştır. “Gazetede büyük bir hizmet var”2 ve “Gazete günlük lâhikamızdır”3 diyen Zübeyir Gündüzalp, böylece önce “İttihad”, sonra günlük “Yeni Asya” olarak devam eden gazetenin ehemmiyet ve zaruretini dile getirmiştir.

Zübeyir Ağabeyin beyanları bizler için çok mühimdir. Bu bütün Nur camiaları için de mühimdir ve nazara alınmalıdır. Çünkü Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin “Kâinata değişmem” dediği sır kâtibi ve sadık, kahraman bir talebesi ve hizmetkârı olan Zübeyir Gündüzalp, “bütün hayatı boyunca sıddıkıyet makamında Üstad Bediüzzaman’ı ve Risale-i Nur’u nazarlara sunmuştur. Hayatının bütününü o mehazdan aldıkları ile şekillendirmiştir.”4

Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin mühim bir talebesi olan merhum Tahiri Mutlu Ağabeyin, Zübeyir Ağabey hakkındaki tesbitleri son derece manidardır: “Bütün sır ondadır. Ne sır varsa, neyi bilmek istiyorsanız ona soracaksınız. Şimdi Üstad demek Zübeyir demek, Zübeyir demek Üstad demektir. Onun söylediklerini her zaman not alın, bir nüsha da bana verin”5 demiştir. Avukat Bekir Berk onun için “Üstadda bulunan bütün hassalar Zübeyir Ağabeyde mevcuttur” demiştir. “Muhyiddin-i Arabi’nin eserinde ‘Ahir zamandaki müceddidin baş veziri olacak, onda bütün hassaları bulunacak’ diyordu. Üstad için cehennemin alevleri içinde yanmaya razı bir ruh hali vardı. İşte sıddıkıyet.”6

Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin bir başka hizmetkârı olan Bayram Yüksel Ağabey de hatıralarında Zübeyir Ağabey için şunları anlatmaktadır: “Bizler Üstadımızın, Risale-i Nur’un tarz-ı hareketini, hem ihlâs, istiğna, mahviyet, fedakârlık, kahramanlık, iktisad; kardeşlerine karşı tevazu, şefkat; düşmanlarına karşı şecaat, cesaret derslerini Üstaddan sonra Zübeyir Ağabeyden aldık. Allah ebediyen razı olsun. Kendisinden çok istifade ettik. Sahabelerin îsar hasletine tam mazhardı. Üstadımızdan ne görmüş, ne işitmişse harfiyen tatbik ederdi. Üstadımız da en mahrem işlerinde ve hizmetlerinde Zübeyir Ağabeyi istihdam ederdi. Çok zaman siyasî mevzuları veyahut hayat-ı içtimaiyeye dair meseleleri Üstadımız Zübeyir Ağabeye havale ederdi.”7 Bu sebepledir ki, “Risale-i Nur’dan Siyasî Tesbitler Beyanat ve Tenvirler” kitabının tanzimi ve neşri de Zübeyir Ağabeyin talimatıyla ve çalışmasıyla olmuştur.8

Zübeyir Gündüzalp Ağabey, İttihad gazetesi çıktığında İstanbul Galata Köprüsünde gazete satarak, gazetenin ehemmiyetine dikkat çekmiştir. Bu kendisine sorulduğunda şu cevabı vermiştir: “Üstad Bediüzzaman’ı ve Risale-i Nur’u ne ile tanıtacağız? Gazeteciliğin on seyyiesi olursa, yüz hasenesi olur. Bu iyi bir meslek değil, gazetecilikte insan kendini harcar, çok zor bir meslek. Ben bunlara mani olamam. Üstadı dünyaya ilân edeceğim, dünyaya tanıtacağım diye bu mesleğe atılıyorlar. Bizler aleyhinde olmayalım. Ben bunları teşvik için gazete sattım.”9 “Yine bir gün Cağaloğlu’nda yayın işleriyle uğraşan kardeşlerimizi kastederek, ‘Onlar orada, biz burada aynı hedefe hizmet edeceğiz’ demişti.”10 

21 Şubat 1970 günü Zübeyir Gündüzalp’in talimatıyla yayın hayatına başlayan Yeni Asya Gazetesi, Üstad Bediüzzaman Said Nursî tarafından telif edilen, Kur’ân’ın bu çağa dersi ve mesajı niteliğindeki Risale-i Nur Külliyatının medyadaki dili olma misyonuyla yola çıkmıştır. Kırk beş yıldan beri Zübeyrî çizgisiyle hizmetine devam etmektedir. Hem de en güzel bir şekilde tavizsiz bir istikrarla… Bu büyük bir muvaffakiyettir. Bu muvaffakiyet ise büyük bir inayet ve himayeti göstermektedir. Üstad Bediüzzaman ve onun gibi büyük zatların ve de Zübeyir Gündüzalp gibi manevî kahramanların Yeni Asya’nın arkasında zahir, başında Üstad olmasındandır.

Evet, Risale-i Nur ve Üstad Bediüzzaman Hazretleri Yeni Asya’nın başının tacıdır ve başyazısı ve başyazarıdır. Yeni Asya, her gün dünyaya Üstad Bediüzzaman Hazretlerini ve Risale-i Nur’u ilân etmektedir. Bu ise çok büyük bir hasenedir. Yeni Asya, “Bu müthiş zamanda ve dehşetli düşmanlar mukabilinde ve şiddetli tazyikât karşısında ve savletli bid’alar, dalâletler içerisinde gayet az ve zaif ve fakir ve kuvvetsiz olduğu halde, gayet ağır ve büyük ve umumî ve kudsî bir vazife-i imaniye ve hizmet-i Kur’âniyeyi”11 yüklenip rıza-i İlâhî ve ihlâs yolunda hareket etmektedir. Kırk beş yıllık bu tavizsiz istikrarın baş müsebbibi; Risale-i Nur ve Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin meslek ve meşrebini en doğru ve orijinal metoduyla sistemleştiren Zübeyir Gündüzalp Ağabeydir.

Zübeyir Ağabeyden devam eden ve ondan devralınan bu istikrar çizgisini günümüze ve yeni kuşaklara ulaşmasında çok büyük emeği olan ve Zübeyir Gündüzalp Ağabeyin uzun yıllar yanında yetişen ve onun talimatıyla Yeni Asya’nın kurulmasında vazifelendirilen nurun kahramanlarından biri de muhterem Mehmet Kutlular Ağabeydir. Bu nurani hizmette onun da büyük hissesi vardır. 

Üstad Bediüzzaman Hazretlerini gören Nur Talebelerinden Hakkı Yavuztürk Ağabey şunları söylemişti: “Ben Kutlular Ağabeyi, kendi dünyamda her zaman rahmetli Ceylan Ağabeye benzetiyorum. Zekâveti, sadakati, özellikle meslek ve meşrep hususundaki sebatı Ceylan Ağabeye çok benziyor. Kutlular Ağabeyin meslek ve meşrep noktasında, Zübeyir Ağabeyden tevarüsle sarsılmayan kuvvetli bir dirayeti var. Allah uzun ömür versin.”12

Kutlular Ağabey de, Zübeyir Ağabey ve diğer Nur kardeşleri gibi hissederek demişti ki: “Lahana yaprağı kadar da olsa kendi gazetemiz olsa, Risale-i Nur’un hakikatlerini burada neşretsek, haykırsak; hem de muarızlarımıza hak ettikleri cevabı verebilsek.”13

İşte şahs-ı manevînin bu samimî duâsı kabul olmuş ve Yeni Asya kurulmuştu.

O günden bu güne tavizsiz istikrar olan Zübeyrî çizgiyi günümüze taşıyarak yeni kuşaklara ulaştıran kahramanların bu vazifeyi tam manasıyla ifa ettiğine inanıyoruz. Bu şahs-ı manevinin bu hizmet uğruna ne denli çileler çektiği ve badireler atlattığını bütün ehl-i insaf bilmektedir. 

Hakikatin gür sesi olan Gazetemiz Yeni Asya’nın daha nice hizmetlere vesile olması temennisiyle, bu hizmet-i nuriyede maddî ve manevî emeği geçen herkesten Allah ebeden razı olsun.    

Dipnotlar: 1- Tarihçe-i Hayat, s. 105. 2- Zübeyir Gündüzalp, İ. Kaygusuz, s. 465. 3- Age. s. 420-434. 4- Age. s. 354. 5- Age. s. 354. 6- Nurun Büyük Kumandanı, İ. Atasoy, s. 195. 7- Son Şahitler, N. Şahiner, c. 3, s. 106. 8- Zübeyir Gündüzalp, İ. Kaygusuz, s. 416. 9- Son Şahitler, N. Şahiner, c.3, s.107. 10- Nurun Büyük Kumandanı, İ. Atasoy, s. 199. 11- Lem’alar, s. 390. 12- Zübeyir Gündüzalp, İ. Kaygusuz, s. 303, 13- Age. s. 422.