"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Devlet adamı, davranış ve danışma

Ahmet Hamdi AYDIN
01 Şubat 2016, Pazartesi
Geçen hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Kılıçdaroğlu arasındaki polemik devlet adamı davranışına yakışmayacak şekilde nezaket ve nezahet sınırlarını aştı.

Aslında Türkiye’de devlet adamları arasındaki davranış şekli ve düzeyi oldum olası kaba olmuştur. Oysa devlet adamı sadece protokol kurallarına uymakla yetinmemeli, aynı zamanda nazik ve nezih olmalıdır. Böyle olmamalarının en önemli sebebi siyasetin çirkinliğidir. Siyasetçi olarak seçilip gelenler artık devlet adamlığı vakarı, nezaketi ve nezaheti ile davranmak gerektiğini bir türlü idrak edemiyorlar.

Devlet adamlarının bu ve benzeri konularda bilmediklerini öğrenmek, doğru davranışlarda bulunmak ve hem birbirleriyle hem de halk ile diyaloglarında uygun, nazik ve nezih bir görüntü verebilmek için danışmanlardan yararlanırlar. Ya da yararlanmaları gerekir diyelim, çünkü Türkiye’de pek yararlandıkları söylenemez.

Bu vesile ile Maverdi’ye atıf yaparak devlet adamlarında olması gereken önemli bazı hasletleri belirtmek istiyorum. Maverdi 974 yılında Basra’da doğup, 1058 yılında Bağdat’ta vefat etmiştir. Tam adı Ebu’l Hasan Habib el-Maverdi’dir. Tefsir ve Şafiî Mezhebi fıkıh âlimidir. Bir dönem kadılık yapmış ve Abbasi halifelerinin maruz kaldığı siyasal olayların önüne geçilmesinde faal bir rol almıştır.

Maverdi’nin, çoğu dini konularda olmak üzere çok sayıda eseri bulunmaktadır. Devlet ve kamu yönetimi konusundaki en önemli eseri “Al-Ahkâm-üs-Sultaniyye”dir. Yani “Yönetimin Esasları”. Bu eserinde Maverdi devlet teşkilâtının temel esaslarını belirlemiştir. Bu çerçevede İslâmiyet’te devlet başkanlığı makamını ve devlet teşkilâtının işleyişini yaşanmış örnekler ışığında açıklamış, bir devlet hukuku kaleme almış ve vezirlik, emirlik ve kadılık kurumlarını anlatmıştır.

Maverdi, yöneticilerin her ne pahasına olursa olsun nazik ve nezih insanlar olmaları gerektiğini belirtir. Ayrıca hakkın ve haklının yanında olmak, vakur olmak, bencil olmamak, asaletli, iffetli, ahlâklı ve mütevazi olmak gibi hasletlere sahip olmaları gerektiğini belirtir.

Devlet yönetimi anlamında üzerinde en çok durduğu konu “müşavere” yani “danışma” olan Maverdi’ye göre, devlet adamının bu hasletleri kazanmasında ve buna göre davranmalarında müşavere ettiği yani danıştığı kişilerin rolü büyüktür. Fakat bu anlamda devlet adamlarını etkilemeleri ve onları iyi yönlendirebilmeleri, özellikle birbirleriyle ve halk ile diyaloglarında nazik ve nezih davranabilmeleri için danışmanların da bazı hasletlere sahip olmaları gerekir.

Maverdi’ye göre danışılacak kişi şu beş şartı taşımalıdır: Akıllı ve geçmiş tecrübesi olmalıdır, dindar ve takva sahibi olmalıdır, nasihat eden bir dost olmalıdır, gereksizce meşgul etmemelidir ve danışılan konuda şahsî bir amaç taşımamalıdır.

Yüzlerce danışman istihdam ettikleri halde bunları dinlemeyerek söz ve hareketleri ile birbirlerine hakaret edip seviyelerini düşüren devlet adamlarımızın dikkatine sunulur.

Okunma Sayısı: 1522
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı