"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Protokolün gücü

Ahmet Hamdi AYDIN
27 Haziran 2016, Pazartesi
Protokol, resmî anlamda uygulanması gereken ciddî kurallar ve davranışlar bütünü olup, devlet geleneklerinde, uluslar arası ilişkilerde, sosyal davranış kurallarında, kamusal ilişkilerde ve tören gibi resmî ortamlarda bir tekniğin uygulanması olarak da kabul edilir.

Protokolde yeri olan yöneticiler-genelde yoğun olduklarından-her anlamda olduğu gibi, protokol kurallarına uyma konusunda da profesyonel kişilerin kontrolü altındadırlar. Özellikle Sekreter ve Özel Kalemin en önemli görevlerinden biri bu olduğu gibi, her kamu kurumunda protokolden sorumlu en az bir memur veya birim vardır. Büyük kurumlarda bu birim genellikle “Basın, Protokol ve Halkla İlişkiler” olarak isimlendirilir. 

Resmî ortamlarda protokol sırasına uyulması gerekir. Aksi takdirde “protokol hatası” olarak tabir edilen handikaplar yaşanır, ki bu da kamu yönetimi uygulamasında “affedilmeyen” hatalardan biri olarak kabul edilir.

Yöneticilerin protokoldeki yerinin yükselmesi, makam ve mevkiinin yükseldiğini gösterir. Yöneticiler bu anlamda yükseldikçe vatandaşın bunlara ulaşma ihtiyacı artar, çünkü ihtiyaçları veya talepleri karşılama güç ve yetkisi artmıştır. Yani protokolün gücü artmıştır. 

Fakat tersine bir gelişme olarak yöneticilerin makam ve mevkii yükseldikçe protokol kurallarının uygulanmasından dolayı vatandaşın onlara ulaşması daha da güçleşir. 

Bu sebeple vatandaş, Bakanlık ve benzeri makamları işgal eden yöneticilere ulaşabilmek için Ankara’ya gitmek, dolayısıyla günlerini ayırmak ve gece-gündüz kapılarında saatlerce, hatta günlerce beklemek zorunda kalırlar. 

Bu oldukça zahmetli bir yol olduğu için, vatandaş bu kişilere ulaşabilmek için protokol kurallarının fazla uygulanmadığı zaman ve durumları kollamaya çalışır. Bu anlamda en uygun durum, özellikle bakanların seçim bölgelerine yaptığı ziyaretlerdir. 

Ankara dışındaki şehirlere yapılan bu ziyaretler, genellikle gece geç saatlerde veya sabah erken saatlerde gerçekleşir. 

Biraz da il teşkilâtlarının organizasyonu ile bakana ilgi gösterdiklerinin bir ifadesi olarak, yüzlerce kişinin sabahın erken veya gecenin geç saatinde hava alanlarına gelip, apronda uçağın kapısına kadar gidip yan yana, tek sıra yüzlerce metrelik kuyruklar oluşturduklarını, tokalaştıktan sonra talep ve dileklerini dile getirdiklerini ve hemen yanı başındaki özel kalemin bunları not aldığını çok gördüm. 

Eminim benzer manzaralar her şehirde oluyordur. 

Bu şekilde belki fazla zaman ve para harcamadan ilgili yöneticiye ulaşıp derdini anlattığı için vatandaş halinden memnundur. Belki yönetici de Ankara’da göremediği alâkadan dolayı bu durumdan son derece memnun ve mutludur.  

Fakat manzara çok itici, rahatsız edici ve vatandaşa eziyet değil midir?

Okunma Sayısı: 1110
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı