"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nurlu buluşmalar

Ahmet ÖZDEMİR
07 Haziran 2014, Cumartesi
Eskiden Nur talebelerinin buluşma yerleri hapishaneler ve mahkemeler idi. Merhum Avukat Bekir Berk o günkü zor şartlarda ülkeyi bir baştan bir başa koşarak binlerce Nur dâvâsına katılıp savunmuştu. Malum medya, polis-jandarma baskınlarını manşetten verirken berat kararlarını unutur veya satır aralarına sıkıştırırdı.
Nur dâvâlarının bazılarına şahit oldum. Mahkeme koridorlarında ve salonlarında bekledim, Nurun kahramanlarını medrese-i Nuriyelerde ziyaret etme fırsatım oldu.
Hapishaneleri birer medrese-i Yusufiye kabul eden Bediüzzaman konuya farklı açıdan yaklaşır; hikmet ve faydalarını da şöyle sıralar:
“Nur talebelerinin bu zamanda toplanmaları, zararsız olarak, medrese-i Yusufiyede olur. Ve birbirini görüp sohbet etmek, hariçte masraflı ve şüpheli olur. Hattâ benimle görüşmek için bazıları kırk elli lirayı sarf ederek gelip, ya yirmi dakika veya hiç görüşmeden döner, giderdi. Ben bazı kardeşlerimi yakından görmek için hapsin zahmetini severek kabul ederdim. Demek hapis bizim için bir nimettir, bir rahmettir.” (Lem’alar, s. 265)
Bediüzzaman, “Güzel gören, güzel düşünür.” prensibiyle hapishaneleri birer okul olarak görüyordu. Oralar zahmetli yerlerdi, ama sonucunda Nur talebeleri için rahmetler ve nimetler vardı. Hapsin diğer bir faydasının Risale-i Nur’un yayılmasına ve duyulmasına vasıta olduğunu da şöyle ifade eder:
“Bu zamanda Nurlarla hizmet-i imaniye, her tarafta ilânatla ve muhtaç olanların nazar-ı dikkatlerini celb etmekle olur. İşte, hapsimizle, Nurlara nazar-ı dikkat celb olunur, bir ilânat hükmüne geçer. En ziyade muannid veya muhtaç olanlar onu bulur, imanını kurtarır ve inadı kırılır, tehlikeden kurtulur ve Nurun dershanesi genişlenir.”
Hapishanelerde nicelerinin imanlarının Risale-i Nur’la kurtulduğuna pek çok şahit vardır. Eskiden hidayet hatıralarını dinledikçe sevinirdik. Her bir Nur talebesinin Risale-i Nur’u tanımasının ayrı birer serencamı vardır.
Nur talebeleri birbirinin yaşayışlarından, seciyelerinden, güzel ahlâklarından, ihlâs ve fedakârlıklarından ders alırlar. Bununla beraber, Nur hizmetinde dünyevî menfaatleri aramaz ve düşünmezler. Hatta Medrese-i Yusufiye kabul edilen hapishanelerde, her sıkıntı ve meşakkatin on, belki yüz katı maddî ve mânevî faydaları, güzel neticeleri, imana dair geniş ve hâlis hizmetlerini gözleriyle görürler. Buna rağmen tam ihlâsla hareket ederler, küçücük ve hususî menfaatlere dönüp bakmazlar. Hepsinin hayatı birer destandır.
O günkü Nur talebelerinin imtihanı çok zordu. Yollarında mahkemeler, hapisler, dayaklar, sürgünler ve zehirlenmeler vardı. Onlar zorları perde olmadan başardılar, Nurları bugünlere taşıdılar. Merdane hizmet ettiler.
Günümüze gelince...
Eskilerin çektiği sıkıntılar belki şimdi yok. Risale-i Nurlar kitabevi raflarını, fuarları süslüyorlar. Adına sempozyumlar, paneller, konferanslar düzenleniyor. Bediüzzaman ve talebeleri için mevlidler ve anma programları tertip ediliyor. Nur menzilleri adeta ziyaretçi akınına uğruyor. İnsanlar bir yerden başka yerlere koşuyorlar. Değişik insan manzaralarını görünce sevinmemek elde değil.
Dünya İslâm’a, imana ve Nurlara koşuyor.
Bahar mevsiminin gelmesiyle geziler, toplantılar, ziyaretler, piknikler, görüşmeler ve buluşmalar arttı. Bir iki günlük kısa tatiller bile değerlendiriliyor.
Nur menzillerini fırsat buldukça ziyaret ederim. Geçtiğimiz günlerde bir grup öğrenciyle Barla-Isparta gezisine gittim. Buralar her yaştan insanla dolup taşıyordu. Farklı illere ait otobüslerin ve minibüslerin çokluğu dikkat çekiyordu. Her biri ayrı bir grubu ifade ediyordu.
Konaklama imkânı bulamayanlar günü birlik ziyaretlerini yapıp geldikleri yerlere geri dönüyorlardı. Eski Isparta valisi bölgeye yıllık ziyaretçi sayısının beş milyon olduğunu söylemişti. Belki bu sayı şimdi mütevazi kalıyor.
Ziyaretçiler sadece ülkemizden değil, dünyanın başka taraflarından da gelmiş gibiydi. Onlarla tanışmak ve konuşmak ayrı bir mutluluk kaynağıydı. Üstadın Isparta’daki evini ziyaret ederken Çadlı bir Nur talebesi ile tanıştım.
Bu ziyaretimde rehberlere olan ihtiyacı bir kere daha gördüm. Ziyaretçilerin çoğunun ilk defa geldiği anlaşılıyordu. O kadar Nur menzilinde sadece Isparta’daki Üstadın evinde rehberlik manasında bir hizmet gördüm diyebilirim. Orada emeği geçen kardeşleri tebrik ediyorum. Diğer yerler boş ve sahipsiz gibi. Gerçi maddî bakım yapılmaktadır. Ama rehberlik hizmeti verilmemektedir. Belki var, ben görmedim. Ziyaretçiler etrafı seyredip meraklarını gidermeye çalışıyorlardı.
Üzüldüğüm bir husus ise, Nur menzilleri etrafı adeta çarşı-pazar havasına bürünmüştü. Başka yerlerde gördüğümüz turist manzaralarını hatırlatıyordu. İnsanlar bir şeyler satmanın peşinde koşuyor ve daha çok dünyaya çağırılıyordu. Oranın mânâ ve mahiyetine pek de uymuyordu. Halbuki o insanların çoğu Nurları yeni tanımışlardı. Bir çok değişik gruba Barla’da ve Isparta’da rehberlik yaptım. Bazı yeni tanıştığımız kimselere Barla Rehberi ve Barla Sıddıkları adlı kitaplarımızı hediye ederek yardımcı olmaya çalıştım. Gezilen yerler büyük oranda restore edilmiş, orijinalliği kalmamış. Çamdağı’nda lüks inşaatlar başlamış bile. Bu haliyle ziyaretçiler, Üstadın ve Nur talebelerinin ne kadar lüks yaşadıklarını da düşünebilirler.
Duamız ve dileklerimiz bütün Nur cemaatlerinin ortak bir akılla hareket edip ziyaretçilere gerçek mânâda Üstad Bediüzzaman Said Nursî’yi ve Risale-i Nur’u tanıtmaları ve o güzelim yerlerin bidatların girdiği türbe ziyaretlerine benzememesi için tedbir almaları.
Nur menzillerinde Nurlu buluşmalara devam...
Okunma Sayısı: 1898
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı