"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Üniversitede Risale-i Nur hizmeti nasıl yapılır?

Ahmet Said TOPRAK
22 Haziran 2016, Çarşamba
Biliyorsunuz ki, üniversite ortamı ilim merkezi olduğu kadar gençler için sosyal bir hayat alanıdır da. Bu hayat alanında da hayata dair pek çok olumlu olumsuz durumlarla karşılaşmak mümkündür.

Meselâ inançlı gençlerin inancını yaşama, inancının gereği olan hayat hallerini paylaşma yeri olabildiği gibi, inancı zayıf veya inançsız gençlerin de varlıklarını sürdürebildikleri, eğitim ortamına zıt olmayan hayat hallerini, ideolojik tarzlarını kampüs içerisinde yaşayabildikleri bir ortamdır.

Bu yönüyle üniversite kampüsleri çok yönlü dikkat edilmesi gereken bir ortamıdır. Pek çok fikrin, ideolojinin taşındığı, yaşandığı ve yayılma amaçları ihtiva ettiği bir ortam olduğu için gençlerin ahiretini mahveden, inançsızlığı sergileyen, yıkıcı ve tehlikeli amaçları olan odakların da hedef alanlarından biridir.

Gençlik dönemi de akıldan ziyade hissiyatı dinlediği için genç arkadaşlarımız gaflet perdesi ile hakikati göremiyor, aldanıyor veya propagandaya kapılabiliyorlar. Onun için pek çok teror örgütü sempatizanlığı bu propagandalar vesilesiyle gençlere ârız oluyor. Ortaya çıkan problemlerden sonra, anne babanın, “Ben çocuğumu bu eğitim ortamına sağlam teslim ettim, ama siz, onu  sağlam geri veremediniz, hakkımızı helâl etmiyoruz.” şeklindeki şikâyetlerine konu olmaktadır.

O zaman çarelerden birisi, tedbirleri idarelere terk etmekten ziyade, yapıcı, kalıcı, olumlu hizmet amacı güden teşekküllerin de bu arenaları olumlu anlamda değerlendirmesi icab eder.

Ben de pek çok olumsuz etkilenmiş arkadaşın vaziyetini görünce, “Üniversitede Risale-i Nur hizmeti nasıl yapılır?” konusunu düşünmeye başladım. “Omzumuza vazife-i imaniye ve hizmet-i Kur’âniye ihsan-ı İlâhî tarafından konulduğu” sırrıyla sorumluluğumun farkına vardım. Ve bazı sonuçlar çıkardım.

Her şeyden önce Risale-i Nur ile kendimizi geliştirmemiz lâzım. Bu da bolca okumaktan geçiyor. Çünkü biz o yanlışa meyletmiş arkadaşlara önce en güzel şekilde örnek olacağız. Daha sonra o arkadaşları sivil organizasyonumuzun, derneklerimizin, cemaatimizin faaliyetlerine dâvet edeceğiz. Onun için önce doğru prensipleri hayatımızda yaşamamız gereklidir. Çünkü dâvet ettiğimiz kişinin zihninde bizim bir portremiz oluşmuştur. İşte bu portre olumlu olursa, teklifimizi kabul etmesi kolay olacaktır. Nitekim Peygamberimiz de (asm) önce yaşamış, güven vermiş, sonra tebliğ etmiştir.

Bu teklifler oluşturulurken de mutlaka bir planı, tebliğ metodunu gözetmek gerekecektir. Yoksa hiç tanışmadan, muhabbet kurmadan, “Bizim vakfın bir programı var katılır mısın?” veya “Akşama Risale-i Nur dersi var gelir misin?” diye sormak onlarda ön yargı oluşturacaktır. Zaten maalesef bu zamanlarda cemaat kavramı çok yıpratıldı. Bazı insanlar ‘cemaat’ deyince, ‘hizmet’ deyince çekinir hale geldiler. Buna sebep olanlar da büyük vebal altındadırlar. Oysa zaman cemaat zamanıdır.

Mademki zaman cemaat zamanıdır, ne yapıp edip, bahaneleri ortadan kaldırarak insanları cemaate çekmek bizim vazifemizdir. Peki vazifemizi en güzel şekilde nasıl yapacağız?

Bazı tesbitlerimi paylaşmak istiyorum. Fark ettim ki, Risale-i Nur konularını ilk zamanlar sadece davranışlarımızla yaşamalıyız, yani önce lisan-ı halimiz konuşacak. Biz davranışlarımızda ne kadar samimî olursak karşımızdaki de bizden o kadar olumlu etkilenecektir.

Daha sonra o arkadaşımızın hassasiyetlerini tesbit etmeliyiz. Meselâ, üniversiteden bir arkadaşımın siyasî düşüncesi Yeni Asya ile benzer idi. Bunu gördükten sonra ben de cemaatin siyasî konulardaki görüşünü sohbetlerimizde ön plana çıkardım. Ve arkadaşımın bizim cemaatle ilgili bazı ön yargıları kırıldı. Ve bizim cemaatimize bakışı değişti ve “Seneye sizin yurtta birlikte kalalım” demeye başladı.

Diğer bir arkadaşımın maddî olarak sıkıntıları vardı. Ona da vakfın sağladığı burs ve barınma imkânlarından bahsettim. O da cemaatimize sıcak bakmaya başladı.

Yine bir başka arkadaşıma da Üstad Bediüzzaman’ın hayatında yaşadığı olayları, Risale-i Nur’un hangi durumlar içerisinde yazıldığından bahsettim. Çok etkilendi ve Üstad’ı merak etmeye başladı.

Anladım ki, içinde olduğun camiayı, vakfı, cemaati yeri geldiğinde arkadaşlarına anlatmak lâzım. Çünkü herkes anlatıyor. Hatta yıkıcılar bu anlatım konularında daha etkin çalışıyorlar. Bu şekilde bir çok örnekler bulunabilir.

Şunu bilmeliyiz ki, üniversitede arkadaşlarımızla ilişkilerimizde çok dikkatli olmamız gerekir. Çünkü biz onların gözünde cemaatimizi temsil ediyoruz. Bu sebepten ötürü mutlaka Risale-i Nur ile nurlanmalıyız. Risale-i Nur’u kendimizde yaşamalıyız ki arkadaşlarımıza da örnek olalım. Bu zamanın tehlikeleri çok fazla. Günahlar her yerden hücum ediyor. Üniversitede kendimizi muhafaza edebilmek için bu Kur’ân hakikatlerine yapışmalıyız. Cemaatin şahs-ı manevisini hep yanımızda hissetmeliyiz. Cemaatin duâlarına lâyık olmaya, dahil olmaya çalışmalıyız. Bu gibi konularda da bu işlerin öncülerinin gençlere ‘Hizmet nedir, nasıl yapılır?’ gibi olumlu örneklerle doğru rehberlik yapması lâzımdır.

Allah bizim gibi üniversiteli genç arkadaşlarımıza hizmette muvaffakiyetler versin ve bizim mücadelemizi daim eylesin. Amin.

Okunma Sayısı: 2854
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • sebahattin Yaşar

    22.6.2016 19:33:13

    Sa.. Kıymetli Yazar sizi tebrik ediyorum. Üniversiteler çok ciddi hizmetler edilebilir ama en kalıcı olan yaşamak ve sonra tebliğdir. Yazıları devamını diliyorum.

  • Yusuf seyda

    22.6.2016 13:54:49

    Kardes Allah senden râzı olsun ben de üniversitemde hep bunu düşünüyordum. Elhamdulillah ,mânevî havayi degistirmek adina ders baslattik mescidde. Güzel örnek olmak meselesi çok doğru kardeşim., biz bu cemaate layık doğruluğu göstersek kimse korkmaz cemaat kavramindan :) Kalemine kuvvet yazılarını bekliyoruz

  • Hasan Muharrem

    22.6.2016 00:26:41

    Sevgili Kardeşim Sizi çok çok tebrik edip muhabbetle kucaklıyorum.Gazeteyi akşam internetten okuyorum.Ayrıca 2 adet gazetemizde alıyorum.Yazınızın başlığını görünce heyecanla ilk olarak sizin yazınızı okudum.Sizinle tanışmayı arzu ediyorum Cep telefonunuzu gönderebilirmisiniz? Benim ki05324715352

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı