"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ah şu seçim sistemi!

Ahmet Sandal
23 Temmuz 2014, Çarşamba
Ah şu seçim sistemi ah! Niye böyle bir “ah” çektim ki? Bu bir hayıflanma mı, bir sitem mi, bir üzüntü mü? Evet, bu bir iç geçirme, bir serzeniş ve bir hüzün ifadesidir.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri, Allah kısmet ederse, 10 Ağustos 2014 günü gerçekleştirilecektir. Bu seçimler ilk defa halk nezdinde gerçekleştiriliyor. 90 yıllık süreçte, cumhurbaşkanını her zaman TBMM’de milletvekilleri seçmiştir. 2007 yılında (21.10.2007 tarih ve 5678 sayılı Kanunla) Anayasa’da yapılan değişiklikle, cumhurbaşkanının halk tarafından seçmesi imkânı tanındı. Ve ilk seçimler de 2014 yılında olacak. Çünkü, mevcut 11. Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül’ün görev süresi olan 7 yıl dolmak üzere. Bundan sonra, Cumhurbaşkanının görev süresi 5 yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir. Eskiden cumhurbaşkanlarının görev süresi 7 yıl idi, yalnızca 1 kez cumhurbaşkanı olma imkânı var idi. Artık görev süresi 5 yıldır ve iki kere seçilme imkânı vardır.
Cumhurbaşkanını eskiden TBMM’de milletvekilleri seçiyordu. Şimdi doğrudan doğruya halk seçecektir. TBMM’de doğrudan milletvekillerinin seçmesiyle, halkın doğrudan seçimlere iştirak ederek cumhurbaşkanını belirlemesi arasında elbette çok büyük fark vardır. Birincisinde cumhurbaşkanı gücünü TBMM’den alıyordu, ikincisinde gücünü doğrudan halktan alacaktır.
Asıl maksadımız, halk cumhurbaşkanı olarak kimi seçecek ve nasıl seçecektir? Bunları tartışalım.
Anayasaya göre, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmanın tek yolu (Anayasanın 101 maddesine göre) şudur: “Cumhurbaşkanlığına Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri içinden veya Meclis dışından aday gösterilebilmesi yirmi milletvekilinin yazılı teklifi ile mümkündür. Ayrıca, en son yapılan milletvekili genel seçimlerinde geçerli oylar toplamı birlikte hesaplandığında yüzde onu geçen siyasî partiler ortak aday gösterebilir.”
İster beğenin, ister beğenmeyin seçim sistemi budur. Yani, bu yöntemle de, neticede TBMM’deki milletvekillerinin en az 20’sinin ya da siyasî partilerin (oy oranı en az yüzde onu geçen siyasî partilerin) aday göstermesi gerekiyor. Doğrudan doğruya birisinin çıkıp da “ben cumhurbaşkanı adayıyım” deme şansı yoktur.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerini bir tarafa bırakalım. Milletvekilleri seçimlerindeki yöntem çok mu doğru? Herkesin muzdarip olduğu şu değil midir? Siyasi parti genel başkanlarının belirlediği listeye oy veriyoruz. Bağımsız adayların seçilme şanları çok düşük olduğu için, ön seçim de çok fazla etkin olarak kullanılmadığı için, neticede halkın dediği değil, siyasî parti genel başkanlarının dediği oluyor. Bu Ülkede yıllardır aynı mantıkla seçimler yapılır. Partiler tarafında (daha doğrusu parti genel merkezleri tarafından) seçilen adayları, bir kez de halk seçmiş oluyor. Seçmiş mi oluyor, yoksa partilerin gösterdikleri adayları onaylamış ya da onaylamamış mı oluyor. Bu da tartışmalıdır.
İşte bundan dolayı, “ah seçim sistemi ah!” diyorum. Çünkü tartışma ve bu tartışmalardan bir sonuç çıkmıyorsa, “ah” çekmekten ve hayıflanmaktan başka bir çare kalmıyor, vesselâm.
Okunma Sayısı: 939
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mevlüt Yılbaş

    24.7.2014 18:50:00

    Seçim sistemi adil olmadıkça ve ehil kimseleri iş başına getirmeye uygun olmadıkça, biz daha çok ah çekeriz. Maalesef, seçim sistemi adil değil, ehil kimseleri seçmeye uygun değil. Ahmet Sandal Beyefendi yine çok önemli bir meseleye dikkat çekmiş. Teşekkürler. Mevlüt Yılbaş

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı