"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Deli misin?

Ahmet Sandal
12 Mayıs 2014, Pazartesi
Bilim adamlarınca insanoğlunun başka canlılardan farkını anlatmak için çeşitli tanımlama ve tesbitler geliştirilmiştir. Bu tesbit ve tanımalar kapsamında, insanoğlunun konuşan, gülen, ağlayan ve düşünen bir varlık olduğu üzerinde sıkça durulur. Bunlar doğru, ancak yetersizdir. İnsanoğlu düşünen, gülen, konuşan varlık olduğu kadar, endişelenen, kaygılanan, karamsarlık ya da iyimserlik içerisinde olabilen bir varlıktır da.
Hiçbir hayvan yarın ne olacak diye düşünmez. Hiçbir hayvan karamsarlık ya da iyimserlik içerisinde olamaz. Hiçbir hayvan şüphe duymaz. Ancak insanoğlu, yeri gelir iyimser, yeri gelir karamsar olur. Yeri gelir gelecekten emin olur, yeri gelir kaygılanır. Bu özellikler bizim en büyük farkımızdır.
Evet, insanoğlu düşünen varlıktır. Düşünen varlık, düşünce, düşünmek terimleri üzerinde çok yüzeysel durduğumuzda “düşünce” der geçeriz. Düşünce hem bilim ve teknik anlamında yenilikler bulma anlamında (felsefi ve bilimsel anlamda) kullanılır. Hem de “geleceğini düşünme” anlamında kullanılır.
Düşünce bir başka yönüyle de, insanoğlunun zihninin kesintisiz faaliyeti anlamında kullanılır. Bu yönüyle, insanoğlu her zaman zihninde düşünceler geçiren bir yapıdadır. İnsanın hayat içerisinde düşünmediği iki an vardır. Bunlar uyku ya da bayılma anıdır. Bunun dışında insanoğlu hayattayken her zaman düşünce içindedir.
Gerçi bu hususta da bazı tezler ve iddialar ileri sürülebilir. İnsanoğlunun uykuda ve baygın olduğu anlarda da düşündüğü ve düşünsel faaliyetlerin devam ettiği ileri sürülebilir. Gerçekten de uykudaki rüyalarımız da düşünce ürünü değil midir? Ya da baygınlıktaki kâbuslar?
Görüldüğü üzere hayatımız düşüncedir. Baştanbaşa düşünceyle kaplıyız. Düşünce olmadan insan olmaz. Hz. Mevlânâ, “Her insan bir âlemdir. İnsan düşünceden ibarettir, geri kalan et ve sinirdir” diye bir bir tesbitte bulunur.
“Düşünmek bir emirdir. Düşünmek bir görevdir. Düşünmek bir kurtuluş vesilesidir.” Hiç bunları düşündünüz mü? Esasında “düşünülmesi gereken bunlardır.” Yüce Rabbimiz (cc), Kur’ân-ı Kerîm’de “düşünmemizi emrediyor ve bizi düşünmeye çağırıyor.” Yüce Rabbimiz (cc), “bize düşünmeyi bir görev olarak yüklüyor.” Yüce Rabbimiz (cc), “düşünmekle kurtuluşa ereceğimizi belirtiyor.”
Bunları düşünmeyen bir insan, başka şeyleri düşünüyorsa, ya çocuktur, ya da ahmaktır. Adeta, karşısında iki ayrı tepsi üstünde, bir tepside değerli mücevherler ve diğer tepside üç-beş kuruşluk oyuncaklar bulunan ve kendisine yalnız birisini seçme hakkı verilen delinin ya da çocuğun üç-beş kuruşluk oyuncakları seçmesi gibi bir durumdur bu. Bu seçimi bir deliden ya da bir çocuktan beklersiniz. Çünkü mücevherlerin fakrına, farkına varmayabilirler. Peki bu seçimi aklı başında büyük bir adam yapsa ve o da oyuncakları seçse o adama ne dersiniz. Elbette “ahmak” dersiniz.
Evet, aklı başında olan bütün insanlara soruyorum. Düşünülmesi gereken asıl husus, bir insan için ”bu dünyaya neden geldiği, nereden geldiği, bu dünyadan sonra nereye gittiğidir?” Eğer bunları düşünmüyorsa bir insan, ya delidir, ya çocuktur, ya da ahmaktır.
Şimdi asıl düşünülmesi gerekenleri düşünmeyenlere soruyorum: “Deli misiniz, çocuk musunuz, ahmak mısınız?”

Not:
Bu sorumdan okuyucularım elbette alınmasın. Sözüm Meclisten dışarı. Okuyucularım düşüncenin zirvesindeki insanlardır.

Okunma Sayısı: 1116
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı