"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Denetimsiz yönetim olmaz

Ahmet Sandal
26 Mayıs 2014, Pazartesi
Dünyanın her yerinde denetim de, yönetim de bir madalyonun iki yüzü gibi, birbirinden ayrılmaz görülür. Gerçek budur amma, gel gör ki, “denetim”e soğuk bakan, denetimi “öcü” gibi gören kafalar da yok değil. Bu kafalar yönetim kademelerinde üst görev yapma fırsatı dahi yakalamış olabilirler.
Evet, bu kafalar her yerde var. Bu kafalar normal zamanlarda çok da fazla denetimi önemsemez. Meselâ, bir yerde olay olur, yönetim mevkiinde olanlardan peşpeşe demeçler gelir. “Müfettiş gönderildi. Müfettiş raporu bekleniyor.” O olayın sıcaklığı unutulduğunda, yine bildik tavırlar devam eder ve “eski tas, eski hamam” yaşanır.
İster ismi müfettiş olsun, isterse ismi iç denetçi olsun, denetim görevini yapanlar kriz zamanında değil, her zaman gereklidir. Risk odaklı denetim diye bir kavram var. Risk odaklı denetim iç denetçiler tarafından uygulanır. Bu denetimde, her bir konu ve iş süreçleri değil, öncelikli olan süreç ve konular denetim kapsamına alınarak, gelecekte tehdit ve tehlike olan sorunlara baştan neşter atılır.
Denetimi engel gibi gören kafaların, başları sıkıştığında denetim elemanlarından yararlandıklarını belirtmiştim. Bu kafalar, bazen de, kendi başarısızlıklarını denetim elemanına yıkarlar.
Bundan yıllar önce yaşanan bir olayı buraya kaydedeyim. Bir bakanlıkta aylık koordinasyon toplantısı yapılmakta iken, bir birim amirine bakan sorar: “Siz anlatın bakalım, ne yaptınız bugüne kadar?” Birim amiri söze şu cümlelerle başlar; “Ne yapacağız Sayın Bakanım, müfettiş zulmünden, hiçbir şey yapamadık.”
Toplantıda önce kısa bir sessizlik, ardından büyük bir kahkaha fırtınası kopar. Ağlanacak halimize gülüyoruz işte. Çalışmayan, iş üretemeyen, her zaman bahane bulur.
Tabi burada, şunu da belirtmek gerekir. Müfettiş ya da denetçinin fazla ağırlığı ya da korkusu, yönetimin çalışmasına engel olabilir. Bu da denetçi ya da müfettişin kusuru değildir. Müfettiş ya da denetçi kendi kafasına göre iş yapan bir kamu görevlisi değildir. Mutlaka bir onay üzerine denetim ya da teftiş yapmaktadır. Öyle bir sistem kurulmalıdır ki, denetçi ve müfettiş bir “öcü” gibi görülmemelidir ve denetim elemanından kimse korkmamalıdır. Bizim ölçümüz, denetimin belirli bir sistem içerisinde periyodik olarak ve özellikle riskli alanlarda mutlaka gerçekleştirilmesi gerektiğidir.
Şunu belirtmek istiyorum: Denetim, ister kamuda, isterse özel sektörde olsun, bir yönetim için çok gereklidir.  Denetim yönetime yardımcı olur. Bir klâsik sözde belirtildiği gibi, “denetim elemanı bağlı olduğu amirin eli, gözü ve kulağıdır.” Özellikle riskli alanlarda denetimler yapılmak suretiyle muhtemel zarar ve olumsuzlukların önlenmesi denetimle mümkün olur.
Böylece şu sonuca varıyoruz: “Denetimsiz yönetim olmaz. Ancak, denetim sistemi çok iyi kurulmalıdır. Denetim bir “öcü” gibi görülmemelidir.”
Okunma Sayısı: 2168
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Sedat Bayar

    7.6.2014 22:31:00

    Yönetimin başarısı, etkin kontrol ve yerinde denetime bağlıdır. Ahmet Hocam çok güzel tespitlerde bulunmuş. Tebrikler. Sedat Bayar

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı