"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Cenab-ı Hakk'ın ''Şafi'' isminin tecellileri: Kışın tüketilmesi gereken 10 yiyecek

16 Kasım 2015, Pazartesi 12:01
Doktor Fevzi Özgünel, kış aylarında tüketilmesi gereken birer yaratılış harikaları olan meyve ve sebzeler ile bunların bünyesine derc edilen faydalarını açıkladı.

Kainat Kitabı'nda yaratılan ve mevcudatın istifadesine sunulan bütün şifa vesilelerini, Büyük İslam Alimi Bediüzzaman Said Nursi'nin “İlâçlara hasiyetleri veren ve tesiri halk eden ancak o Şafi-i Hakikî’dir.” ifadeleri çerçevesinde tefekkür etmek gerekmektedir.

Özgünel, özellikle antioksidan bakımından zengin narın tüketilmesinin çok önemli olduğunu vurguladı. 

Özgünel’in 10 süper yiyecek listesinden şunlar var: 

Elma: Antioksidan gücü vardır. C vitamini ve kalsiyum açısından zengindir. Bir dahaki sefere elma yerken süper sağlıklı bir besin yediğinizi unutmayın ve keyfini çıkarın.

Tatlı patates: Her evde bulunması gereken bir besindir. A vitamini açısından zengin olduğu için cildi gençleştirir, bağışıklık sistemini güçlendirir.

Havuç: Bu tür köklü sebzelerle bu kış çok güzel çorbalar yapabilirsiniz. Havuç tatlı bir besindir ve son derece sağlıklıdır. Ayrıca liflidir. Kışın etrafınızdaki herkes hastayken sizin sağlıklı kalmanızı sağlayacak yegane besindir.

Turp yaprağı: Turp çok fantastik ve lezzetli bir sebzedir. Peki yaprağının da yendiğini biliyor muysunuz. İçerdiği beta-karoten, C, E, B6, B9 vitaminleri ile kalsiyum açısından çok iyi bir sebzedir. Turp yapraklarının yaşlanmayı yavaşlatıcı etkisi de vardır.

Balkabağı: Balkabağı olmadan sağlıklı kış besinleri listesi olamaz. Her çeşit vitamin açısından zengin olmasının yanısıra özellikle A vitamini deposudur. Balkabağı çok sağlıklıdır ve kış ayları boyunca sizi soğuktan koruyacak her çeşit minerali barındırır.

Domates: Domates her ne kadar yaz mevsimi sebzesi ise de kışın sıcacık bir domates çorbasına kim hayır diyebilir. Bu nedenle önerimiz yazın hazırladığınız ve derin dondurucuya attığınız domatesleri kışın kullanmanız. Domates kalp hastalıkları riskini azaltır.

Pazı: Kemik sağlığı için faydalı olan K vitamini barındırır. Diyetinize çok faydalıdır, tüm vitaminler vardır.

Şalgam: C vitaminiyle dolu köklü bir bitkidir. Sadece kışın değil her mevsim yemeniz gereken bir besindir. Her çeşit kanser riskini azaltır ve son derece lezzetlidir.

Brüksel lahanası: Bağışıklık sistemini güçlendirir. Demir, potasyum deposudur ve kemiklerinizin sağlığı için gerekli olan K vitamini bulundurur.

Nar: Çarşıdan aldınız bir tane eve geldiniz bin tane.Nar tüketen kişiler vücutlarının ihtiyacı olan tüm vitaminleri nardan aldıkları için bağışıklık sistemleri güçlenir, daha sağlıklı insanlar olurlar. 

Allah´ın Şafii ismine dair

“Allah’ın Şâfî ismini açıklar mısınız? Allah cin ve insanları yaratmadan evvel Şâfî ismi nasıl tecellî ediyordu?”

Cenâb-ı Allah’ın Şafî ismi, Allah’ın kullarına maddî-mânevî şifâ verdiğini, hastalıklarına devâ lûtfettiğini bildirir. Yeryüzünü büyük bir eczahane gibi tanzim eden Cenâb-ı Allah, takdir buyurduğu illetler, hastalıklar ve dertler için şifâyı, devâyı, dermânı ve ilâcı da yine kendisi ihsân eder. Kullarını hastalıklardan kurtarır, sıkıntılardan ferahlandırır.

Şâfî ismi, Kur’ân’da fiil sîgası halinde gelmiştir. Hz. İbrâhim (as), kavmine şöyle demişti: “Ben hastalandığımda bana şifâ veren Allah’tır.”1

Cenâb-ı Hak, arıların şifâ kaynağı olarak yaratıldığını şöyle beyan buyurur: “Bal arılarının karınlarından insanlara şifâ olan muhtelif renklerde bal çıkar. Düşünen bir millet için bunda ibret vardır.”2

Cenâb-ı Hak Kur’ân’ın da şifâ kaynağı olduğunu haber verir. Bakalım:

* “Kur’ân îman edenler için hidâyet rehberi ve şifâdır.”3

* “Kur’ân’dan îman edenler için rahmet ve şifâ olan şeyler indiriyoruz.”4

* “Ey insanlar! Rabb’inizden size bir öğüt, kalplerde olana şifâ, iman edenlere hidâyet rehberi ve rahmet gelmiştir.”5

* “Allah mü’minlerin gönüllerine şifâ verir (ferahlandırır).”6

Hazret-i Âdem’e (as) isimlerin öğretilmesi ve talim edilmesi hakîkatinin, yeryüzünün halîfesi olan insanoğlunun ilim, teknik, fen ve sanatlara kabiliyetli olarak yaratıldığına işâret ettiğini beyan eden Bedîüzzaman, her bir ilim, fen ve sanatın hakîkâtinin de Cenâb-ı Allah’ın bir ismine dayandığını kaydeder.7

Üstad Saîd Nursî Hazretlerine göre tıp ilmi de Şâfî ismine dayanmaktadır. Cenâb-ı Hakkın yeryüzü eczahanesinde koyduğu Rahîmâne cilveleri ve devâları araştıran bu ilmin hakîkati Şâfî isminden gelmektedir.8

Şifâ, devâ ve âfiyetin, insanı tam minnettâr eden ve şükre sevk eden nîmetlerden olduğunu belirten Üstad Hazretleri, küre-i arz hastahanesinde maddî-mânevî bütün dertlerin ve ihtiyaçların dermanlarını ihsan eden Şâfî-i Hakîki’nin küllî şefkatinin ve kudsî Rahîmiyet’inin aslâ gözlerden kaçmayacağını ifâde eder.9

Bedîüzzaman’a göre hastalıklar Şâfî ismine işâret ettiği gibi, Şâfî ismi de hastalıkları gerekli kılmaktadır.10 Her bir hayat sahibi ancak Şâfî isminin tecellîsine mazhariyetle hastalıktan şifâ bulmaktadır. Her bir mahlûk hastalığa dûçâr olduğunda Şâfî isminin şefkatini hissetmektedir. Kezâ, hastalıkların perde arkası gayet sevimlidir. Hattâ perde açılsa her bir hasta, korktuğu ve nefret duyduğu hastalığının rahmet açısından gayet sevimli ve hoş olduğunu görecek ve kendisini rahmet ve şefkatiyle kucaklayan Cenâb-ı Allah’a sonsuz şükredecektir.

Saîd Nursî’ye göre rızık, şifâ ve yağmur doğrudan doğruya Zât-ı Rezzâk-ı Şâfî olan Cenâb-ı Allah’a aittir, perdesiz Cenâb-ı Allah’tan gelmektedir. Şâfî-i Hakîm-i Zülcelâl, büyük yeryüzü eczahanesinde her derde bir devâ istif etmiş, her hastalığa bir derman halk etmiştir. Elbette tedâvi için ilâçları aramak, almak ve kullanmak meşrûdur ve gereklidir. Fakat tesiri ve şifâyı Cenâb-ı Hak’tan bilmelidir. Çünkü dermanı O verdiği gibi; şifâyı veren de O’dur.11

Allah’ın cinleri ve insanları yaratmazdan önce Şâfî isminin nasıl tecellî ettiği hususuna gelince;

1- Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki, insanlar ve cinler yokken Şâfî ismine ihtiyaç duymazlar.

2- Meleklerin de—her ne kadar hastalık çekmeseler de—Şâfî ismine olan ihtiyaçlarını ve Şâfî isminden istifâdelerini göz ardı etmemek lâzım. Nitekim yukarıya aldığımız âyetlerde de gördüğümüz gibi, rahmet ve hidâyet de bir nevî “şifâ”dır. Cenâb-ı Hak tüm âlemleri rahmetle, tüm akıl sahiplerini rahmet ve hidâyetle kuşatmıştır.

3- Şâfî isminin insanlar, cinler ve hattâ melekler ötesindeki tecellîlerini kavramak ruhî kuvvetlerimizin de, aklî melekelerimizin de üzerindedir.

4- Allah, Vacibü’l-Vücud’dur. Ezelî ve Ebedîdir. Varlığının sonu olmadığı gibi, başlangıcı da yoktur. Mâhiyeti bizim mâhiyetimize benzemez. Varlığı, varlıkların varlığı cinsinden değildir.12

5- Zaman üstü ve zaman ötesi bir kavram olan “Ezel”, Allah’ın zamana bağlı olmaktan münezzeh bulunduğunu gösterir. Yani ezel, zaman itibariyle mâzîde bir uç demek değildir. Ezel’i geçmişte bir uç zaman dilimi gibi gösterip, o vakitte insanın da olmadığını nazara alarak Şâfî isminin nasıl tasarrufta bulunduğunu düşünmenin hakîkati yoktur.

6- Ezel’i, geçmişle birlikte şu ânı ve geleceği “birden tutan ve yüksekten bakan” bir ayna misâlinde düşüneceğiz. O halde, eşyanın vücudunda ezelin bir geçmiş zaman dilimi olarak algılanması, esas tutulması ve ona göre Allah’ın sıfatlarında zamana bağlı mecburî bir tasarruf tasavvur edilmesi doğru değildir.13

7- Öyleyse biz, Allah’ın Şâfî isminin ve sâir isimlerinin “yaşadığımız ve hissettiğimiz” şu andaki tecellî ve tasarruflarını kavramakla yükümlüyüz.

Dipnot:

1- Şuarâ Sûresi, 26/80;
2- Nahl Sûresi, 16/69;
3- Fussilet Sûresi, 41/44;
4- İsrâ Sûresi, 17/82;
5- Yunus Sûresi, 10/57;
6- Tevbe Sûresi, 9/14;
7- Bakara Sûresi, 2/31; Sözler, s. 224;
8- Sözler, s. 238;
9- Lem’alar, s. 218;
10- Lem’alar, s. 16;
11- Lem’alar, s. 218;
12- Mektûbât, s. 242;
13- Sözler, s. 430

Haber Merkezi

Okunma Sayısı: 9049
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı