"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Okumamışsın, eleştiriyorsun!

Ali ATAÇ
15 Aralık 2016, Perşembe
Hem bir eseri okumuyorsun, hem de o eseri çağdaşlık adına eleştiriyorsun.

Günümüzün deyimiyle o eseri okumadan yani bilgi sahibi olmadan fikir sahibi oluyorsun. Hangi çağda yaşıyoruz? Böyle bir anlayışla çağdaş mı olunur? Bu çağdaşlık değil, çağdışılıktır. Böyle bir fikir sahibi olan birisi ya Risale-i Nur eczalarından Hastalar Risalesi’ni hiç okumamış ya da hayatında hiç hasta olmamış olmalı ki, böyle bir yargıya varıyor. Çünkü herkes gibi, bu iddia sahibi de pekâlâ biliyor ki, maddî hastalıklar olduğu gibi, hastalıkların bir kısmı da mânevîdir. Elbette maddî hastalığın tedavisi maddî ilâçlarla, mânevî hastalıkların tedavisi ise, mânevîyatla olabilir.

İnsanoğlu yalnız maddî bir ceset ve bir mideden ibaret değil ki, belki insanın fıtratının camiiyeti sebebiyle, maddî cesedi ile birlikte akıl, fikir ihtiyar ve irade gibi birçok duygu ve lâtifesi vardır. 

Elbette maddî uzuv ve organın tedavisi, maddî olduğu gibi, mânevî duygu ve lâtifenin de kendisine göre mânevî tedavisi var. Her hastalığın tedavisi kendi cinsindendir.

Bediüzzaman Said Nursî, Hastalar Risalesi, “Hastalara bir merhem, bir teselli, mânevî bir reçete, bir iyadetü’l-mariz (hasta ziyaret etme, hal ve hatır sorma) ve geçmiş olsun makamında yazılmıştır”1 diyor. Evet, doğrudur. Çünkü “me’yus ve ümitsiz bir hastaya mânevî bir teselli, bazen bin ilâçtan daha ziyade nafidir.’”2 Doktorun, hastanın hastalığını teşhisi sonucu tedavisi için yazdığı ilâç listesi olduğuna göre; elbette verilen reçeteye göre de tedavi olunması gerekiyor. Birçok maddî hastalık gibi mânevî hastalıklarda, hastanın morali ve vücut direnci ve dayanma gücü; kuvve-i mânevîyesiyle artması sonucu, ya hasta o hastalığı yenmiş ya da hasta bütünüyle sağlığına kavuşmuştur.

Böyle bir realite varken ve sayısız örnekleri varken, insanları çağdışılıkla itham etmek ne kadar ayıp şey! Belki bu da bir çeşit hastalıktır. “Çünkü hodgâm insan bilmediği şeye düşman olduğu gibi, yetişmediği şeye zıttır’”.3 Bu hastalıktan kurtulmak da ancak Risale-i Nurları okumakla olur. Çünkü Risale-i Nurlar’da her şey var. Risale-i Nur eczalarından olan Hastalar Risalesi ise; herkese ve “her derde dermandır’’, herkesin her hastalığını tedavi eder.

Dipnotlar:

1- Lem’alar, s. 470.

2- Barla Lâhikası, s. 118.

3- Haşir Risalesi, s. 110.

Okunma Sayısı: 1889
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • KEMAL REFET AKAY

    15.12.2016 12:04:18

    ALİ ATAÇ'IN DİKKATİNE!..... S.A...Son günlerde Yeni Asya'da iki yazınızı okudum ve çok memnun oldum.İnşaallah yazmaya devam edersiniz. Bursa'dan binler selamlar ve dualar.HOŞÇAKALIN Öğretmen:KEMAL REFET AKAY

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı