Bediüzzaman Said Nursî ’’Herkesin îmân mukabilinde bu zemin yüzü kadar bağlar ve kasırlar ile müzeyyen ve bâkî ve daîmi bir tarla ve mülkü kazanmak ve kaybetmek dâvâsı başına açılmış. Eğer îmân vesikasını sağlam elde etmezse kaybedecek. Bu asırda, maddiyyunluk taunuyla çoklar o dâvâsını kaybediyor. Hatta bir ehl-i keşif ve tahkîk, bir yerde kırk vefiyattan (belki şimdi bin vefiyattan) yalnız birkaç tanesi kazandığını sekeratta müşâhade etmiş; ötekiler kaybetmişler Acaba bu kaybettiği dâvânın yerini, bütün dünya saltanatı o adama verilirse doldurabilir mi!’’ deyip, aynı konunun devamında ‘’O büyük dâvâyı yüzde doksanına kazandıran ve yirmi senede yirmi bin adama (şimdi milyonları bulan adama) o dâvânın kazancının vesikası ve senedi ve beratı olan îmân-ı tahkikîyi eline veren Kur’ân-ı Hakîm’in mu’cize-i mâneviyesinden neş’et edip çıkan ve bu zamanın birinci dâvâ vekili bulunan Risale-i Nur’’ diyor. Çünkü, Risale-i Nur’un dâvâsı herkese îmânı kazandırıyor.

Onun içindir ki ’’Risale-i Nur’a ait dâvâ ve itiraz cüz’î bir hadise ve şahsî bir mesele değil ki, çok ehemmiyet verilmesin. Belki bu milleti ve memleketi ve hükümeti ciddî alâkadar edecek ve dolayısıyla Âlem-i İslâm’ın nazar-ı dikkatini ehemmiyetli bir surette celb edecek bir küllî hadîse hükmünde ve umumî bir mes’eledir’’.

İnsan olarak bir sınav dünyasında yaşıyoruz. Herkesin kendine göre bir sınavı bulunuyor. Ferdin sınavı, cemiyetin sınavı ve milletin sınavı ve devletin sınavı. Sınavın başarısı ve şansı ise; sorunları doğru okumak ve öğrenmekten geçmektedir. İşte dev- letin verdiği sınavın başarısı; bağımsız yargı organları tarafından geçmişten günümüze kadar gelen Risale-i Nurlar’la ilgili dâvâlarda verilen iki bine yakın beraat ve takipsizlik kararlarıdır.

Çünkü ‘’Bu vatan ve bu milletin hayat-ı içtimaiyesi bu acip zamanda anarşilikten kurtulmak için beş esas lâzım ve zarurîdir: ‘Hürmet, merhamet, haramdan çekinmek, emniyet, serseriliği bırakıp itaat etmektir’. Risale-i Nur hayat-ı içtimaiyeye baktığı zaman, bu esası kuvvetli ve kudsî bir surette tesbit ve tahkim eder.’’

İşte bunun için ki Risale-i Nur’a ait bağımsız adlîye hâkimleri tarafından yapılan muhâkemelerin de verilen beraat ve takipsizlik kararları, bu sınavın başarısına birer ‘adlî kayıt’ olup, tarihe geçmiştir.