Hizmetlerde de sık sık “sıkıntı ve problemler” çıkıyor, işler rayında gitmiyorsa ve her zaman tenkit ediyorsak bir yerde bir terslik var demektir.
Aslında ve gerçekte ters giden, trafiğe ters giren biziz, ters bakan biziz, ters düşünen biziz!
Kimi zaman da diğer Nur Hareketi içinde yer alan diğer gruplarımızı-isim vermeden-“Üstad’ın şu içtimai, siyasi/Münazarat’ı, şu imani/Hücumat-ı Sitteyi okumuyorlar, uygulamıyorlar!” diye tenkit ederiz.
Acaba biz Üstad’ın direkt direktiflerini ne kadar yerine getirebiliyoruz; sorgulamamız gerekmez mi? Mesela, o direktiflerden birisi şudur:
“Sizler, ara sıra, İhlâs ve İktisat Lem’alarını ve bazan Hücumat-ı Sitte risalesini mabeyninizde beraber okumalısınız. Sizin şimdiye kadar fevkalade sebat ve metanet ve tesanüt ve ittifakınız, bu memlekete medâr-ı iftihar olacak ve istikbalini kurtaracak derecededir. Dikkat ediniz, bu yeni fırtına sizin tesanüdünüzü bozmasın.”1
Okumak ve bilhassa “anlayarak vekabul ederek” okumak; “sebat ve metanet ve tesanüt ve ittifakımızı” fevkalade yükseltiyor! Bu, depoya yakıt, cihaza, bataryaya elektrik depolamak, şarj etmek gibidir.
Okumadığımız zamanlar ise, İhlasımız kırılıyor. İhlas yok ise, ibadet de yoktur, hizmet de yoktur! Yani, ibadetler ve hizmetler kabul edilmez! Maun Suresindeki gibi, “Yazıklar olsun namaz kılanlara. Onlar namaza gerekli önemi vermezler ve namazı riya için kılarlar” dendiği gibi, bize de, “Yazıklar olsun hizmet, sebat, metanet, tesanüt, ittifak edenlere!” denmez mi?
“Biz İhlas Risalesini ara sıra okuyoruz!” diyenlere Üstad iki tavsiyede bulunuyor:
-“Mabeyninizde beraber okumalısınız!”
-“Bu Lem’a (Yirmibirinci Lem’a) lâakal (asgari, en azından) her on beş günde bir defa okunmalı.”2
Diğerleri “ara sıra ve bazen mabeynimizde beraber” okunmalı!..
Evet, Üstadın bir şartı da, “mabeyninizde beraber okumalısınız” şeklindedir. Tabii ki, yalnız başına da okunur, okunmalı. Ama, laakal “mabeyninizde beraber” tabiri geçiyor.
Bu, Bediüzzaman’ın kurduğu cemaat sisteminin, cemaat şuurunun, kollektif aklın, “havuz içine girmenin” bir gereğidir. Yani, “10 akılla, yirmi gözle, 20 kulakla” okumanın, düşünmenin, feyizlenmenin bereketidir bu…
Üstelik, “laakal/en az” birlikte okunmalı. Haftada bir de okunabilir.
Ve 21. Lem’a, tam yarım saat, bilemediniz 35 dakikada okunabiliyor. Her 15 günde bir defa, İhlas Risalesi’ne 30-35 dakikamızı ayırmayacak mıyız?
Kimileri, “İhlas Risalesi’ni okumak ile ne olur, okuyalım demekle bir şey çıkmaz!” diye beraber okumaya da karşı çıkar, vs.
Peki, “Okumamak!” ile mi bir şey olur? İhlas okumamak ile mi kazanılır?
Elbette okumakla! Okumakla, okumakla!
Dipnot:
1 Kastamonu Lahikası, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 172. 2- Kastamonu Lahikası, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 63.