Siyasî makam, mevki ve gücünü şahsî çıkarlar için kullananları sorgulayacaktır.
Belediyeler dahil, siyasette dönen rüşvet çarklarını sorgulayacaklardır.
Genç nesillerin gözlerinin önünde kayıp gittiğini gören milletperver AKP’liler, AKP iktidarında, uyuşturucu yaşının dokuza düştüğünü,
- Muhafazakâr aileler arasında bile boşanma oranının yüzde kırklara çıktığını;
- Televizyon dizilerinin aileyi ve değerlerini tahrip ettiğini,
- İsrafın dizboyu gittiğini (senede 200 milyarlara. İsraf yapılmasa, vatandaştan vergi almaya gerek kalmayacağını) sorgulayacaktır.
- Millî Eğitim Bakanlarının ifade ve tesbitleriyle, “Atatürkçülük derslerinin, yani Kemalizmin okullarda yüzde 60 arttırıldığını,
- AKP 2002’de iktidara geldiğinde toplumda namaz kılanların yüzde 42 olan oranı yüzde 18’e (İmam-hatiplerde yüzde 13’e) düştüğünü sorgulayacaklardır.
Namus ve iffetine bağlı AKP’liler, boşanma, fuhuş ve ahlâksızlığı hızlandıran sebeplerin başında 2006’da zinayı suç olmaktan çıkan kanun olduğunu sorgulayacaklardır.
13 sene boyunca gençliğin dindarlaşmadığını, bilâkis dine ve ahlâkî değerlerinden soyutlandığını; eyyamcı, gününü gün eden, zevk ve lezzet peşinde koşturduğunu sorgulayacaktır.
Toplumu, devleti dindarlaştırıp dönüştüreceklerdi; kendileri dönüştüler. İşte Bediüzzaman bunun için “Yüzde 60-70 tam mütedeyyin olmadıktan sonra dindarlar iktidar olmaya çalışmasın” demişti. Dindarlara acımıştı. Zira, Deccalizmin, Kemalizmin kurguladığı siyaset yalan, hile ve sair menfilikler üzerine idi. Bunu da enine boyuna sorgulayacaklar.
–Son–