"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Allah insaf versin

Ali FERŞADOĞLU
09 Ekim 2014, Perşembe
Geçenlerde samimiyetine ve sadakatine hiç şüphe etmediğim bir okuyucumuz, “Şu manşeti böyle atmamalıydık, şu meselede hükümete çatmamalıydık!” diye bizi tenkit etti.
Ardından, “Evet, içimizde bizim meslek ve meşrebimize uymayan bazı kardeşlerimiz var, onları biliyoruz. Bizi, gazetemizi tenkit ediyorlar, ama, birlikte ders yapıyoruz, onları nazara almıyoruz!” diye şiddetle ve ısrarla yanlışçıları müdafaa edip senâ etti.
Kendi düşüncelerimize göre cevap versek, nefsî, indî, hissî davranabilirdik. Olanca nezahet ve nezaketimizi korumaya çalışarak, kimi zaman alttan, kimi zaman üstten, kimi zaman yandan alarak Bediüzzaman’ın ortaya koyduğu dünya çapındaki şu ölçüleri nakletmeye gayret ettik. Şöyle ki:
“Sakın birbirinize tenkit kapısını açmayınız. Tenkit edilecek şeyler kardeşlerinizden hariç dairelerde çok var.”1
Benim, hariçte bulunan siyasetçileri, meslek ve meşrebimize uymayanları “tenkit etme” iznim ve yetkim var.
Ben bu izin ve yetkimi, “hakaret, tezyif, alay, rencide etmeden”, ve emr-i bilma’ruf, nehy-i an’il-münker” çerçevesinde kullandığım için kardeşim beni “siyaset hatırına” şiddetle ve hiddetle tenkit ediyor.
Oysa, Bediüzzaman onu dahildeki tenkitten ısrarla men ediyor:
 “En müthiş maraz ve musîbetimiz, cerbeze ve gurura istinad eden tenkittir. Tenkidi eğer insaf işletirse, hakikati rendeçler/parlatır. Eğer gurur istihdam etse, tahrip eder, parçalar.2
“Sakın! Dikkat ediniz, ihtilâf-ı meşrebinizden ve zayıf damarlarınızdan ve derd-i maişet zaruretinizden ehl-i dalâlet istifade edip, birbirinizi tenkit ettirmeye meydan vermeyiniz.3
“Bu hizmet-i Kur’ânîyede bulunan kardeşlerinizi tenkit etmemek ve onların üstünde faziletfüruşluk nev’inden gıpta damarını tahrik etmemek…”4
Ben mezun olduğum tenkit vazifemi ifaya çalışıyorum, o ise, men edildiği tenkidi yapıyor!
Allah insaf versin, başka ne diyebilirim ki!

Dipnotlar:


1- Bediüzzaman Said Nursî, Barla Lâhikası, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 87.
2- Bediüzzaman, Hutbe-i Şamiye, s. 147.
3- Bediüzzaman, Kastamonu, s. 183.
4- Bediüzzaman, Lem’alar, 164-165.

Okunma Sayısı: 1792
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • hüseyin Said

    20.10.2014 10:02:01

    siyasetçinin değil;!!!! Risale-i Nur'un dedikleri önemli.. maalesef akıllarda fikirlerde siyaset var başkaya da yer kalmamış

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı